Lauren traduction Turc

Telefona-mos a esse Dr. Lauren e dizer-Ihe que tem de cá vir ASAP ( O Mais Rápido Possivel ).

Yarın Dr. Lauren'ı tekrar arayalım ve ona ihtiyacımız olduğunu ve ilk fırsatta gelmesini söyleyelim.

Sim, olá Dr. Lauren, é a Ellen Finley e... estou-Ihe a telefonar outra vez, e...

Evet. Merhaba, Dr. Lauren. Ben Ellen Finley.

Lauren...

Lauren!

- E porque é que Dr. Lauren ainda nao telefonou?

- Neden Dr. Lauren Hala aramadı ki?

mas até o Dr. Lauren vir, vocês vão, Eu fico aqui, eu foi tratar disto...

Ama Dr. Lauren gelene kadar, gitmelisiniz, ben burda kalıp burayla ilgilenirim.

Dr. Lauren, olá.

Dr. Lauren, Merhaba.

Falando em morte, é melhor ter uma conversa com Lauren Mills antes de nós o colocarmos no chão amanhã.

Ölümden bahsetmişken, Lauren Mills'le gidelim tabi o bizi yarın yere sermeden önce.

Você pode me chamar de Lauren.

Sen bana Lauren diyebilirsin.

Obrigado, Lauren.

Teşekkürler Lauren.

Lauren não quer que os vizinhos saibam que me despediram,... então não posso ir para casa antes das 6.

Lauren komşuların işsiz kaldığımı bilmelerini istemiyor. Saat 6'yı geçmeden gözükemem.

Lauren está preocupada contigo, pensa que te enforcaste por aí.

Lauren seni bayağı merak etti. Hiç bir yerlerde ağaca filan bağladılar mı seni?

Sinto muito pelo que se passou com o Phil, Como está a aguentar a Lauren?

Phil için duyduklarıma üzüldüm, Lauren nasıl, iyi mi?

Eu... Almocei com a Lauren hoje.

Lauren'la öğle yemeği yedik.

A nossa filha Lauren, a nossa filha mais velha...

Kızımız Lauren, büyük kızımız.

A Lauren queria estar hoje presente e dizer-vos "olá" a todos.

Lauren bugün buraya gelip, size merhaba demek istedi.

A Lauren...

Lauren...

Que idade tinha a Lauren?

Lauren kaç yaşındaydı?

A Lauren tinha nove anos.

Lauren dokuz yaşındaydı.

Sim, no casamento do Phillip, depois de deixares a Lauren.

Phillip'in nikahında. Lauren ile ayrılmıştın.

Eu gostava da Lauren. Mas gosto muito mais desta.

Lauren'ı severdim ama bunu çok daha sevdim.

David, estes são a Lauren e o Seth.

David, arkadaşlarımız Lauren ve Seth.

David, o Seth e a Lauren, vieram de Seattle.

David, Seth ve Lauren Seattle'den yeni taşınmışlar.

Imagina-se uma pequena Lauren Bacall, mas ser genuinamente ordinária requer mais do que ser capaz de meter o nariz e mentir às pessoas.

Kendini ufak Lauren Bacall olarak düşlüyorsun. Ama gerçekten kahpece davranmak insanlara sinsice sokulup yalan söylemekten daha fazlası demektir.

Tenho de encontrar este tipo, Lauren.

Bu herifi bulmalıyım, Lauren.

Lauren, sou eu.

Lauren, benim.

- Lauren.

- Lauren.

Pode repetir? Chamo-me Lauren.

Adım, Lauren.

Foste bastante útil, Lauren.

Gayet yardımcı oldun, Lauren.

- Lauren, não...

- Lauren, gitme.

Lauren, Katherine, Lana, too

* Lauren, Katherine, Lana da *

Sabia que precisava de provas, por isso tive uma conversa com a Lauren Zizes, presidente do clube de Audiovisual.

Kanıta ihtiyacımın olduğunu biliyordum ben de Ses / Görüntü kulübünün başkanı Lauren Zizes ile görüştüm.

E vai-lhe custar caro se eu revelar que a sua aventura produziu frutos... o meu filho, Laurent.

Eğer maceranızın bir çocuğa oğlum Lauren'ın doğumuna yol açtığı öğrenilirse sizin için de kötü olur.

A Lauren está a arranjar informações sobre o Phillips.

Lauren, Phillips ile ilgili istihbarat gönderiyormuş.

Se alguma coisa acontecer, o Jones e a Lauren estão estacionados com uma equipa fora da propriedade.

Bir şey olursa, Jones ve Lauren bir birim ile birlikte evin dışında bekliyor olacak.

Lauren.

Lauren.

Lauren, é a Dra. Montgomery.

Lauren, ben Dr. Montgomery.

Lauren Woods, 33 semanas.

Lauren Woods, 33 haftalık.

Sabe o que aconteceu? Qualquer coisa?

Neler olduğunu anlatır mısın, Lauren?

- Calma, Lauren.

- Dayan, Lauren.

Como está a Lauren?

Lauren nasıl?

Vou ver como está a Lauren e depois volto para a clínica.

Ben Lauren'ı kontrol edip muayenehaneye döneceğim.

Dar-te-ei notícias da Lauren.

Seni Lauren'dan haberdar ederim.

Olá, Lauren. Sou o Dr. Bennett.

Merhaba, Lauren, ben Dr. Bennett.

Lauren?

Lauren?

O que aconteceu, Lauren?

Ne oldu, Lauren?

A Lauren não quer ser operada por você não estar lá.

Lauren sen olmadığın için ameliyat olmayı reddediyor.

Temos de falar sobre a Lauren.

Seninle Lauren hakkında konuşmak istiyorum.

Lauren.

Lauren. İyi geceler.

Lauren Nossel.

Lauren Nossel.

Uma vez, deitei fogo aos livros da minha colega Lauren para ela não poder estudar.

Ben de tıp fakültesindeyken bencillik yapmıştım.

Afinal, emprestara-lhe os meus e tive de comprar novos, que ela depois roubou.

Bir keresinde oda arkadaşım Lauren çalışamasın diye kitaplarını yakmıştım.