English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Locus

Locus traduction Turc

55 traduction parallèle
Est locus... in quo... absconditur. "Existe um sítio escondido..."
Bir yerde gizlidir... mükemmel derecede... mezar taşı...
É a locus classicus de Proudhon.
Proudhon'un kitabında yazıyordu.
O corpo em questão é feito pela Locus Solus Company. Tipo 2050 Hadaly.
Soruşturma konusu model Locus Solus tarafından yapılan 2050 Hadaly.
A Locus Solus está localizada muito a norte, mas vamos começar a investigação no sector, uma vez que é aqui perto.
Locus Solus kuzey uçta ama biz araştırmaya bu bölgeden başlayalım ; çünkü yakın.
O que me pode dizer sobre o tal androide da Locus Solus. O tipo 2052 "Hadaly"?
Locus Solus robotu, model 2052 "Hadaly" hakkında bana neler anlatabilirsin?
A vítima é o inspector de encomendas da Locus.
Kurban Locus Solus sevkiyat sorumlusu.
É o chefe dos inspectores de encomendas na Locus.
Locus Solus şirketi sevkiyat departmanı yöneticisi.
Para já, só podemos investigar a ligação entre o Koujinkai e a Locus Solus.
Koujinkai ve Locus Solus arasındaki ilişkiyi araştırabiliriz.
Não só sobre a morte do inspector de encomendas, mas também da ligação com a Locus Solus.
Sadece şu yöneticinin ölümünü değil, Locus Solus ile ilişkinizi de.
Se há alguma prova contra a Locus Solus, cabe-nos encontrá-la.
Eğer Locus Solus hakkında bir ipucu var ise onu bulmak bize kaldı.
Não temos outra hipótese senão atacar a Locus Solus.
Locus Solus'a baskın yapmaktan başka seçeneğimiz yok.
Desculpa interromper, mas o edifício do quartel-general da Locus Solus está mesmo aí.
Böldüğüm için özür dilerim ; ancak Locus Solus merkez binasına yaklaşıyoruz.
Locus Solus, hã?
Locus Solus demek?
Tenho de ter a certeza que a Locus estava ligada ao Kim.
Locus'un Kim'i kiraladığından emin olmalıydım.
A Locus Solus também sabe isso.
Locus Solus da bunu biliyor.
Com os dados na AI do Kim, podemos provar que a Locus Solus está ligada ao crime que...
Kim'in aklındaki bilgilerle, Locus Solus'un...
O seu espírito ainda está ligado à Locus Solus.
Kim hala Locus Solus'a bağlı.
Este barco é ele próprio o que precisamos para provar o crime da Locus Solus.
Geminin kendisi Locus Solus'un suçu için yeterli bir kanıt.
E se a Locus tentar reaver o barco?
Ya Locus geminin kontrolünü geri almaya çalışırsa.
Entretanto, porque é que não vamos ver o que está por trás da habilidade de Locus de dotar os seus bonecos com almas?
Bu arada, neden gidip Locus Solus'un bebeklerini... Sen çoktan biliyorsun değil mi?
Não admira que os gynoids da Locus fossem tão "vivos".
Locus Solus'un Gynoidler'inin canlılığı bundan kaynaklanıyor.
O inspector que foi morto alterou a programação do código ético deste miúdos. Quando a Locus descobriu, mataram-no, sob pretexto de uma vingança. Esta é a minha teoria.
Öldürülen şirket yetkilisi çocuklar için yazılan kodları değiştirdi ve şirket onu öldürdü, mafya süsü verdiler.
O nome do condutor era Locus Fender.
Sürücünün adı Locus Fender'di.
Como é que o Locus Fender perdeu o braço?
Locus Fender kolunu nasıl kaybetti?
Locus!
Locus!
O Locus Fender foi chamado para conduzir o carro blindado, mais um da lista de marionetas do Claremont.
Zırhlı arabayı sürmesi için Locus Fender işe alınmıştı. O da Claremont için çalışanlardan biriydi.
Pelo que disse o Locus, pararam para reabastecer.
Locus'a göre benzin almak için durmuşlardı.
- Locus...
- Locus...
Temos que encontrar o Locus Fender.
Gidip Locus Fender'i bulmalıyız.
Uma variação de 15.2 no locus D7.
D7 lokusta Varyant 15.2.
Depende das opções de privacidade. Isso...
Locus coeruleus'u çıkaracaktım.
Espera aí, consigo ver todos os lugares que foste.
Locus coeruleus.
- Foste a um bar de cowboys? - Eu... não!
Şunu da bil, fizik alanında o kadar küçük parçacıklarla çalışıyoruz ki locus coeruleus ile şişko diye dalga geçiyorlar.
Amo-te. - Também te amo.
Bir locus coeruleus'dan normalde de bu kadar kan çıkar mı?
Do pai, obviamente. Esse locus está ligado à cegueira congénita que não aparece na linha materna.
Babadan anlaşılacağı gibi bloküs doğuştan gelen bir körlükle bağlantılı.
Locus Valley, Nova Iorque.
Locust Valley, New York.
Pode introduzir uma linha de células estaminais no locus coeruleus?
Kök hücreleri, loküs serüleus olacak şekilde geliştirebilir misin?
Ia remover o cerúleo, que é um trabalho extremamente delicado.
Locus coeruleus'u çıkaracaktım. Çok ince bir işçilik gerektirir.
Cerúleo.
Locus coeruleus.
Ficas a saber que na área da física trabalhamos com partículas tão pequenas que fazem piadas de gordos sobre o cerúleo.
Şunu da bil, fizik alanında o kadar küçük parçacıklarla çalışıyoruz ki locus coeruleus ile şişko diye dalga geçiyorlar.
Por exemplo, quando o teu cerúleo está em casa sentado, ele senta-se na casa toda.
Mesela sizin locus coeruleus otobüse bindiğinde iki kişilik yere oturuyor.
Um cerúleo normalmente sangra tanto?
Bir locus coeruleus'dan normalde de bu kadar kan çıkar mı?
O locus coeruleus no mesencéfalo pode libertar noradrenalina durante eventos traumáticos.
Beynin ortasındaki seruleusun travmatik durumlarda yüksek norepinefrin salgılar.
E depois extraímos do paciente uma cadeia de locus polimórfico, e passamos por um processo amplificado testando com o PCR.
Ve sonra hastadan ardışık polimorfik loküsü çıkartırız PCR kullanarak güçlendirilmiş test sürecine sokarız.
Locus mirabilis.
Locus mirabilis.
- Quantos locus?
Kaç noktada? Onüç.
Locus electus...
Locus electus...
Tem alelos comuns com a amostra masculina em todos os locus.
Her locus'ta erkek örneğiyle ortak alel'leri vardı.
Nem corro até lá, vou a conduzir.
Locus coeruleus.
Que absurdo.
Mesela sizin locus coeruleus otobüse bindiğinde iki kişilik yere oturuyor.
Preparem o Calvariae Locus.
Calvariae Locus'ı hazırlayın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]