English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Mali

Mali traduction Turc

2,108 traduction parallèle
Passei a tarde envolvido nas finanças dos membros do clube.
Bütün gün, üyelerin mali durumlarını kontrol ettim.
Só com mais dados financeiros.
Daha fazla mali kanıt olmadan olmaz.
O George Boeck, por outro lado, é o elemento crítico da equação e o financeiro vital que as Informações americanas têm tradicionalmente ignorado, a favor de indivíduos operacionais.
George Beck ise diğer yandan dengeyi sağlamak için çok önemli bir adam ve mali açıdan kilit adam Amerikan istihbaratı buna bağlı olarak en önemli işlevsel adamları göz ardı etmiş.
A nossa preocupação é garantir de que não há qualquer conflito de interesses, nem responsabilidades para o hospital.
Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz.
Instituições financeiras, grupos filantrópicos, coisas deste tipo.
Boston merkezli mali ve yardım kuruluşları gibi kuruluşların başındaydı.
Há finanças sensíveis internacionais envolvidas.
İçlerinde bazı hassas uluslararası mali kayıtlar da var.
São altas quantias que os meus amigos acham poder estar a financiar organizações que pretendem destabilizar a região.
İşler göründüğü gibi değil Diego. Gizli dostlarım, bölgenin istikrarını bozmak için yapılan mali yatırımlar sayesinde büyük paraların döndüğünü düşünüyor.
Não falemos de responsabilidade fiscal, então e a responsabilidade moral?
Mali sorumluluğu önemsemiyorsunuz, peki ya ahlaki sorumluluğu?
Analisei as finanças de Stacy como me pediu.
İstediğin gibi Stacy'nin mali durumunu inceledim.
- E quanto às finanças? - Certo.
Mali durumu?
Isso foi há dois anos. Ele tem financiado você desde então.
Bu iki yıl önceydi... o zamandan beri size mali destek sağlıyordu.
- Está correto. Houve um tempo em que o centro esteve tão mal financeiramente... que você precisou pedir ajuda a alguém?
Merkezin mali durumu kötüleştiğinde, yardım istemek için birisine yöneldiğiniz bir zaman oldu mu?
- Como a cidade vai pagar por isso se está despedindo oficiais de tráfego?
- Komiser! Toplu taşıma çalışanlarını işten çıkartmışken bir şehrin mali gücü bunu nasıl karşılayabilir?
Estive a começar a ler os registros financeiros que me deste, embora este não seja o meu forte.
Bu konuda pek yetenekli olmasam da verdiğin mali kayıtları incelemeye başladım.
É por isso que ela estava a perguntar sobre os registros financeiros.
Bu yüzden mali kayıtlarımızı sordu.
É mais do que um desastre financeiro no bolso.
-... sadece bir mali felaketten ibaret değilmiş.
- A nivel económico e moral?
- Mali olarak, ahlâki olarak?
A companhia está falida, já ninguém a vem ver.
Topluluk mali açıdan iflas etti. Kimse onu izlemeye gelmiyor artık.
Porque tem apertado comigo, para ter a situação financeira em ordem. - Não o quero preocupar.
Çünkü o, mali konular yüzünden bana sürekli baskı yapıyor ve sürekli durumumu düzeltmemi istiyor.
Nada como uma porção de responsabilidade fiscal.
Bu mali sorumluluğa pek benzemez.
Um homem pode chamar-lhe de responsabilidade fiscal, já para uma mulher trata-se de boa gestão doméstica.
Bir erkek buna mali sorumluluk diyebilir, bir kadın ise buna iyi ev idaresi der.
Por causa da gravidade do ocorrido e dos recursos financeiros do acusado, o estado pede para não ser atribuída fiança.
İşlenen suçun büyüklüğünü ve sanığın mali durumunu da dikkate alarak Savcılık, kefalet talep edilmemesini arz ediyor.
Ofuscação! Você e a sua trupe estão presos por assalto a um Banco e pelo homicídio do nosso estimado assessor financeiro Johannes Merrimack Terceiro, também conhecido por Joe Gadocha.
Sen ve akrabaların bankayı soymak ve mali danışmanımız Üçüncü Johannes Merrimack'i öldürmekten tutuklusunuz.
Queremos pedir o vosso apoio financeiro.
Mali desteğiniz için teşekkürler!
A verba permite-me levar um assistente, todos os anos.
Mali program her yıl yanımda bir asistan götürmemi sağlıyor.
Se não ouvires o teu irmão, o contabilista, então, ouve a tua mulher, que se vê bem que planeou um futuro financeiro para ti.
Muhasebeci ağabeyini dinlemezsen senin için resmen mali bir gelecek planlamış olan karını dinle.
Mas, sendo o clima financeiro aquilo que é, acho que nenhum de nós pensou que...
Ama bu mali ortamda, sanırım hiçbirimiz düşünmezdi ki...
Um rapaz do Mali.
Malili bir çocuk.
Um diretor é um diretor! Escuta, se entendes de dinheiro e de ações, tens que me explicar um dia, porque eu não entendo nada.
Bu mali işler, sana daha sonra anlatacağım.
Você declara-se culpado de duas acusações de falsificação de registos contabilísticos e aceita a expulsão definitiva do sindicato.
İki kere mali kayıtlarda tahrifat yaptığını kabul edeceksin ve sendikalardan ömür boyu men edilmeye razı olacaksın.
Eu presto um serviço financeiro único, para homens que gostam de jogar.
Kumarı sevenler için eşsiz bir mali hizmet sunuyorum.
O nosso extracto financeiro, senhor.
Mali durumunuz efendim.
Edward, a nossa família está em ruína financeira e tu tu tocas flauta enquanto Roma arde.
Edward, ailemiz mali olarak bir krizin içinde, ve sen gelmiş... Sense Roma yanarken flüt çalıyorsun.
Tudo isso. O escritório de fraude de títulos não é tão certo quanto mr. Wennerstrom de que.
Mali Dolandırıcılık Şubesi Bay Wennerström kadar emin değil.
Se uma fração do que mr. Mikael alega prova ser verdadeiro. - Não só haverá uma investigação títulos.
Bay Blomkvist'in iddialarının yüzde biri bile doğru çıksa sadece mali soruşturma değil organize suç soruşturması da açılacaktır.
Tenho cópias dos extractos do Leo.
Leo'nun mali kayıtları geldi.
Ele é do CPA.
Mali müşavir.
Chefe, Vi os movimentos bancários da Adams, e a única actividade nas últimas 72 horas é um levantamento numa caixa multibanco em Hollywood ontem à noite, de 100 dólares que é o limite diário da sua conta de estudante.
Şef, bayan Adams'ın mali kayıtlarını inceledim, son 72 saatteki tek hareket,... Hollywood'taki bir bankamatikten $ 100 çekilmesi, ki bu da, öğrenci hesabının günlük limiti.
Certo, Chefe, então verifiquei os movimentos bancários de Michelle Landale, e encontrei um levantamento numa caixa multibanco um pouco antes da uma da manhã na Avenida Central, em Skid Row.
Michelle Landale'in mali kayıtlarını inceledim,.. ... Central Avenue keş mahallesindeki bir bankamatikten gece 1 : 00'de para çekildiğini fark ettim.
tudo parece suspeito. Baseado nas finanças dele, parece suspeito também.
Mali durumlarına göre de tuhaf görünüyor.
Vejam a filmagem do trânsito, vasculhem as suas finanças.
Trafik videolarını alın. Mali durumunu inceleyin.
Ligações, extratos, tudo.
- Telefon kayıtları, mali durumlar, her şey...
Verifiquei as suas finanças.
Mali durumlarını kontrol ettim.
Não há nada nas suas finanças, no arquivo do assassínio, e-mails, mensagens, nem mesmo no anuário.
Mali durumlarında, cinayet dosyasında, e-postalarında, mesajlarında okul yıllığında bile.
Vê o registo telefónico e finanças.
Peki. Arama kayıtları ve mali durumları kontrol et.
Acabei de passar pelas finanças do Burns.
Burns'ün mali durumlarını inceledim.
Vi as finanças do Zack.
Zack'in mali durumlarına bakıyorum.
Ryan, podes verificar as finanças do Morris?
Ryan, Morrisler'in mali durumlarını inceler misin?
Vai-me fazer uma auditoria, certo?
Mali hesaplarımı denetleyeceksin değil mi?
Financeiras. 1ª regra em investigações de homicídio.
Malî veriler... Cinayet soruşturmalarının bir numaralı kuralı.
Registos de chamadas, e-mails, transacções financeiras?
Telefon kayıtları, e-postalar, malî hareketler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]