Translate.vc / Portugais → Turc / Mendez
Mendez traduction Turc
413 traduction parallèle
Desligo.
Mendez tamam.
- Fala Mendez.
- Mendez burada.
Enterprise? Daqui Comodoro Mendez e Capitão Kirk.
Enterprise, Komutan Mendez ve Kaptan Kirk.
O senhor, o Comodoro Mendez e o Capitão Christopher Pike.
Siz varsınız, Kumandan Mendez ve Kaptan Christopher Pike var.
- É para o Comodoro Mendez.
- Bu Kumandan Mendez için.
Comodoro Mendez, urgente.
Kumandan Mendez, acil.
- Fala Mendez.
- Mendez konuşuyor.
Mendez J.I., Comodoro, Base Estelar 11. "
"İmza Mendez J.I., Kumadan, Yıldız-Üssü 11."
Trabalho para Henry Mendez.
Henry Mendez için çalışıyorum.
O sr. Mendez quer vê-lo.
Bay Mendez seni görmek istiyor.
Henry Mendez.
- Henry Mendez.
O que têm, senhor Mendez?
- Elinizde ne var?
Falei com o Mendez.
- Mendez'le konuştum.
Sr. Mendez.
- Bay Mendez.
O Mendez vai-me esfolar.
Mendez derimi yüzecek.
Mendez, acha que consegue fazer isto?
Mendez, sen yapabilir misin?
Não falhe, Mendez.
Bir şeyleri vur Mendez.
Esta noite, Mendez, não enquanto houver sol.
Güneş batmadan içme. - Neden?
Não tema, Sr. Mendez.
Korkmayın Bay Mendez.
Mendez, vai salvá-la?
Mendez, onu kurtaracak mısın?
Sr. Mendez.
Bay Mendez!
Agora vais 40 milhas a norte do Forte Mendez.
Şimdi Mendez Kalesinin 40 km kuzeyine git.
Se fosse a ti ia para essa aldeia em Mendez.
Yerinde olsaydım, Mendez köyüne giderdim.
Alerta o Mendez.
Mendez'i uyar.
Men... Mendez à Sala de Controlo.
Mendez kontrol odasına.
Mendez à Sala de Controlo.
Mendez kontrol odasına.
Mendez à Sala do Controlo.
Mendez kontrol odasına.
Mendez, temos de agir, e depressa.
Hemen harekete geçmeliyiz.
Depressa, Mendez.
Çabuk, Mendez. Çabuk!
Tem um nome, Carlos Mendez.
Carlos Mendez.
Talvez o assassino já tenha nome, Carlos Mendez.
Belki bu suikastçının sonunda bir adı var. Carlos Mendez.
- Já tenho informações sobre o Mendez. - Ligaram do esconderijo.
- Galiba Mendez hakkında bilgi geldi.
A fotografia do FBI do Mendez. Não consigo distingui-los.
Mendez'in F.B.I. gözetleme resmi...
O homem que está em frente ao Mendez, junto ao loiro, é o Calderone.
Mendez'in karşısında sarışınla duran adam... o Calderone.
- É perigoso lá fora.
- Git Mendez'i bul.
Mais alguma informação da Interpol sobre o Mendez?
Interpol'den Mendez hakkında başka bilgi geldi mi?
O Linus referiu-se a ele como Mendez.
Linus arayan kişiye "Mendez" adıyla hitabetti.
És o número sete na lista do Mendez.
Sen Mendez'in suikast listesinde yedincisin.
Depois de levantar a mercadoria, o Mendez teria uma bala à tua espera no parque de Bayshore.
Mendez malları aldıktan sonra, muhtemelen Bayshore Park'ta bir kurşunla seni bekliyor olacaktı.
- Tens um contacto do Mendez?
- Mendez'in numarası var mı sende?
O Mendez gosta de multidões.
Harika. Mendez kalabalık yerleri seviyor.
É o Mendez.
- Evet o.
Se te mexeres, se respirares, és um homem morto.
Bu Mendez. Hareket et, hatta nefes al, ve ölü bir adamsın.
Vou levar o Mendez e arranco-lhe a informação sobre o paradeiro do Calderone.
Evet, ben de Mendezi içeri alıp, ondan Calderone'nun yerini öğrenirim.
Dobraram o Mendez.
Mendez sonunda yelkenleri indirmiş.
Há mais de 700 ilhas, Mendez.
O adalar zincirinde yedi yüzden fazla ada var, Mendez.
Podes esquecer os acordos, Mendez.
Anlaşmayı falan unut, Mendez.
Última oportunidade, Mendez.
Son şansın, Mendez. Bize bir şey ver.
Quero um relatório completo sobre o Mendez na minha secretária antes de partirem.
- Siz çıkmadan önce davayla ilgili kapsamlı raporu masamda istiyorum. – Tamam.
Mendez!
- Mendez!
- À procura do Mendez.
- Hangi cehenneme gittiğini sanıyorsun?