English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Mcdonald

Mcdonald traduction Turc

751 traduction parallèle
- Sou o sargento MacDonald.
- Ben Çavuş McDonald.
Ele não é o seu marechal particular, Sr. McDonald.
Marshall bunlarla da ilgilenecektir, bay. McDonald.
Também é minha a escolha, Sr. McDonald.
Onlarla da ilgileneceğim, Bay. McDonald.
O Mcdonald disse que foi o melhor que já fiz!
Marty McDonald yaptığım en iyi şey olduğunu söylemişti.
O velho McDonald tinha uma quinta
Ali Baba'nın bir çiftliği var
- Sr. McDonald? Sou Paul Brennan.
- Bay McDonald, ben Paul Brennan.
Olha, há uma exposição na igreja, Sr. McDonald.
Kilisede bir sergimiz var Bay McDonald.
Espero que encontre o McDonald certo.
- Peki tamam. - Doğru McDonald'ı bulursun umarım.
Mas isto aqui é muito abrangente, Sr. e Sra. MacDonald.
Ancak bunun kapsamı hayli geniş Bay ve Bayan McDonald.
- Vocês são parentes, Sra. McDonald?
Bu hanım... Akraba mısınız Bayan McDonald? Evet, arkadaşlık bağıyla.
McDonald!
McDonald!
Milton, Woolman, Firestone, - MacDonald e Valence!
Milton, Woolman, Firestone, McDonald ve Valence.
E, se ficares com fome, mando o empregado ao McDonald's.
Ve acıkırsan garsonu McDonalds'a yollarım.
Foi onde perdemos o McDonald.
McDonald'ı orada kaybetmiştik.
Não tínhamos o Burguer King nem o McDonald's.
Burger King ya da McDonald's yoktu.
No observatório de McDonald na Universidade do Texas, um raio laser está preparado para ser descargado nos reflectores lunares, 380.000 quilómetros mais longe.
Texas Üniversitesi'ndeki McDonald gözlemevinde lazer ışını 380.000 kilometre ötedeki yansıtıcıları hedef alacak şekilde hazırlandı.
Burger King. McDonald's. Pizzarias, tudo cassino.
Burger King kumarhanesi MacDonald's kumarhanesi.
" Há pouco libertado da prisão, Mahatma Gandhi parte de Bombay a bordo da SS Rajputana, para participar na conferência da independência da Índia convocada pelo Primeiro-Ministro Ramsay MacDonald.
Hapisten yeni çıkarılan... Mahatma Gandi, SS Rakputana gemisiyle Bombay'dan ayrıldı. Başbakan Ramsay McDonald'ın isteğiyle...
Antes de iniciar a viagem de regresso reuniu-se uma última vez com o sr. MacDonald.
Sonra Bay McDonald'la son görüşmesi için güneye hareket etti.
James MacDonald, 54 anos.
James McDonald 54 yaşında.
Amanhã provavelmente irás matar o recepcionista assaltar um McDonald's, e levar-nos a milhares de quilómetros para ver a maior bola de lama do mundo!
Yarın resepsiyonisti öldürürsün... McDonald's'ı soyup, bize 1600 kilometre ötedeki... dünyanın en büyük çamur yumağını gösterirsin!
Dois Big Macs, um Quarter Pounder com queijo, seis pedaços de Chicken McNuggets, duas caixas de bolos Ronald McDonald, uma dose de McFries e dois batidos de chocolate.
İki Big Mac, bir peynirli Royal... altı parça Chicken McNuggets, iki kutu Ronald McDonald kurabiyesi... bir tabak McFries, iki çikolatalı milk shake.
Admito que achá-la aqui seria como achar um McDonald's... mas, nós dois a vimos!
Onu burada bulma şansımızın bir McDonald's bulmak kadar olduğunu biliyorum.
Seria se como ao entrar no McDonald's... pusessem as vacas numa fila, as matassem pra nós... e fosse como se nada tivesse acontecido.
Aynı senin McDonalds'a girdiğinde, onların inekleri sıraya dizip hepsini senin için boğazlamaları ve senin bu olurken görmek zorunda olmaman gibi.
Mas ao entrar no McDonald's e pedir um Big Mac... você come a vaca morta sem tê-la visto morrer.
Ama şimdi McDonalds'a girip "Hey, bana bir Big Mac!" dediğinde ölü bir inek satın aldığını biliyorsun ama ineğin ölümünü asla görmüyorsun.
O Kenneth minhoca está a tentar ser outro Ronald McDonald Miller.
Kenneth solucanı Ronald Miller numarası çekiyor.
Se quiseres, podemos ir ao McDonald's ou algo assim.
Eğer istersen, McDonald's'a falan da gidebiliriz.
Se virem alguém do "McDonald's", existe um mal-entendido.
Ben ve McDonald's arasında küçük bir anlaşmazlık var.
Eles são "McDonald's". Eu sou "McDowell's."
Onlar "McDonald's", ben "McDowell's".
Gosto mais das batatas fritas do McDonald's. Mas não diga nada ao Sr. McDowell.
McDonald'ın patates kızartması daha güzel ama bunu Bay McDowell'e asla söylemem.
- Eles são do McDonald's?
- McDonalds'dan mı gelmişler? .
- Reservei mesa no McDonald's.
- McDonalds'da masamız hazır.
Chama o Jonhson McDonald.
Johnson McDonald'ı bul.
Vamos até ao McDonald's.
McDonalds'a gidiyoruz.
Não tens disto no mcdonald's. Também tenho uma janela para drive-in.
Bunu McDonald's'da bulamazsın. Arabaya servisimiz de var.
Se tiver que comer fora... vá ao McDonald's ou Wendy's.
Dışarıda yemeniz gerekiyorsa,... McDonald's veya Wendy's'e gidin. Basit bir yere.
O Ronald McDonald também começou nalgum sítio...
Ronald McDonald da bir yerlerden başlamıştı, değil mi? Vay!
No pódio número 1, "Magical Flight". Os donos são Frank e Melanie McDonald, a treinadora é Melanie McDonald, o jóquei da vitória é o Orlando Guerrino. Número 7, "Telescope" em segundo lugar,
Kazanan 1 numara ile "Büyülü Uçuş"... atın sahipleri Frank ve Melanie McDonald, eğitmeni Melanie McDonald, atı zafere koşturan Orlando Guerrino... 7 numaralı, "Teleskop" ikinci,
Ronald McDonald, 1986.
Ronald McDonald, 1986.
Além disso, quero que o meu pai e irmãos comam McDonald's.
Ayrıca kardeşlerimin bu gece McDonald'sdan yemelerini istiyorum.
Queres que o reu pai e irmãos comam McDonald's?
Kardeşlerinin McDonald'sdan yemelerini mi istiyorsun?
Porque não vamos ao McDonald's como fizemos no ano passado?
Geçen sene yaptığımız gibi neden McDonalds'a gitmiyoruz. Çok eğlenceliydi.
Primeiro McDonald's, depois chular.
Uh-huh. İlkin McDonald's, şimdi pezevenklik.
Senhoras e senhores, o Travelair Mistery Ship tomou a dianteira.
Bayanlar ve baylar, yarışın sonlarına yaklaşırken McDonald liderliği Follan'dan kapmayı başardı.
E se alguém aqui pensa que sou superficial e materialista... vá arranjar um emprego no McDonalds, porque é onde vocês deviam estar!
Eger burada yüzeysel ya da maddeci oldugumu düsünen varsa gitsin McDonald's'da is bulsun. Çünkü ait oldugu yer orasi!
E se não funcionar para você é porque é preguiçoso e devia trabalhar no Mc Donalds
Eger bu durum size uymuyorsa tembelliginizdendir. Siz gidin de McDonald's'da çalisin.
Ou então chamem-me de McDonald.
yada Mc Donald.
Tem comido muitos almoços do McDonald?
Öğlen yemeklerinde hediyeli çocuk mönüsü mü yiyor yoksa?
Abrir um negócio. Uma cadeia, como a Mcdonald's.
Bunu bir iş yapmak ; bir zincir, tıpkı McDonald's gibi.
McDonald!
McDonald.
No grupo McDonald's no lema da empresa, os executivos... - Art, estamos a ver o programa.
- Art, televizyon izliyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]