Translate.vc / Portugais → Turc / Maçon
Maçon traduction Turc
244 traduction parallèle
As pessoas estão todas a fugir!
Herkes Macon'a gidiyor, herkes kaçıyor!
Adianta-me dinheiro, Sr. Macon?
Bana kredi verir misin, Bay Macon?
Nós do Macon County apoiamos o Frank, não a si.
Macon Bçölge halkı Frank i kiraladı, sizleri değil.
Macon Leary.
Macon Leary.
Olá, Macon.
- Selam, Macon.
Macon?
Macon?
Macon.
Macon.
Quero o divórcio, Macon.
Boşanmak istiyorum, Macon.
Macon.
- Oh, Macon.
Macon, desde que o Ethan morreu tive de admitir que as pessoa são más.
Macon, Ethan öldüğünden beri, insanların temelde kötü olduklarını kabul ettim.
O diabo, Macon.
Çok kötü, Macon.
Este ano estive a afastar-me das pesssoas tal como tu o fazes, Macon
Tüm yıl boyunca kendimi insanlardan uzak duruyormuşum gibi hissettim aynı senin yaptığın gibi, Macon.
Macon, sei que amavas o Ethan.
Macon, seninde Ethan`ı sevdiğini biliyorum.
Não te oponhas, Macon.
- Boşuna uğraşma, Macon.
Macon, fala Muriel.
- Macon, bu Muriel.
Que me diz?
Macon, ne diyorsun?
Macon!
Macon!
É o teu patrão, Macon.
Senin patronun, Macon.
A tua mulher, Macon.
- Karın, Macon.
Valha-me Deus, Macon.
Tanrım, Macon.
Macon Leary com uma irmã. E também com irmãos.
Macon Leary`nin kardeşleri var!
Que Macon Leary tinha uma família! ... Nunca me passou pela cabeça
Macon`un bir ailesi olduğu kafamda hiç canlanmamıştı.
Tu és o editor de Macon.
Sen Macon`un yayımcısısın.
Fui eu quem te enviou os seus capitulos.
Macon'un bölümlerini yollayan kişi benim.
A crise dos envelopes 9x12 de Macon Leary.
Macon Leary`nin 9 a 12 zarf krizi.
Sabes Macon : Se me tivessses dito o que se estava a passar na tua vida.
Biliyorsun Macon, eğer hayatında nelerin olup bittiğini bilmeme izin verseydin.
Faz três anos, Macon.
Üç yıl geçti, Macon.
Macon, ele apanhou-te?
Macon, seni ısırdı mı?
Oh, Macon.
- Oh, Macon.
Macon : Vem sentar-te.
Macon, gel ve otur.
Macon, por favor, vou só dar a volta ao quarteirão.
Macon, lütfen. Yakınlarda olacağım.
Macon, faz-me um favor :
Macon, bana bir iyilik yap.
Trouxe material para o Macon.
Macon için birkaç materyal getirdim.
Café, Macon?
Kahve, Macon?
Macon : Como me pudeste fazer isto?
Macon, bunu nasıl yapabildin?
Não queiras estragar isto, Macon.
Sakın bunu mahvetmeye çalışma, Macon.
Alexandre, este é o Macon.
Alexander, bu Macon.
Lamento Macon.
En içten üzüntülerimle Macon.
É o Macon.
Ben Macon.
Olá, Macon.
- Selam Macon.
chegou o Macon.
Macon burada.
Quero mostrar-te uma coisa, Macon.
Sana bir şey göstermek istiyorum, Macon.
Um anel de noivado.
- Bu bir nişan yüzüğü, Macon.
Ela vai aceitar. Tenho 36 anos, Macon, mas digo-te que À beira dela me sinto como um adolescente.
Etmek zorunda. 36 yaşındayım, Macon, fakat o etraftayken liseli aşıklar gibi hissediyorum.
Macon, não é fantástico como duas vidas separadas se podem ligar?
Tanrım Macon, iki ayrı insanın birbirleriyle bağlanması ne şaşırtıcı değil mi?
Macon!
- Macon!
Ultimamente andas muito estranho, Macon. Essa tal Muriel é só um sintoma.
Bu günlerde kendinde değilsin, Macon belirtisi de bu kadın.
Só estamos preocupados contigo, Macon.
Yalnızca senin için endişeleniyoruz, Macon.
Uma qualidade realmente especial, Macon. Nada tão banal como : "Ela gosta de mim".
Demek istediğim, tek bir özellik, Macon beni takdir etmesi gibi yarım yamalak bir şey dışında?
Diz-me uma coisa. Sê honesto.
Bana yalnızca şunu söyle, Macon.
Nessa altura vais estar separado há um ano.
O zaman 1 yıldır ayrı olacaksın, Macon.