Translate.vc / Portugais → Turc / Miner
Miner traduction Turc
39 traduction parallèle
Algum de vocês reconhece o Sr. Miner?
Bay miner sizlerin farkında olmayacaktı.
O Sr. Miner é o segurança da noite do Centro Médico da Universidade.
Bay Miner burada geçen gece üniversite tıp merkezinin kapı görevlisi olarak bulunuyor.
Um corpo que veio de um laboratório na cave... do mesmo Centro Médico... que o Sr. Miner vos viu a fugir a 65Km por hora.
Ceset oraya tıp merkezinin bodrum katındaki Labaratuvardan gelmiş....... ve Bay Miner de sizi saatte 40 mil hızla koşarken görmüş.
E mesmo se o fizéssemos, o Sr. Miner teria nos visto, não teria?
Ve eğer biz cesedi kaçırsak Mr Miner bunu görmesi lazımdı.
Vickie Miner.
Vickie Miner.
Manda o Miner e o Ginetti.
Miner'ı bu işe verin.
Estás ancioso por apanhar alguém de surpresa?
Miner, delirdin mi? Öyle pat diye çıkılır mı?
Mandei aquele fala-barato do Cal Miner sair daqui.
O pis, ahlaksız casus Cal Miner'a buradan defolmasını söyledim.
Não foi um fuinha fala-barato chamado Cal Miner, pois não?
Cal Miner adında buralı bir çakal fısıldamadı, değil mi?
Sim, sou Charles Miner, quero falar com Michael Scott.
Evet, ben Charles Miner Michael Scott ile görüşecektim.
Charles Miner quer falar contigo.
- Michael, Charles Miner görüşmek istiyor. Miner mı?
Miner? Mal a conhecia.
Bayanı çıkaramadım.
É o Príncipe Charles Miner.
Prens Charles Miner'mış.
Pessoal, este é o Sir Charles Miner o novo vice-presidente da região nordeste.
Millet, bu Charles Miner. Kendisi Kuzeydoğu bölgesinin yeni Başkan Yardımcısı bu koca adam için alkışlarınızı göreyim.
Pessoal, aplausos para Charles Miner.
Millet, lütfen Charles Miner'ı alkışlayın.
Charles Miner, pessoal.
Charles Miner, bayanlar ve baylar.
Foi um prazer conhecê-lo, Charles Miner.
Sizinle tanışmak çok güzeldi, Charles Miner.
Mais almofadas para se sentarem no chão?
Yiyecek, içecek bir şeyler ister misiniz ya da yerde oturmak için miner falan?
É chamado "Padrão do Malandro", cortesia de um vigarista do Velho Oeste chamado Umbrella Jim Miner.
Buna alçak ses deniyor. Şemsiye Jim Miner adlı eski batılı bir dolandırıcıya nezaketen.
Blackleg Miner.
Blackleg Miner.
Dois meses depois. Estação de Números Blackleg Miner, Inglaterra.
İKİ AY SONRA BLACLEG MINER SAYI İSTASYONU, İNGİLTERE
- Estação de Blackleg Miner.
- Blackleg Miner İstasyonu.
"Blackleg Miner". Sob coação.
Blackleg Miner tehdit altında.
Blackleg Miner, o que está a acontecer?
Blackleg Miner, neler oluyor?
Segundo o site, o marido e a mulher, Greg e Beverly Miner, compraram a casa em 2003.
Bu siteye göre hikaye şöyle, karı ve koca olan Greg ve Beverly Miner, 2003'te evi almış.
Ele acreditava que o fantasma do antigo dono o assombrava.
Evin eski sahibi Greg Miner'ın hayaletinin gerçekten evi ele geçirdiğini düşünüyormuş.
A mulher, Beverly Miner, enforcou-se na cave, mas a lenda urbana está errada quanto ao marido.
Evin kadını Beverly Miner kendini bodrumda asmış ama şehir efsanesinde koca ile ilgili anlatılanlar yanlış.
O Ben descobriu que o Greg Miner não se matou.
Ben, Greg Miner'ın sanıldığı gibi intihar etmediğini öğrenmiş.
Greg Miner pode sofrer de fixação e regressão.
Greg Miner geçirdiği depresyon yüzünden acı çekiyordu.
Está a ser irresponsável, Sr. Miner.
Çok pervasızdınız, Bay Miner.
- E o que é que pretende agora, Sr. Miner?
Şimdi siz ne istiyorsunuz, Bay Miner?
A sua causa é pura ganância, Sr. Miner.
Sizin olayınız aç gözlülük, Bay Miner.
- Não antes de obter um acordo.
Anlaşma yapmadan olmaz. Beni duyabiliyor musun, Miner?
- Está na minha cabeça. - Adeus, Sr. Miner.
- Elveda, Bay Miner.
Bill Miner, o velho Grey Fox, Butch Cassidy...
Bill Miner, eski gri tilki. Butch Cassidy.
Charles Miner.
Charles Miner.
- Minor, Parsons Layton?
Miner, Parsons Layton?
- Estás-me a ouvir, Miner?
- Bu da ne be?
Miner?
Miner?