English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Man

Man traduction Turc

5,965 traduction parallèle
Vocês têm de identificar a gémea com o melhor prognóstico.
En iyi yaklaşımı uygulamak için ikizleri tanımanız gerekir.
Já devia saber, Mestre Jedi... que isso não funciona num Dagoyan.
Daha iyi tanımanız gerekiyor Üstat Jedi. Bu, bir Dagoyan'da işe yaramaz.
A meio segundo de agora, as calotas polares recuperam a forma que tinham no século XIX, e a previsão é de tempo ameno e agradável para o próximo minuto e meio cósmico :
Bundan yarım saniye sonra kutuplardaki buz tabakaları yenilenmiş 19. yüzyıldaki hallerine dönmüş durumda. Sonraki 1,5 dakikalık kozmik zamanda hava tahminleri ılıman ve iç açıcı.
"The Mythical Man-Month", o único livro útil que li na faculdade.
Üniversitede okuduğum faydalı bir kitap.
O burocrata do Ministério do Trabalho era feliz no casamento, pelo que consta, tranquilo e agradável.
İşçi sendikasının bürokratın söylenene göre mutlu bir evliliği vardı. Ilıman ve hoş...
Queria que me conhecesses por aquilo que sou, não como "príncipe Jonathan".
Beni ben olarak tanımanı istedim. Prens Jonathan olarak değil.
O meu corpo só está um pouco atrasado. Vou sair com amigos para o Burning Man.
Birkaç arkadaşımla Burning Man'e gideceğiz.
Isto é tão porreiro, como, agora, vocês o reconhecem.
Onu tanımanız çok güzel.
Excepto por sentires pena, de ti mesmo.
Kendine acıman dışında.
Uma equipa de transição ajudá-la-á com qualquer item pessoal.
Anlamadım? Geçiş ekibi kişisel eşyalarınızı taşımanıza yardımcı olacaktır.
Temperatura normal.
Teni ılıman.
E, sim, ela cometeu um erro há anos atrás, mas... talvez devesses dar-lhe uma oportunidade.
Evet, yıllar önce bir hata yapmış, ama... Ona bir fırsat tanıman iyi olabilir.
Não pode ser "homem dos cabelos brancos" ( The White-haired Man ), certo?
Bu kesinlikle "beyaz saçlı adam" olamaz değil mi?
Vamos ver o novo filme do Homem-Aranha.
Birlikte Spider Man filmini izlemeye gidelim.
Não estou interessada na tua simpatia.
Acıman umurumda değil. - Konuşmaya devam et.
O canhão está carregado?
Bombardıman silahı dolu mu?
Vêm todos aí!
- Whatta Man # Herkes peşimden gelsin!
Para vos contar mais gostaria de apresentar-vos o inventor de MyClone.
Dahası var... MyClone'nun mimarını tanımanızı istiyorum.
Chama-se ser um lindíssimo homem negro com o corpo de um action man.
Bir süper kahraman vücuduna sahip mükemmel bir siyah erkek olmak.
Eu vim para umas férias com bons homens.
The Best Man Holiday'i kiraladım.
Sempre que falas, eu ouço o som que toca quando o Pac-Man morre.
Sen her konuştuğunda Pac-Man öldüğünde çıkan sesi duyuyorum.
Eu conheço-te, nós cantámos a "piano man" juntos.
Tanıyorum lan seni, Birlikte Piano man'i söyledik.
Eu e o "Umbrella Man" iluminamo-nos.
Şemsiyeli adamla biraz önce tanıştık.
- Bem, sobre eles... sabes, tipo Aquaman ou Homem-Aranha, só que estas eram sobre homens do FBI a perseguir os bandidos, como John Dillinger.
- Onlarla ilgili çizgi romanlar var. Aquaman ya da Spider Man gibi ama bunlar kötüleri kovalayan FBI ajanlarıyla ilgiliydi. John Dillinger gibileri mesela.
Ramon, recolhe tudo. Eles sabem.
Ramon, her şeyi taşıman lazım. biliyorlar.
Rkocheckers 2x21 - 24 / 04 / 2014 The Man With the Twisted Lip
Çeviren :
Se o Solano transporta toneladas na linhas, eles não a escondem no compartimento das mãos, ou no porta-bagagens.
Eğer Solanolar her gün gidip geldikleri hatta tonajı çekiyorlarsa bagaj kompartımanındaki taşınanların içindeki ürünlerini kıstırmayacaklardır.
Quem ou o que é um Homem-Coisa?
"Man-Thing kim ya da ne?"
Delimite a área, faça as entrevistas.
Gerek çevreyi tanımanız, gerek ifadelerin alınmasında.
Fico triste por nunca ir conhecer a alegria imensa de carregar uma criança dentro de mim.
İçimde bir çocuk taşımanın sonsuz zevkini bilemeyecek olmak beni gıcık ediyor.
- S12E17 The Most Interesting Man in the World
# Filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik #
- Para levar esta gente toda? - Sim.
- Bütün hepsini taşıman için mi?
Sabe, G-man, eu conseguia pô-lo fabuloso.
G-adam, muhteşem görünmeni sağlayabilirim.
E a maneira de se conhecer a família é estar com ela, quando os que amamos estão em apuros.
Ve aileni tanımanın yolu, en kötü zamanda onların yanında olmaktan geçer.
Têm de identificar a gémea com o melhor prognóstico.
En iyi yaklaşımı uygulamak için ikizleri tanımanız gerekir.
Para colocá-los em primeiro lugar.
Onlara öncelik tanıman için.
Estão a calcular custos para a educação e a projectar resultados.
Eğitimleri için harcanan para ve öngörülen randıman hesaplanıyor.
Os seres humanos não foram feitos para ser bombardeados por radiações.
İnsanoğlu radyasyon bombardımanına uygun tasarlanmadı. Oh!
"PROCURA POR HOMEM DESAPARECIDO"
"MAN KAYIP ARAMA"
- Estou a tentar, meu.
- I'm trying, man.
A milícia e os civis escondiam-se aqui durante os bombardeamentos.
Milisler ve siviller yoğun bombardıman altındayken burayı saklanmak için kullanmış.
Tens noção que a autocomiseração é de mau gosto?
Kendine acımanın antipatik bir şey olduğunun farkında mısın sen?
Mas sugiro que tires um tempo.
Ama kendine biraz zaman tanımanı tavsiye ederim. - Bunu iyice bir düşün.
Não quero... as tuas desculpas, a tua pena.
Senden... üzülmeni ya da acımanı istemiyorum.
Senhora Bumblebee Man e o Olímpico Edwin Moses.
Señora Bal arısı Adam ve Olimpiyatçı Edwin Moses var.
Não queria que carregásseis esse fardo para sempre.
Hayatın boyunca bu cinayetin yükünü taşımanı istemedim..
Podemos esperar mais bombardeamentos hoje à noite, a não ser que seja alguma espécie de feriado na Alemanha.
Bir çeşit Alman tatili yoksa bu gece bombardıman bekliyoruz.
Marvel ´ s Agents of Shield S01E15 "Yes man"
lordemre ferio Keyifli seyirler...
Rkocheckers
â ™ ª Elementary 2x15 â ™ ª Corpse de Ballet Original Air Date on February 6, 2014 = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man Çeviri :
É a lei de Brooks.
- Brooks Kanunu, "The Mythical Man-Month."
"CONTINUUM" - S03E02 - Minute Man -
Gr33n

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]