Translate.vc / Portugais → Turc / Macy
Macy traduction Turc
371 traduction parallèle
Há coisas melhores para fazer, do que misturar-me...
Stephens-Macy çetesi ile uğraşmaktan...
Olá, Macy.
Selam Macy.
Ou ao Mr. Macy.
Ya da Macy'ye.
Já agora, Macy, qual foi o total da venda de bilhetes?
Macy, hasılat ne kadardı?
Stephens, Macy, Claire Porter, Maguire, Molly, Paul Clarke, Tenente Abrams, Asta, Nicky, tu e eu.
Stephens, Macy, Claire Porter, Maguire, Molly, Paul Clarke Teğmen Abrams, Asta, Nicky, sen ve ben.
Que relação tinha o Whitey Barrow com o Stephens e o Macy?
Whitey Barrow ile Stephens ve Macy arasında nasıl bir bağ vardı?
O Maguire diz que o álibi do Macy é falso e a Miss Porter teve uma discussão com o Barrow na Arena.
Maguire'a göre Macy'nin tanığı yalan söylüyormuş. Ve Bayan Porter salonda Barrow ile tartışmış.
Vais falar com o Macy?
Macy'yi görecek misin?
É verdade que encontrou um bom motivo para a senhora, mas também têm bons motivos o Stephens, o Macy, o Rainbow Benny e...
Kabul, kadının gerekçesi olduğunu kanıtladın ama başkalarının da gerekçesi var. Stephens'in Macy'nin, Rainbow Benny'nin ve...
- Espera um minuto, está bem, Macy?
- Macy bir dakika durur musun?
Sente-se ali, Macy.
Şuraya otur Macy.
Se fosse a si, Macy, não falava muito.
Macy, yerinde olsam çok konuşmazdım.
- Boa tarde, Macy.
- İyi günler Macy.
O Macy estava na bilheteira consigo quando o Whitey Barrow foi morto?
Whitey Barrow öldürüldüğünde Macy gişede miydi?
Sempre pensei que era o Macy.
Başından beri Macy olduğunu düşünmüştüm.
O senhor e o seu sócio ficaram aliviados quando o Barrow morreu.
Belki siz ve ortağınız Macy, Barrow'un öldüğünü duyunca rahatladınız.
Já menti uma vez, pelo Macy, mas não estou a mentir agora.
Macy için yalan söyledim, şimdi söylemiyorum.
Macy, disse que não o preocupou o Barrow ter-se demitido.
Macy, Barrow'un işi bırakmasından rahatsız olmadığını söyledin.
Não admira que o bando Stephens-Macy estivesse a ir bem...
Eyalet meclisi temsilcisi sessiz ortak olunca, Stephens-Macy şebekesinin yükselmesine şaşırmamak gerek.
À Macy's, à Roxy's.
- Evime gidelim
Há um mês, estava a comprar um sutiã, agora, estudo gorilas!
Bir ay önce, Macy dükkanından sütyen alıyordum. Şimdi de gorilleri inceliyorum.
Não, senhor, não posso. Vejo que trabalha para a Macy's.
Hayır efendim, düşünmem.
Ficará para a Páscoa, apresente-se em 15 de Junho.
Macy için çalışmanı uygun gördüm. Paskalya koşusu için bekleyeceksin ve 15 Haziran'da bana rapor vereceksin.
A mäe vai até à cidade, e eu tenho de ir ao Macy's.
Annem şehre iniyor, ben de Macy'ye gitmeliyim.
No Macy's?
Macy's de mi?
Abre o material do Macy's e mostra-lhes, Maggie.
Macy'den aldığım malzemeleri aç, göster Maggie.
Dado que nada posso fazer até chegarem os meus especialistas, pensei passar a tarde nos armazéns Macy's.
Uzmanlarım gelmeden bir şey yapamayacağıma göre,.. ... öğleden sonrayı Macy's'de geçirmenin iyi olacağını düşündüm.
- Macy, quem é ele?
- Macy, o kim?
Se pode comprar em Macy's, Gimbels e todas as lojas de bricolage.
Şimdi Porto-Pak keşfet! Macy, Gimbels ve diğer katılımcı perakendecilerden bulabilirsiniz.
Macy's e Conway's...
Macy's ve Conway'in reklamı...
Os vossos aplausos para Macy Gray. Os vossos aplausos para Macy Gray.
Macy Gray için bir alkış alalım.
Claro! Com uma discoteca, grandes lojas e dois ou três gajos a exibirem-se na sua Kawasaki, não?
Evet, diskotekler ve Macy'nin bir şubesi ve kavasakileriyle turlayan 2 yada 3 çocuk öylemi?
O que pensas que isto é, o serviço de devoluções?
Sence bu ne Macy nin iade reyonu mu?
Não comprei este emprego no Macy's. Tu é que mo deste.
Ben bu işi Macy'den bulmadım. Bana sen verdin.
O que é isto, um salão de beleza?
Bu ne? Macy'nin dükkanından makyaj bileti mi?
Ajudei-o a roubar comboios Lionel na Macy's aos 12 anos.
Mesela 12 yaşımdayken Macy'nin yerinden Lionel treni çalmasına yardım ederdim.
É dos armazéns Macy?
Nereden aldın, Macy'den mi?
Um desfile da Macy's. Já alguém te falou de merchandising?
Macy'sde kocaman bir satış. Ticarete girmeyi hiç düşündün mü?
o Joe disse que os imigrantes bem que se podiam ir lixar e o daniel virou-lhe as costas.
Joe amca da ona göçmen işçilerin Macy's'in vitrininde birbirlerini düzebileceklerini söyledi, bunun üzerine Daniel ona verip veriştirdi.
No Macy's. És a rapariga do perfume "Obsession", não és?
Evet, Macy'de. Sen "Takıntılı" kızsın değil mi?
Ele tem um belo apartamento na Rua 7 7, de onde vês encher aqueles balões enormes, para o desfile de Acção de Graças do Macy's.
77'inci Sokak'ta harika bir dairesi var Macy's'in ( NY'da Ünlü bir mağaza ) Şükran Günü balonlarına yukarıdan bakabiliyorsun.
Ao fazê-lo, é a 7 a. pessoa a segurar o nosso balão Woody Pica-Pau, no desfile de Acção de Graças da Macy's.
Bunu başararak, o Ağaçkakan Woody'nin Macy'sin Şükran Günü Geçidindeki balonunun altındaki altıncı kişi oldu.
No Macy's, terceiro piso, artigos para o lar.
Macy'nin yerinden, üçüncü kat, ev eşyaları bölümünden.
Mas antes de ires ao Dominic's, vais ao Macy's... e compras uma cadeira com pernas e braços.
Dominic'e gitmeden önce, Macy's'e git bir sandalye al kolları ve bacakları olsun.
Arranquei-a a um manequim no beco por detrás do Macy's.
"Macy's" in arka sokağında bir mankenden kopardım.
O Macy's e o Gimbel's aprenderam a estar porta com porta.
Şey sanırım Macy'ler ve Gimbel'lar yan yana yaşamayı öğrendiler.
Tenho um lugar óptimo, ao pé da Macy's.
Harika bir yer verdiler. Macy'nin yanında.
- Em Macy?
- Macy mi?
Pam Macy.
Pam Macy?
- É um saco do Macy's!
- Macy's poşeti.
Não há beco atrás do Macy's.
"Macy's" in arkasında sokak yok.