Translate.vc / Portugais → Turc / Minneapolis
Minneapolis traduction Turc
208 traduction parallèle
Minneapolis e St.
Minneapolis ve St. Paul.
Ela vai para Minneapolis na terça e é melhor deixarmos para amanhã.
Perşembe günü Minneapolis'te. Yarın yapalım.
Não conta quando usas Marc Jacob de Minneapolis.
Minneapolis'deki Marc Jacobs'dan giyinmek sayılmıyor ama değil mi?
falei em sueco a públicos numerosos em instituições que eram sueco-americanas en MinneapoIis e outras grandes cidades.
İsveççe konuşarak, konferanslar veriyordum. Minneapolis ve başka birçok büyük şehirdeki İsveç-Amerikan enstitülerinde konuşmalar yaptım.
Minneapolis...
Minneapolis...
Estive nos campos de ouro da Califórnia, antes dos 18. Estive na corrida do ouro... e fui para o comitê de pastos, na América do Sul. Os Lopez do Missouri são uma banda mista.
Minneapolis'ten berberler, işleri kötü giden çiftçiler, İskandinav melezler, hayvan avcıları ve oduncular, üçkağıtçı çıraklar, salcılar, zehir tüccarları...
Se as coisas não derem certo, podes sempre contactar-me em Minneapolis.
Eğer işler yolunda gitmezse, beni Minneapolis'te bulabilirsin.
Minneapolis.
Minneapolis.
Em Minneapolis, conheço um clube com jogo no 1º andar.
Minneapolis'te, üst katta kumar oynanan bir kulüp biliyorum.
Há uma passageira no seu voo para Chicago, uma mocinha chamada Lisa Davis, que viaja para Mineápolis.
Chicago seferinizde bir yolcunuz var. Lisa Davis adında, Minneapolis'e gitmekte olan küçük bir kız.
- Já fiz aquele papel em Minneapolis.
- Ben o rolü Minneapolis'te oynadım.
Minneapolis, Iowa City, Detroit e Toronto.
Minneapolis, Iowa City, Detroit ve Toronto'da gerçekleştirilecek.
Da Clínica Melmac em Minneapolis.
Minneapolis'teki Melmac kliniğinden.
Última chamada para Spokane,
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago...
Butte, Fargo, Minneapolis e Chicago, na porta 15.
Binis 15. perondan.
Última chamada para Spokane, Butte, Fargo. Minneapolis e Chicago, na porta 15.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri.
Vou para Minneapolis.
Minneapolis'e gidiyorum.
- No ringue era Kid Minneapolis.
- Kid Minneapolis adıyla dövüştü.
Chicago, Minneapolis, Seattle, San Francisco...
Chicago, Minneapolis Seattle, San Francisco.
- Numa casa de saúde aqui em Minneapolis.
- Burada, Minneapolis'te bir bakımevinde.
Para dizer a verdade, Mr. Melonchek, estou sem dinheiro e vou ter que voltar para Minneapolis.
İşin aslı Bay Melonchek, param bitiyor ve Minneapolis'e dönmeliyim.
Sou de Minneapolis.
Ben Minneapolis'denim.
Estamos vindo de Minneapolis e um louco tentou nos apedrejar até a morte.
Buraya Minneapolis'ten geldik ama bizi taş yağmuruna tuttu.
- De Minneapolis.
- Minneapolis'li.
Também queria pedir-lhe desculpa por ter dito que era de Minneapolis.
Minneapolis'li olduğum konusunda yalan söylediğim için özür de dileyecektim.
Não devia ter sido de Minneapolis.
Minneapolis'li olmamalıydınız.
Outros morrem porque são de Minneapolis.
Kimileri Minneapolis'li oldukları için.
Telefona para o escritório de Minneapolis.
Minneapolis bölge ofisini ara.
- Em Minneapolis.
Minneapolis'te.
Toby Hunter, Minneapolis Star.
Toby Hunter, Minneapolis Star'dan.
Recebi uma chamada da Polícia de Minneapolis.
Minneapolis Emniyet Müdürlüğü'nden bir telefon geldi.
Tenho um voo para Minneapolis marcado para esta noite, mas sou capaz de cancelar.
Bu gece Minneapolis'e uçacaktım, ama iptal edebilirim.
- Um agente de Minneapolis.
- Minneapolis'ten bir ajan olduğunu söyledi.
Ela tem uma casa em Minneapolis?
Minneapolis'te de evi var mıymış?
Minneapolis, Minnesota.
MINNEAPOLIS, MINNESOTA.
Já estiveste em Minneapolis?
Minneapolis'e gittin mi?
Houve duas para Minneapolis naquela noite.
İki tanesi Minneapolis'e.
A nova capital está em Minneapolis no Metrodome Hubert Humphrey.
Yeni başkent Minneapolis. Karargâh spor stadyumunda.
Estou em Minneapolis com o Presidente mas convosco no pensamento.
Başkentte Başkanlayım ama aklım sizde.
Minneapolis?
Minneapolis ha?
Vão queimar os uniformes e o Carteiro deve voltar a Minneapolis imediatamente.
Üniformalarınızı yakın. Postacı da derhal başkente dönsün.
Ela está com amigos em Minneapolis.
Minneapolis'te arkadaşlarının yanında.
Ds Minneapolis Lakers foram para Los Angeles, onde não existem lagos.
Minneapolis Lakers, gölü olmayan Los Angeles'e taşındı.
Mas, ainda há pouco tempo o mesmo terror atingiu, aparentemente, esta calma vizinhança nos arredores de Minneapolis.
Çok kısa bir süre önce Minneapolis'in bu sakin mahallesi aniden, dehşet bir olayla sarsıldı.
A polícia de Minneapolis acredita que a bomba foi detonada por controlo remoto e que os três ocupantes do carro morreram instantaneamente.
Minneapolis polisi, bombanın uzaktan kumanda ile patlatıldığı ve arabadaki üç kişinin, olay yerinde can verdiği kanısında.
Obviamente, a morte de uma jovem Americana em terras Americanas irá lançar uma nova luz tanto sobre o "Movimento do Santuário", como possivelmente, sobre o relacionamento do governo com o regime Chileno.
Açıkça görülüyor ki, genç Amerikalı hanımın Amerika topraklarındaki bu ölümü, "Sığınma Hareketi" ve Hükümet'i, Şili rejimi üzerine yepyeni bir ilişki kurmaya itecek. Ben Bill Haugland, Minneapolis'ten canlı yayınla gelişmeleri aktardım.
Foi o meu primeiro trabalho nas notícias em Minneapolis.
Minneapolis'teki benim henüz ilk haberimdi.
Atenção.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri. Dikkat.
Foi para Minneapolis.
Ama Minneapolis'e gitti.
KQRS Minneapolis.
KQRS Minneapolis.
Os corpos foram levados para o Hospital comunitário de Minneapolis.
Cesetler, Minneapolis Devlet Hastanesine kaldırıldı.