Translate.vc / Portugais → Turc / Lisbon
Lisbon traduction Turc
1,262 traduction parallèle
Telefona para as emergências.
Lisbon! 911!
- Sim, a Elise. - Teresa Lisbon.
Evet, ben, Theresa Lisbon.
- A Lisbon sabe que ele fez isso?
- Lisbon, Rigsby'nin ne yaptığını biliyor mu?
- Agente Lisbon, este é Patrick Jane.
- Dedektif Lisbon.
Sou a agente Lisbon. Aquele é Patrick Jane.
Ben, Dedektif Lisbon, bu da Patrick Jane.
Teve um mau dia.
Kötü bir gün geçirdiniz Ajan Lisbon.
Agente Lisbon, qual é o equivalente da Sibéria para o CBI?
Ajan Lisbon, CBI Sibirya'ya sürülürse ne olur?
Falei com a Lisbon ontem. Disse-lhe que aprecio imenso a sua contribuição para o CBI.
Dün Lisbon ile konuştum ve ona büro için ne kadar değerli olduğunu söyledim.
A Lisbon não.
Lisbon... değil.
Agente Lisbon.
- Ajan Lisbon.
Sou a agente Lisbon.
Affedersiniz. Ben Ajan Lisbon.
Tem o pescoço em risco, agente.
Kıçınız tehlikede Ajan Lisbon.
Mas a agente Lisbon nada teve a ver com isso.
Ama kayıtlara geçmesi için söylüyorum Ajan Lisbon'ın bu işle hiçbir alakası yok.
Agente Lisbon, CBI.
Dedektif Lisbon! CBI!
Agente Lisbon.
Dedektif Lisbon.
Lisbon, Jane, este é o Dr. Edmunds, chefe do Departamento de Pesquisa.
Lisbon, Jane, Dr. Edmunds, araştırmanın başında bulunuyor.
Agente Lisbon, CBI.
Dedektif Lisbon, CBI.
Mostra coragem, Lisbon.
O özrü geri alıyorum.
Por favor ignora a última mensagem da Lisbon.
Ben Jane. Lütfen Lisbon'ın son mesajını dikkate almayın. Onu kandırdım.
Paciência, Lisbon.
Sabır Lisbon.
Sabes o que ele é, Lisbon.
Onun ne olduğunu biliyorsun, Lisbon.
Então, agente Lisbon, voltemos a este vídeo.
Detektif Lisbon videoya geri dönelim.
Agente Lisbon, o seu consultor invadiu a casa do Sr. Sylvan sem um mandado?
Detektif Lisbon danışmanınız, arama izni olmadan Bay Sylvan'ın evine mi girdi?
Meritíssimo, dá-me um momento para conferenciar com a agente Lisbon?
Sayın Hâkim, Detektif Lisbon'a bir konuda danışabilir miyim?
Você também, agente Lisbon.
Siz de Detektif Lisbon. Siz kanun adamısınız.
A agente Lisbon é responsável pelos actos dos membros da sua equipa, incluindo os seus.
Detektif Lisbon, ekibinin, sen de dahil yaptıklarından sorumludur.
Ouve, Lisbon, lamento imenso.
Bak, Lisbon, çok üzgünüm.
A Lisbon precisa de uma folga.
Lisbon'un zamana ihtiyacı var.
Ainda estás chateado comigo por causa da suspensão da Lisbon.
Lisbon'ın açığa alınmasından dolayı bana kızgınsın.
Sabe, Hank, enquanto estava a falar com a Lisbon não consegui deixar de reparar que não parava de olhar para a sua mãe, como se estivesse à espera da aprovação dela.
Hank, burada Lisbon ile konuşurken söylediklerini onaylıyor mu diye sürekli annene baktığını fark ettim.
Lisbon, isto é brilhante.
Lisbon, bu dâhice.
Pouse você a sua arma e viverá, Mna.
Sen silahını indir Bayan Lisbon böylece yaşayabilirsin.
Sabes que vou sempre salvar-te, Lisbon, quer gostes quer não.
Sen istesen de istemesen de her zaman seni kurtaracağım Lisbon.
- O da Lisbon também.
-... limanda bulmuş. Lisbon'ınkini de.
Lisbon, isto...
Lisbon, bu...
Por algum motivo, a Lisbon não atendia o telemóvel.
Lisbon niye bilmiyorum telefonuna cevap vermiyorum.
Percebi que os Draber não contrataram o Sylvan quando não me mataram a mim e à Lisbon.
Lisbon ve beni öldürmediklerinde Draber'ların Sylvan'ı tutmadıklarını fark ettim.
Com certeza que aprendi, Lisbon.
Kesinlikle aldım Lisbon.
- Bem pensado. Então, esperamos pela Lisbon ou...
Lisbon'u bekleyelim mi yoksa...
- Bom dia, Lisbon.
- Günaydın, Lisbon.
Lisbon, fique mais um momento.
Lisbon, sen biraz kal.
- Teresa Lisbon.
Teresa Lisbon.
Calculo que seja a sua maneira de dizer que está descontente com a maneira como lido com a Lisbon. Passamos muito tempo juntos.
Sanırım bu senin Lisbon'la olan ilişkimden rahatsız olduğunu gösterme şeklin.
- Não digas à Lisbon ou à Hightower. - E porque não?
- Lisbon ya da Hightower'a bundan bahsetme.
Agente Lisbon, está aqui.
Detektif Lisbon, buradasınız.
Agente Lisbon, posso falar consigo?
Ajan Lisbon.
Agente Lisbon.
- Dedektif Lisbon, CBI.
Agente Lisbon?
Ajan Lisbon.
- Obrigado, Lisbon.
- Sağ ol, Lisbon.
Eu disse que te ia salvar, Lisbon.
Seni kurtaracağımı söylemiştim Lisbon.
Não tem nada com ela. - Onde está a Lisbon?
- Lisbon nerede?