Translate.vc / Portugais → Turc / Mima
Mima traduction Turc
204 traduction parallèle
- Não vamos mima-la.
- Hayır, onu şımartmayın.
Mima-lo, Jo!
Onu çok şımartıyorsun, Jo.
- Você mima demais eles, Irmã.
Onları yoldan çıkarıyorsunuz, Rahibe.
Vê como ele me mima.
Beni nasıl etkilediğini görüyor musun?
- Mima-lo demais.
- Onu çok şımartıyorsun.
Achei que estivesse me mimando, sabe como você me mima.
Gönlümü yapmak için sandım. Hep öyle yaparsın. Hayır güzelim.
Wong Chi-ying, você mima demais o seu filho.
Huang Chi-ying, oğlunu sen şımarttın
- Você mima-me, Hadji.
Beni şımartıyorsun Hacı.
Não, sou arqui...
Hayır, mima...
Tu mima-la demais, Letal.
Onu çok şımartmışsın.
Mima a morada.
Adresi anlat.
Mima-a, admira-a.
Ona kur yap. Ona olan hayranlığını ifade et.
Você o mima.
Ona zarar veriyorsun.
Mima-me sempre.
Beni hep şımartıyorsunuz.
E este é o MiniDisc de quando Mima substituiu a Rei.
Ve bu Mina'nın Rei'nin yerinde şarkı söylediği zamandan bir Mini disk.
Aquele sobre a Mima?
O mu?
Lembra-te da tua entrada da segunda música, Mima!
İkinci şarkıdaki girişini unutma, Mima!
Mima deveria estar a actuar, não a cantar!
Mima oyunculuk yapmalıydı, şarkıcılık değil!
O produtor acha que Mima é uma boa actriz!
TV yapımcısı Mina'nın oyunculuğunu övdü!
Um, Eu, Mima Kirigoe, diverti-me muito com as CHAM...
Ben, Mima Kirigoe, bir CHAM üyesi olarak eğlenceli vakit geçirdim.
É o último espectáculo da Mima com as CHAM!
Bugünden itibaren, Mima CHAM'den mezun olacak!
Estou sempre a ver o "Quarto da Mima"!
Hep Mina'nın odasına bakıyorum!
Acabou-se a cantora Mima.
Güle güle, pop idolü Mima.
" Gosto de olhar para o Quarto da Mima.
" Mina'nın odasına bakmayı seviyorum.
Criei uma ligação para o Quarto da Mima. "
Mina'nın odasına bir bağlantı kurdum. "
- Estou? - Mima!
- Merhaba?
Estás em casa!
- Mima! Evdesin!
Considerando que esta pessoa "criou uma ligação ao Quarto da Mima"... o "Quarto da Mima" deve ser o título desta página.
Düşünüyorum ki bu kişi "Mina'nın odasına bağlantı kurmak" bu "Mina'nın odası" da sitenin başlığı.
Ah, todos dizem que a Mima é óptima.
Mima iyi değerlendirmeler alıyor. Merkez kadrosunun arasında bile.
Utilizem-na um pouco mais!
Mima'yı biraz daha kullanın!
Quase me esquecia, isto é para a Mima.
Bu Mima için.
Não te preocupes mais com isso, Mima.
Yani korkmamalısın, Mima.
Bom, Mima, vou explicar-te isto tudo portanto ouve bem.
Neyse, Mima, sana bunların hepsini açıklayacağım, dikkatli dinle.
- Não, não! - Estás sempre a mimá-lo.
- Onları sürekli şımartıyorsun!
E eu podia acariciá-la e mimá-la como gostaria de fazer contigo.
Onu sevip, şımartabiliyordum, seni şımartmak istediğim gibi.
Pai, não, pare de mimá-lo.
- Hayır, hayır, baba. Olmaz! - Çocuğu nazlı alıştırdınız.
- Osenhor me mima demais.
Beni şımartıyorsun.
Continue a mimá-lo.
Onu sevginle koru.
Não comeces por mimá-la.
Onu şımartma.
Quero mimá-la, cuidar dela.
Onu pohpohlamak, ona özen göstermek istiyorum.
Não tenho certeza se deve mimá-lo assim.
Umarım onu fazla şımartmazsın.
E estás a mimá-la.
Onu şımartan da sensin.
Digo-te, estamos a mimá-lo demais.
Fazla şımarıyor, sana söyleyeyim.
Refiro-me a mimá-lo tanto, que detestará todas as outras mulheres que toque.
Sana yapacaklarımdan sonra dokunduğun başka her kadından nefret edeceğinden bahsediyorum.
Mal posso esperar para ir para casa. Quando chegar a casa, vou mimá-las imenso.
Eve gelince ikisini de bir süre şımartacağıma emin olabilirsin.
Tenho o direito de mimá-la, não?
Şımartmaya hakkım var, değil mi?
- Isto, sim, é mimá-los.
- Şu an onları şımartıyoruz.
Deves mimá-lo, caro rapaz.
Onu hoş tutmalısın sevgili oğlum.
Eu e o Doug queríamos mimá-la.
Ben ve Doug onu biraz şımartmak istedik.
O Doug e eu queríamos mimá-la.
Ben ve Doug onu biraz şımartmak istedik.
Beija-me, porra! Mima-me, mima-me!
Sarıl bana, sarıl bana.