Translate.vc / Portugais → Turc / Limp
Limp traduction Turc
18 traduction parallèle
Estes nazis não são limp...
Bu Naziler analarından...
Devias cantar aquela musica mais famosa, dos Limp Bizkit. A sério?
Limp Bizkit'in "I Did It All for the Nookie" şarkısını söylemeliydin.
- Eu preciso de algum pano limp, rápido.
- Ruja ihtiyacım var, çabuk.
Quando a minha banda abriu para os Limp Bizkit na Kansas City, fomos uma merda.
Grubum Kansas'ta Limp Bizkit'in altında çıktığında, sıçmıştık.
Olhem, isto até pode ganhar o segundo prémio no concurso de talentos no liceu Spiro Agnew em Bad Limp, Arkansas.
Bu, Bad Limb Arkansas'taki Spiro Agnew lisesinde... bir yetenek yarışmasında ikincilik ödülünü kazanabilir belki.
Eu bem tentei, mas caramba, ela chamou Limp Bizkit ao cavalo.
Jules, denedim. Ama yapma. Atının adı Limp Bizkit'miş!
Limp futebol.
Esnek hareketler.
Se aceitar essa, tens de aceitar Limp Bizkit.
Ben bunu kabul edeceksem sen de Buğulama'yı kabul et.
corres muito para um limp.
Bir topala göre hızlı koşuyorsun.
A única maneira de ele me ganhar é com um triplo de ternos ou quadras ali debaixo. e o Limp Bizkit deitou abaixo dois ternos e aqui o Dickcheese tinha uma quadra.
Beni yenmesinin tek yolu üç tane 3'lü veya 4'lüsünün olması Limp Bizkit iki tane 3'lü yatırmıştı şu peynir kafada da 4'lü vardı.
O que é um "Limp Bizkit"?
- "Limp Bizkit" ne oluyor?
Vou fazer-te o que os Limp Bizkit fizeram à música no fim dos anos 90.
Limp Bizkit'in 90'larda müzik piyasasına yaptığını birazdan sana yapacağım.
Estas coxo. Tens um limp, certo?
Topalsın değil mi?
Mas estas pessoas que vão a conduzir, não te vêem a andar porque eles não sabem que tens um limp por isso continuam a conduzir.
Buradan arabayla geçenler seni yürürken görmüyorlar bu yüzden de topalladığını bilmiyorlar, bu sebeple geçip gitmeye devam edecekler.
É como "limp biscuit".
Aynı limp biscuit gibi.
É um ritual de fraternidade onde todos batem uma num biscoito e o último tem de o comer.
Limp biscuit eski bir okul geleneğidir. Bütün kulüp üyeleri bir bisküviye boşalmaya çalışır, sonuncu olan eleman da onu yemek zorundadır.
É como aquele jogo de fraternidade, o "limp biscuit".
Aynı eski bir okul oyunu gibi. Limp biscuit.
Quero limp...
Temizlik yapmak istiyorum.