English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Malloy

Malloy traduction Turc

229 traduction parallèle
Mollie Malloy.
Bayan Mollie Malloy. Harika...
Mollie Malloy!
Mollie Malloy.
Quem é? - Sou a Mollie Malloy.
- Ben, Mollie Malloy.
Conhece o Terry Malloy?
Terry Malloy'u tanıyor musunuz?
É o Terry Malloy, não é?
Sen Terry Malloy değil misin?
Ninguém está a acusá-lo de nada, Sr. Malloy.
Seni suçlayan yok Malloy.
Está bem!
Pekala Malloy.
Para o sotão, Malloy,
Yukarıda çalışacaklar : Malloy...
Uma filha minha a andar de braço dado com o Terry Malloy.
Benim kızım, Terry Malloy'la kol kola yürüyecek ha.
- Sabes quem é o Terry Malloy?
- Terry Malloy kim biliyor musun?
Sr. Malloy, esperava encontrá-lo aqui.
Malloy, seni burada bulacağımı umuyordum.
Está a ser-lhe entregue uma intimação.
Adına mahkeme celbi çıkarttık Malloy.
Só queremos que diga a verdade.
Malloy, tek istediğimiz doğruyu söylemen.
- Sr. Malloy.
- Bay Malloy.
- Terry Malloy.
- Terry Malloy.
Sr. Malloy, é verdade que na noite em que Joey Doyle foi encontrado morto, foi o último a vê-lo antes dele ser empurrado do telhado?
Bay Malloy... Joey Doyle'un ölü bulunduğu gece... çatıdan itilmeden önce onu en son sizin gördüğünüz doğru mu?
Sr. Malloy... pode dizer-me se o Sr. Friendly, ou deveria dizer, o Sr. Skelly,
Bay Malloy... Acaba Bay Friendly, daha doğrusu Bay Skelly...
Obrigado, Sr. Malloy.
Teşekkürler Bay Malloy.
Os Malloys não vieram à missa esta manhã.
Malloy'lar bu sabahki toplantıya gelmediler.
A Sra. Malloy nunca falta.
Bayan Malloy hiç kaçırmazdı.
De outro modo vou ter que aturar a senhora Malloy.
Yoksa, Bayan Malloy kulağımı ağrıtacaktır.
Com licença, Sra. Malloy.
Afedersiniz.
Sra. Malloy, eu e os meus oficiais tomamos café e brandy no escritório.
Bayan Malloy, subaylarım ve ben... çalışma odasında kahve ve brendi içeceğiz.
Chamo-me Terry Malloy.
Adım Terry Malloy.
E o juiz, o Juiz Malloy, só se ria, e depois, convidou-me para almoçar.
Ve yargıç, şu Yargıç Malloy, bu sırada gülüp duruyordu, sonra onunla öğle yemeğine çıkmamı istedi.
O Juiz Malloy era também de Brooklyn.
Ama Yargıç Malloy da Brooklyn'dendi.
O Juiz Malloy.
Yargıç Malloy.
- Foi atacado por um gang!
Çete saldırısı. Malloy!
- Malloy, aqui!
Buraya!
- Doutores?
Malloy!
Malloy! - O que foi?
- Ona engel olun!
Malloy.
Malloy.
Ouve, Malloy... o tipo está mais protegido que o Presidente.
Dinle Malloy. Adamın etrafında Başkandan çok hareket var.
Fala Malloy. Trazes a caixa?
Plissken, kutu sende mi?
Em Seattle. Dallas Malloy, 16 anos.
Seattle'da, Dallas Malloy, 16.
Sargento Malloy.
Çavuş Malloy.
Bem, Sargento Malloy, tenho muito trabalho para fazer, por isso se não se importar, porque não volta à sua unidade e faz o que vocês fazem quando não estão a matar ninguém?
Pekala çavuş Malloy, yapacak çok işim var... Şimdi neden birliğinin başına dönüp adam öldürmediğinizde ne yapıyorsanız ondan yapmıyorsun?
- Este é Duncan Malloy, DEA.
Vince, Narkotik'ten Duncan Malloy.
Vince Larkin, da polícia, e Duncan Malloy, DEA.
Birleşik Devletler Federal Polisi Vince Larkin ve Narkotik'ten Duncan Malloy.
Agente Malloy, lamento porseu colega.
Ah, Ajan Malloy. Meslektaşınız için üzgünüm.
- Nao é o seu carro? - Nao pode ser.
Şu senin araban değil mi, Malloy?
Ou querque eu desenhe, como sempre?
Anladın mı, Ajan Malloy? Duyuyor musun?
Malloy, filho da mae!
Ateş!
Cessarfogo!
Malloy, seni o... pu çocuğu!
Malloy, nao faca issoi
FÜZE ATEŞLEME
Entre na frente.
- Malloy, yapma!
Nao estamos sobre área habitada.
- Malloy, Poe uçağı ele geçirmiş!
Ele só querver a esposa e a filha.
- Malloy, onu dinle. O dostumuz!
- Malloy, o que se passa?
- Malloy, konuş benimle!
- Não os percas.
- Onları kaybetmeyin, Malloy.
Mas o estado também tem produtos para o seu uso a não ser que aconteça um milagre, a alma do Helmes Williams ficará separada do seu corpo e da vida de Mollie Malloy, e também ficará separada a única alma que conheceu... "
Ama devletin de bir "kullanım için üretim" planı var. Darağacı. Sabah 7'de, bir mucize olmazsa, bu darağacı kullanılacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]