Translate.vc / Portugais → Turc / Multi
Multi traduction Turc
428 traduction parallèle
"Deixem passar os multimilionários."
"Multi-miilyonerler için yol açın."
"É o sócio de Big Jim, o multimilionário."
"Bu Big Jim'in ortağı, Multi-milyoner olan."
O senhor é um multi-milionário que pode tornar-se bilionário a produzir homicídios.
Cinayet programı yaparak milyarder olacak bir milyonersin.
Aqui tens o jornal de hoje. "Ogden Mears, multimilionário, " filho do negociante de petróleo mais abastado do mundo,
"Dünya'nın en zengin petrol üreticisinin oğlu, multi-milyoner Ogden Mears yeni Dışişleri Bakanı olacak."
Quero dizer, não parecia nenhum multimilionário.
Demek istediğim, bir multi milyonere benzemiyordu.
Não parece, mas é um multimilionário.
Bir multi milyonere de benzemiyor.
Aproxima-se algo a uma velocidade multiwarp.
Bir şey multi-Warp hızında yaklaşıyor.
Em resposta a uma ogiva nuclear posicionada em sub órbita por outra grande potência, os EUA lançaram uma plataforma suborbital com capacidade para multi-ogivas.
Bir süper gücün yörünge altına nükleer savaş başlığı yerleştirmesine karşılık ABD, çok savaş başlıklı kapasiteyle yörünge altı platform başlatıyor.
Bom, tenho estado a participar em grandes filmes internacionais, multi-milionários, e, durante os intervalos das filmagens, tenho vindo a desenhar uma catedral, a fazer um trabalho maravilhoso e não publicitado para caridade, a terminar a minha história do mundo, claro,
Birkaç önemli, milyon dolarlık filmde rol aldım. Set aralarında da bir katedral tasarlamak gibi kimselere duyurulmayan mükemmel hayır işleri yapıyorum.
Temos 7 multimilionários desta vez.
- Ne? Şu an 7 adet multi milyonerimiz var.
Um multi-milionário.
Bir mültimilyoner.
Um vasto e imanente, entrelaçado, de acção conjugada multi-variante, multinacional domínio dos dólares!
Engin, muazzam örülmüş, etkileşimli, sürekli değişken... bir para egemenliği.
Petro dólares, electro dólares, multi-dólares, marcos alemães, ienes, rublos, libras e shekeles!
Petrol dolarları, elektro dolar, çoklu dolar. Reichsmark, rin, ruble, pound ve şekel.
A nave manobra e assim podemos tirar fotos, da bacia multi-anelar de Calisto.
Araç dönüyor ve fotoğraf çekebiliyoruz işte Callisto'nun çukurlu yüzeyi.
Era multi-milionário.
Çok zenginmiş..
Kim é chefe do clube de dança e atleta multi-facetada, 1ª da equipa de ténis femenina.
Kim, Dans Kulübü'nün başkanı ve teniste kızlar sıralamasında 1. sırada.
Eis o meu brinde multi-usos.
İşte benim için çok amaçlı özü, tosttur.
Você ainda tá multi-conectado.
Bu hala çapraz bağlantılı, David.
Multi-talentosa!
Çok yetenekli!
As Pistas Piramidais... são um complexo multi-sináptico dos neurónios baixos... que conectam a glândula basal com a formação reticular.
Piramitsel bölge beyindeki temel ganglia'yı ağsal oluşuma bağlayan alt motor nöronlarının çoklu sinaptik kompleksidir.
É como um recreio de multi bilhões de dólar.
Multi milyar dolarlık oyun bahçesi gibidir.
Encomendou estas balas de nitrato de plutónio, multi-explosivas e atraídas por fontes de calor.
Bu plütonyum nitratli çok patlayıcılı, ses güdümlü mermileri sipariş etti.
Estou num departamento federal multi-jurisdicional para o crime organizado, e o meu nome de código é Osso da Sorte.
Organize suçları araştıran bölümler arası bir federal görev biriminde çalışıyorum, kod adım ise Wishbone.
Sou o chefe dele. Mas ele está destacado num departamento federal multi-jurisdicional.
Evet, benim emrim altinda ama şu anda Federal bir bölümler arası görev gücüne atandı.
Temos aqui uma investigação multi-jurisdicional com o exército, e a polícia de S. Francisco, que sou eu.
Çok yetki alanlı soruşturma var yapıyoruz. Askeriye... ve Polis Dairesini ilgilendiren. Dolayısıyla beni ilgilendiren.
Se ligar já, receberá também o comando á distância de multi-frequências!
Hemen yeni çok frekanslı uzaktan kumandamı alın!
Mas os Buximanes trabalham e brincam no pacífico isolamento, sem conhecimento do povoado e multi-racial mundo exterior e até das guerras que são travadas nas diversas fronteiras do Kalahari.
Buşmanlar huzurlu izolasyonlarında çalışıp oynarlar bölgelerinin dışındaki kalabalık, telaşlı dünyadan ve hatta Kalahari sınırlarındaki savaşlardan habersizce.
Seria bem valioso para a Patty, ter uma influência multi geração.
Patty'nin, farklı kuşaklarla bir arada olması faydalı olabilir.
Uma muItioptipupiIoptomia.
Multi-opti-pupil-optomy.
Certo, Então, o que está dizendo é que embora você seja uma quase paralisada,... e multi-fóbica personalidade que está em constante estado de pânico... sua esposa não o deixou, mas você a ela porque ela gostava de Neil Diamond
Demek istediğiniz, neredeyse... felçli gibi davranıp, çok yönlü kişiliğe ve sabit panik ataklar içinde olsanız da, eşiniz sizi bırakmadı, siz onu bıraktınız, çünkü Neil Daemon'ı seviyordu.
Os pacientes sofrem ilusões paranóicas, demência multinfártica, alucinações...
Hastalar paranoid sanılar, multi-infarkt demanslar, Halüsinasyonlar...
Os turbo-elevadores cardassianos têm correntes multi-fase alternadas, expostas, a atravessar os sistemas de posicionamento por isso não mude de forma para sair.
Bu arada Kardasyan asansörleri çok katmanlı açık alternatif akım ile çalışır. Yani şekil değiştirip çıkmaya çalışma sakın.
Foi uma interpretação realista da demência multifarto.
Multi enfarktüs akıl hastalığının gerçekçi bir yorumunu verdiniz.
Ronald Camp. O multi-milionário?
Bu, Milyarder Ronald Camp mı?
Simulador de voz de multi-frases!
- Çoklu ses simülatörü!
Devias pensar numa ofensiva multi-formação.
Çoklu hücumu düşünmelisiniz.
De acordo com fontes policiais, um homem foi alvejado e morto numa tentativa gorada de pagamento de um resgate.
Polis kaynaklarına göre bir fidye olayında bir kişi vurularak öldürüldü. Bir havayolu sahibi olan multi milyoner
Então eu rodei uma análise multi espectral na turbulência sub espacial.
Böylece, alt uzay türbülansı üzerinde, çoklu tayf analizi yaptım.
É um castelo de milhares de dinares e não há roupeiros.
Multi milyon dinarlık kale ve dolap yok.
- Passe.
- Multi-pass.
Passe múltiplo.
Multi-pass.
- Passe múltiplo.
Multi-pass işte.
Conhecemo-nos hoje, amor à primeira vista.
- Şans eseri olur, bir kıvılcım çakar, - Multi-pass.
- Passe múltiplo.
- Multi-pass.
Não havia um predador multi-territorial desde Jean de Salle que, em 1921, esventrava prostitutas em Paris e estrangulava viúvas na Riviera.
Jean De Salle'den bu yana, birden fazla bölgede etkinlik gösteren tek saldırgan. 1921'de Paris fahişelerini doğrayan ve Riviera'daki dulları boğarak öldüren cani.
A tua paleta é multi-cultural, o que é politicamente correcto.
Palettinde çeşitli renkler var. Karışık kültürler. Seni tebrik ederim.
Lindsay, está a medir forças com uma empresa de tabaco multi-milionária.
Lindsay, milyar dolarlık tütün şirketine kafa tutuyorsunuz.
- Tente uma varredura multi-fasica.
Çoklu faz biyo taramayı dene.
Uma bomba multi-quinenetica de nêutron. Com rendimento de cinco milhões de toneladas.
Beş milyon isotonunun güç verdiği hareketli nörotik bir maden
E que tal eu ir ao Multi Banco.
Yapma? " mı?
Estamos apaixonados.
Multi - pass'ın ne olduğunu biliyor. Her neyse, çok aşığız.