Translate.vc / Portugais → Turc / Little
Little traduction Turc
2,486 traduction parallèle
Como em Little Bastard?
Bildiğimiz Küçük Pislik?
Espera aí. O que é o Little Bastard?
Bir dakika, Küçük Pislik de ne?
Se este carro é o Little Bastard, aposto dólares em donuts que foi o que matou o tipo.
Eğer bu araba Küçük Pislik'se binlerce çöreğine bahse girerim adamı öldüren buydu.
É um Little Bastard falso.
Çakma Küçük Pislik.
Muito bem, Nora, olha para isto. É a Little League, certo?
Tamam, Nora, şuna bir bak.Küçükler ligi, değil mi?
Vamos pegar nesta madeixa aqui.
We'll just... we'll take this little piece right here... oh.
Parece o Little Bo Peep nessa coisa.
- Onun üstünde Heidi'ye benzemiş.
E a próxima coisa que sei, é que elas convidaram-me para um concerto duplo do Bryan Adams e do Rich Little em Toronto.
Okuluna geri dönüyor. Ya da okuyan çocuğu var- - Okulla ilgili bir şeyler işte!
O rato roeu a rolha da garrafa de rum do rei da Rússia...
* Fluffy, fluffy puppy, fluffy, fluffy puppy * * The little disabled boy asked for a lolli... *
Mas na Ilha de Pequena Tobago, nas Caraíbas, vive uma ave para a qual a agilidade nos ares importa sobremaneira.
Ama Karayiplerdeki Little Tobago adasında yaşayan bir kuş için uçarken çevik olabilmek çok önemlidir.
O musical actua amanhã de manhã no bar da fábrica Little Betty. Podemos usar redes para o cabelo e tudo.
Sabahleyin, Küçük Betty Lokantası'nda koro çalışmamızı sergileyeceğiz.
Então parecia-me com uma menina antiga, depois com Huck Finn Jr e com uma menina de Little Rascals com fitas e tranças no cabelo...
O kılavuz kıza benziyordu önce, sonra Huck Finn Jr.'a sonra bir sürü kurdele ve örgüsü olan o Küçük Afacanlar pilicine ve...
Não vais voltar a Little Whinging, esta noite, Harry.
Bu gece Little Whinging'e dönmeyeceksin, Harry.
Bem, há a Chicken Little, e a Little Red Hen?
Bir küçük tavuk kitabı vardı. Bilirsin küçük kızıl bir tavuklu olan.
Posso fazer-te chupões no peito Como o Little Shawn
Göğsünüze bir Öpücük kondursam
- Bom dia, Senhora Little John.
- Günaydın, Bayan Little John.
Dewey, Fleeceum Agarramento, Wiley, Pequeno Doninha,
Dewey, Fleeceum Grab, Wiley, Little Weasel,
Não, esse é o meu irmão mais novo.
No... it is my little brother. Hayır bu küçük kardeşim.
Estás a gozar?
You kiddin'me? Little shit!
De onde eu venho, Little Odessa, todos conhecem o nome dela.
Benim geldiğim yerde, Little Odessa'da herkes onun adını bilir.
Nós queremos expandir-nos para o sul e precisamos de alguém em Little Rock.
Güneyde büyümek istiyoruz bu yüzden Little Rock'ta birine ihtiyacımız var.
Se as coisas não correrem bem há um bar em Little Westword.
Eğer işler ters giderse Little Westword'da bir bar var.
Um homem mau não vai a um jogo de baseball da Little League... nem sente como eu senti quando pensei que algo estava mal aqui.
Kötü bir adam Küçükler Ligi beysbol maçına gitmez ya da burada bir şeylerin yanlış olduğunu düşündüğüm gibi hissetmez.
Não, é para o Bryan Little.
Hayır, bu Bryan Little için.
Foi destino, o facto do Bryan Little ter apanhado mononucleose.
Bryan Little'ın hastalanması kaderin bir cilvesiydi.
LEITURA DO LIVRO CHARLES DICKENS Little Dorrit
Okuma CD imzalama Charles Dickens Little Dorrit
"A Little Taste of Me"
"Tadım Kaldı Dilinde".
Na altura era o Little Richard, Os Beatles e o Elvis...
Benimkiler Little Richard, The Beatles ve Elvis'di.
O meu primeiro idolo foi Buddy Holly e depois o Little Richard.
- Buddy Holly ve sonrasında Little Richard benim favorilerimdi. - Çok iyilerdi.
Little Richard - uma voz incrivel.
Little Richard'ın acayip bir sesi vardı.
- Houve uma vez num aeroporto aparece um gajo preto novito e diz-me :
5 kuruş alamadı. Bir gün Los Angeles Havaalanı'nda uçağımı bekliyordum ki zenci bir çocuk yanıma geldi. "Gazetede okuduğuma göre en çok tanışmak istediğin kişi Little Richard'mış." dedi.
"E eu sempre disse isso. Que era o Little Richard."
En çok onunla tanışmak isterim diye.
"Ele é o meu pai," diz ele.
"Little Richard mı?" dedim. "Evet. O benim babam." dedi.
E ele faz E a janela faz.., E era o caralho do Little Richard!
Cama vurdu. Cam açıldı ve Little Richard koltukta oturuyordu.
Então a janela baixa completamente : "Deus te abençoe meu menino!"
Sonrasında cam tamamen açıldı ve Little Richard bana "Çok yaşa evladım!" dedi.
Não sei com consideram estar na origem do rock? - Little Richard, pra mim.
İnsanlar rock'n'roll u kimin icat ettiğini düşünüyorlar bilmiyorum ama..... bence Little Richard yaptı.
Não havia outra hipotese. Little Richard : Um gay preto na Georgia nos 50s.
50'lerde Macon Georgia'dan çıkan zenci eşcinsel Little Richard'ınki gibi her şeyden farklı olan müziklerden.
Chama-se Little Bighorn. Muito esperto, Mark.
Little Bighorn Stratejisi.
Little Polly Pocket!
Cimcime seni!
LITTLE JAZZ - CLUBE NOCTURNO CHICAGO, IL - 18 ABRIL 6 : 30
LITTLE JAZZ İŞ SAATİ SONRASI AÇIK KULÜP ŞİKAGO, IL - 18 NİSAN 6.30
Deixa-me apresentar-te o Agente Especial Malcolm Little.
Sizi Özel Ajan Malcolm Little'la tanıştırayım.
MALCOLM LITTLE AGENTE ESPECIAL FBI
MALCOLM LITTLE FBI ÖZEL AJANI
Bem-vindos ao Little Jazz.
Little Jazz'e hoşgeldiniz.
O vocalista é um mano chamado Little.
Little adında solo söyleyen zenci bir kardeş.
- Bem-vindo ao Little Jazz.
Little Jazz'e hoşgeldin.
Malcolm Little, proprietário deste bar, não fazia ideia esta manhã de que o seu negócio tinha sido alvo de uma imensa explosão de gás.
Güneydeki bar sahibi Malcolm Little, gaz kaçağından dolayı işyerinde büyük bir patlama olacağından habersizdi.
Bruce e eu entramos na "Little Feet Foundation".
Bruce ve ben Küçük Ayak Vakfı kurucularıyız da.
Little River Band.
Little River Band.
Tenho sempre os Little River Band aqui no leitor. Tenho seis discos aqui.
Yanımda her zaman Little River Band oluyor.
O Little Richard vira-se pra ele, "Hey, baby!" Então eu digo ao meu filho...
Little Richard ona "Selam bebeğim!" dedi.
"O único gajo que gostavas de conhecer era o Little Richard."
Bunu da hep söylemişimdir.