Meredith traduction Turc

Com a Cristina e a Meredith é parecido.

Cristina ve Meredith böyle işte.

A casa da Meredith é que é uma república.

Hayır. Meredith'in evi yurt gibi bir ev.

E Meredith, tu não falas sobre a Cristina porque tens medo que ela nunca mais volte a ser a mesma.

Meredith Cristina hakkında konuşmuyorsun çünkü onun eskisi gibi olamayacağından ödün kopuyor.

É melhor correres, Meredith!

Koşsan iyi olur Meredith!

Meredith?

Meredith?

Meredith...

Meredith...

Meredith Joy, Kimberly Jukes, e Amanda Frye

Meredith Joy, Kimberly Jukes ve Amanda Frye.

A Meredith Joy deu luta.

Meredith Joy epey direnmiş.

A Meredith Joy morreu a 31 de Outubro.

Meredith Joy 31 Ekim'de öldü.

Onde o corpo de Meredith Joy foi descoberto na semana passada, fazendo dela a terceira vitima a aparecer morta num milheiral em poucas semanas.

... geçen hafta Meredith Joy'un cesedinin bulunduğu Schmidt çiftliğinden canlı yayındayız. Meredith Joy, son haftalarda mısır tarlasında ölü bulunan üçüncü kadın.

A Meredith Joy foi raptada no dia do Dólar.

Meredith Joy çek gecesi kaçırılmış,

Ela pediu a minha ajuda? Meredith.

Ne yapmamı istiyormuş?

Por favor.

Meredith... lütfen.

- Procuro a Dra. Meredith Grey. O que fizeste?

Dr. Grey burada mı acaba?

Porque não falas com a Meredith?

Meredith'e neden bahsetmedin hiç?

Meredith, alguma sugestão?

Meredith sen ne diyorsun?

Meredith.

Meredith.

- Meredith.

Onun da yapması gerek.

- Era a Meredith? - Não.

- Meredith miydi?

Ela não é como tu, Meredith.

O sen değil Meredith.

Sua esposa, Meredith, escondeu-se por detrás do seu trabalho de engenharia de noite telefona para Tóquio para conferenciar e desenhar montanhas russas.

Eşi, Meredith, kendisini mühendislik işiyle gece yarısı Tokyo'ya yapılan konferans görüşmeleri ve lunapark treni tasarımı arasında gizlemiş olarak yaşıyor.

Então, Meredith faz a única coisa que lhe resta fazer e diz a única coisa que lhe resta dizer.

Böylece, Meredith yapılacak son şeyi yaptı ve söylenecek son sözü söyledi.

Sim, Meredith.

Evet, Meredith.

Não vamos por essa estrada outra vez, Meredith.

O yoldan bir daha geçmeyeceğiz, Meredith.

Não, Meredith.

Hayır, Meredith.

A Meredith acabou de ligar...

Az önce Meredith aradı ve

- Meredith Wilson.

- Meredith Wilson.

Meredith Sherbourne a confirmar consulta com o Dr. Frankenheimer.

Meredith onaylayan Sherbourne budur Dr. Frankenheimer ile benim 4 : 00.

Prazer em conhecer-te Meredith.

Tanıştığımıza sevindim, Meredith.

Não se trata de uma questão de ser forte Meredith.

Bunun için güçlü olmaya gerek yok, Meredith.

- Bom dia Meredith.

- Merhaba, Meredith.

É assim que me vês, Meredith?

Beni böyle mi görüyorsun, Meredith?

Eu vejo-te Meredith

Seni anlıyorum, Meredith.

- Meredith.

- Meredith?

Meredith, queria ajudar-te. - Por favor.

- Sana yardım etmek istiyorum.

Meredith - Não, não...

- Hayır, hayır...

- Meredith, espera um segundo.

- Meredith, bekle biraz.

- O que estava a fazer?

- Ne? - Hey, Meredith.

Meredith, lamento.

Meredith, özür dilerim.

- Bom dia Meredith. - Bom dia

- Merhaba, Meredith.

Adeus Meredith.

Hoşça kal, Meredith.

Chamo-me Meredith e vou suicidar-me.

Benim adım Meredith ve kendimi öldüreceğim.

Meredith

Meredith!

Um grupo de alunos enfurecidos reuniu-se hoje no campus de Oxford, da Universidade do Mississípi para protestarem contra James Meredith, o primeiro negro a ser aceite na instituição.

Bir gurup kızgın öğrenci bugün Mississippi Üniversitesi'nin Oxford kampüsünde toplanarak James Meredith'in kayıt yaptıran ilk zenci olmasını protesto ettiler.

A decisão do tribunal que garantiu a matrícula de Meredith foi ignorada pelas autoridades do Mississípi.

Federal Mahkeme, Meredith'in kayıt yaptırmasına izin vererek Mississippi yönetimini umursamadığını gösterdi.

O Meredith tem que ser aceite naquele campus.

Meredith kampüse kabul edilmeli.

Disse que vai barrar o Meredith na porta.

Adamın umurunda değil. Meredith'i kapıdan almayacağını söylüyor.

Comte. McGarrett, Det. Williams,

Binbaşı McGarrett, Dedektif Williams ben 9 News kanalından Meredith Michaels.

Quais são os planos para amanhã?

- Meredith.

- Meredith

- Meredith?

- Meredith

- Az önce ne yapıyordun sen?