Translate.vc / Portugais → Turc / Mundo
Mundo traduction Turc
80,171 traduction parallèle
Aquilo que estou a dizer é que se não tivesses criado um "robot" assassino... ou um mundo virtual este ano teria sido bastante mais fácil para nós.
Katil bir robot ya da sanal bir dünya yaratmış olmasaydın bu yıl bizim için çok daha kolay olabilirdi diyorum.
Estou a fechar a porta que ele abriu... permitindo que raças de extraterrestres infectassem o nosso mundo e convencendo homens como você a protegê-los.
Onun açtığı kapıyı kapatıyorum. Uzaylı ırkların dünyamızı kirletmesine izin verip seni gibi adamları onları korumaya ikna ederek açtığı kapıyı.
O código está-se a aproveitar dos processadores dos dispositivos por todo o mundo.
- Kod dünyadaki bütün işlemcilerden faydalanıyor.
Naquilo que me diz respeito... você é, apenas, mais um camisa vermelha como tantos outros... que tentaram, sem sucesso, impedir-me de salvar o mundo.
Bana kalırsa, senin de dünyayı kurtarmama engel olmakta başarısız olan diğer kötü adamlardan hiçbir farkın yok.
O Radcliffe criou um mundo...
Radcliffe bir dünya inşa etti.
Um mundo exactamente igual a este.
Tıpkı buna benzeyen bir dünya.
e do mundo físico. É...
Bu...
Aquilo que podemos decifrar... deste código louco e gigante que anda por aí... é que é um duplicado do nosso mundo.
Orada havada uçuşan bir yığın kodun içinden çözebileceğimiz şey dünyamızın bir kopyası olması.
Povoado com todas as pessoas do mundo.
Dünyadaki bütün insanlarla doldurulmuş.
Este é um mundo perigoso.
Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz.
É engraçado porque o mundo culpa os não-humanos... por aquilo que aconteceu.
Komik, çünkü dünya olanlar için Nainsanları suçluyor.
No mundo real.
Gerçek dünyada.
Os seus amigos dependem de si e este mundo... - é uma mentira!
Arkadaşlarınız size bağlı ve bu dünya bir yalandan ibaret!
É um mundo virtual.
Sanal bir dünyadayız.
Iremos mudar o mundo.
- Dünyayı değiştireceğiz.
Ela é a no 3 da HYDRA. E muito mais "danificada" que no mundo real.
Ve gerçek dünyada olduğundan daha hasar görmüş.
Agora... temos um novo e aterrorizante mundo.
Şimdi cesur, yeni ve korkunç bir dünyadayız.
E este mundo... é assustador... e nada faz sentido, e você é o mais próximo a uma família que eu tenho.
Ve bu dünya korkutucu ve her şey çok mantıksız ve sen benim için bir aileye en yakın şeysin.
Então, somos ambos do "mundo real,"
Yani, ikimiz de gerçek dünyadanız.
Aparentemente, no mundo real, tenho uma mão robótica.
Gerçek dünyada robot elim varmış meğerse.
As pessoas daquele mundo querem destruir aquilo que construímos.
O dünyadan gelen insanlar bizim inşa ettiğimizi yok etmek istiyor.
Este não é o mundo que eu queria.
Amaçladığım dünya bu değildi.
Está numa reforma antecipada enquanto o resto do seu mundo se auto-destrói.
Dünyanın geri kalanı kendini yok ederken sen erken emekliliğini yaşıyorsun.
Ela não se lembra do outro mundo.
- Diğer dünyayı hatırlamıyor.
Construiu uma saída para o mundo real?
Gerçek dünyaya açılan bir kapı yapmış mıydın?
- Este mundo não é real.
- Bu dünya gerçek değil.
Porque tudo isto aconteceu no outro mundo.
Çünkü hepsi diğer dünyada oldu.
Era a tua versão no mundo deles.
Onların dünyasındaki bir versiyonundu.
O mundo mudou, mas... tu não és este homem.
Dünya değişti ama sen böyle bir adam değilsin.
E ao contrário dos homens que acabaram de sair... sei a verdade a teu respeito... e do teu mundo.
Az önce çıkan adamların aksine, ben seninle ilgili gerçeği biliyorum. Dünyanı da öyle.
Queres dizer... o "nosso" mundo?
- Bizim dünyamız mı demek istedin?
- De alguma forma.... conquistaste a HYDRA no teu mundo e, agora, queres conquistá-la no nosso.
Kendi dünyanızda bir şekilde Hydra'yı yenmişsiniz ve şimdi bizim dünyamızda yenmek istiyorsunuz.
Ele também veio do teu mundo?
- O da senin dünyandan mı geldi?
Chegaremos ao teu mundo primeiro.
Önce sizin dünyanızı yok edeceğiz.
Elas não importam no mundo real.
Sen de öyle. Onların gerçek dünyada bir anlamı yok.
Se disseres isso assim, "o mundo real", ele nunca acreditará...
Bu şekilde "Gerçek dünya" diye söylersen... Sana asla inanmaz.
No... no "mundo real", quão bem nos conhecemos?
Gerçek... Gerçek dünyada birbirimizi ne kadar iyi tanıyoruz?
No seu mundo... de onde é que eu sou?
Senin dünyanda nereliyim?
O mundo subsequente é, apenas, uma consequência das vossas acções.
Sonraki dünya, sizin eylemlerinize göre şekilleniyor.
Diga-me, apenas, onde é que está no outro mundo... e trarei o Lincoln de volta.
Diğer dünyada nerede olduğunu söyle sadece. Ben de Lincoln'ı geri getireyim.
Um grande homem num mundo difícil.
Zorlu bir dünyanın içinde harika bir adam yetiştirdim.
E num mundo difícil, não nos podemos dar ao luxo de quê?
Ve zorlu bir dünyada neyin lüksünü kaldıramayız?
Grande pai falso a amar a pequena filha falsa... neste falso mundo louco.
Bu çılgın sahte dünyada küçük sahte kızını seven büyük sahte bir baba.
Pensava que este mundo não significava nada para ti. - Que não era real. - Não é.
Bu dünyanın sana bir şey ifade etmediğini gerçek olmadığını düşündüğünü sanıyordum.
As pessoas daquele mundo querem destruir aquilo que construímos.
O dünyadan gelen insanlar inşa ettiklerimizi yıkmak istiyor.
Não, é aqui que ela a está a construir. Apenas... não é neste mundo.
Hayır, burada inşa ediyor ama bu dünyada değil.
- Sobre outro mundo? - Então, miúda.
- Diğer dünya hakkında söylediklerime.
Ela falou-me sobre o outro mundo.
Bana diğer dünyadan bahsetti.
Você veio daquele outro mundo, tal como elas.
Diğer dünyadan geldin, tıpkı onlar gibi.
Quer falar sobre esse "outro mundo", como lhe chama?
"Diğer dünya" dediğin yer hakkında konuşmak ister misin?
É o mundo real.
Orası gerçek dünya.