Translate.vc / Portugais → Turc / Music
Music traduction Turc
347 traduction parallèle
Levo-te para o Music Hall. Vamos por aqui.
Biz de bu taraftan gidelim.
Music Hall, ou ao terraço do New Yorker, talvez.
Music Hall binasına, belki de New Yorker sahnesine.
A ponte George Washington e o Music hall.
George Washington Köprüsü. Ve Müzik Sarayı.
8 dias no Middlesex Music Hall.
Middlesex Müzikholü'nde bir haftalık iş.
Caro Calvero, começa no Middlesex Music Hall dia 5 de Setembro.
Sevgili Calvero, Middlesex'teki açılış Pazartesi, 5 Eylül de.
Música Para Cozinhar Ovos em Três Minutos.
Music To Cook Three Minute Eggs By.
Já telefonei para o trabalho da irmã, a loja de música Music Makers, e ela sabe tanto onde está a Marion como nós.
Kızkardeşini işyerinden aradım - Music Makers müzik mağazası - ve o da Marion'un nerede olduğunu bilmiyor.
Encontraram o Northcross enfrascado no WC das senhoras do Radio City Music Hall.
Northcross kendini City Music Hall radyosunun bayanlar tuvaletine kapatmış.
Música - A. PETROV Som - L. VALTER
Music by A. PETROV Sound by L. VALTER
AGÊNCIA DE TEATRO E DE MUSIC-HALL
Lyon Tiyatro ve Müzik Merkezi
Principalmente se for um filme do tipo The Sound Of Music.
Özellikle The Sound of Music gibi bir şey varsa.
Mal me conseguiria aguentar num music hall de segunda categoria.
İkinci sınıf bir konser salonunda bile zor tutunurum.
Todas de country music.
Hepsi de kovboy müziği çalıyor.
Music, Vulnavia!
Müzik Vulnavia!
E imagino que você não tenha lido minha série de artigos... no "Versuch einer Anweisung" no "Music Monthly".
Sanırım Music Monthly'de çıkan "Bir Öğretiye Giriş" adlı... makalelerimi okumadınız.
Uma manhã na fábrica.
"Music While You Work"
A pausa é para os assistentes que estão reparando Noviça Rebelde.
Duraklama, Sound of Music'i onaran görevliler için.
É um obstáculo formidável, este Noviça Rebelde.
Bu Sound of Music muhteşem bir engel.
Tem de bater 1,07 segundos, mas precisa de um salto limpo para ganhar, no momento em que se aproxima do Noviça Rebelde...
1. 07 saniyeyi geçmesi gerek ama kazanmak için açıktan tur atmalı. Sound of Music'e yaklaşırken...
"Music For You" continua.
"Müzik Zamanı" devam ediyor.
A magnífica Companhia Americana de Ballet apresenta-se no Civic Center Music Hall.
Muhteşem Amerikan Bale Kumpanyası Halk Merkezi konser salonunda iki gece üst üste gösterisini sergileyecek.
Os bilhetes estão disponíveis na bilheteira do Music Hall e agências.
Biletler konser salonu gişelerinden ve tüm diğer acentelerden temin edilebilir.
F. TIUTCHEV e ARSENI TARKOVSKI Som
Music by Eduard ARTEMYEV
Um empregado da "Ray's Music Exchange"... tem de estar presente.
Ray'in Müzik Takas Mağazasının bir görevlisinin... orada bulunması şarttır.
Pegue nestes 1.400 e dê-os ao Ray's Music Exchange... em Calumet City, e dê o resto à banda.
Şunun 1400 dolarını Calumet City'deki... Ray'in Müzik Takas Mağazasına ver, geri kalanını da topluluğa ver.
E assim termina a nossa apresentação de música ligeira.
Şimdi size son olarak ] "Music on the Sweet Side" ı sunuyorum
Rorschach, dê-me uma lista completa de quem já viu a "Música no Coração" mais de quatro vezes.
Rorschach, Sound of Music'i 4 kereden fazla seyreden herkesin ayrıntılı dosyasını getir.
Sou o tipo de pessoa que nunca assentará
( Music ) Oh, Ben bu adam gibi buraya yerleşemeyecekmiyim ( Music )
Onde estiverem miudas giras sabes que vou estar por lá
( Music ) güzel kızlar burada, güzel, bunu bilirsin etraflarındayım ( Music )
Eu beijo-as e amo-as
( Music ) Onları öpüyorum ve onları seviyorum ( Music )
Poque para mim são todas iguais
( Music ) Bana göre onların hepsi aynı ( Music )
Abraço-as e aperto-as
( Music ) Onlara sarılıyorum ve onları sıkıştırıyorum ( Music )
Nem sequer sabem o meu nome
( Music ) Onlar hala adımı bilmiyorlar ( Music )
Sou um Vagabundo
( Music ) Evet, Ben bir avareyim ( Music )
Sou um Vagabundo e ando por aí por aí... e vagueio por aí...
( Music ) Evet, Ben bir avareyim ( Music ) ( Music ) Dolanıyorum etrafında, etrafında, etrafında, etrafında ( Music ) - Evet, devam et ve git -
Porque sou um Vagabundo
( Music ) Çünkü ben bir avareyim ( Music )
Sou um Vagabundo e ando por aí por aí...
( Music ) Evet, Ben bir avareyim ( Music ) ( Music ) Dolanıyorum etrafında, etrafında, etrafında, etrafında, etrafında ( Music )
Sou um Vagabundo
( Music ) Evet, Ben bir avareyim. ( Music )
Para o M.C. de "rap", é'abafar'o'micro'( "rocking the mic" ).
( Music ) Sen sallanıyorsun ( Music ) rap müzikle., mikrofon titriyor...
Antes disto, era porteiro no Coliseu Radio City.
Bundan önce Radio City Music Hall'da kapıcıydım.
Foi a primeira vez que vi... O Radio City Music Hall, e foi como chegar ao paraízo.
Radio City Müzik binasını ilk kez görüyordum.
Art director nizo yamamoto character design music yoshifumi kondo michio mamiya
Art Director NIZO YAMAMOTO Character Design Music
- Ok. Isabella e eu devemos apresentar um prémio juntos no International Music Video Awards.
Isabella ve benim birlikte bir Uluslararası Klip Ödülü vermemiz gerekiyor.
- O que estão a fazer? Bem, estão a olhar para o seu buraco.
Bayan Music, sıradakini çalın lütfen.
Foi o número do Music Hall que o fez suspeitar de Lorrimer?
Yani Lorrimer'dan şüphelenmene neden olan şey müzikaldi?
Música.
Music.
Mantém a boca fechada mulher!
- "Music too" - Çeneni kapalı tut kadın!
- Assim como Roxy Music, e vocês gostam.
- Roxy Music de gitti, onları da seviyor musun?
Só um minuto! Oh, estou tão feliz que só me apetece saltar de alegria!
- # # What do you see - # # Truly Scrumptious - # # You people gazing at me - # # You're truly, truly scrumptious - # # You see a doll on a music box - # # Scrumptious as...
O music Onde está?
Nerde?
Reparei que ele gosta de country music.
Bakıyorum "country ve western" - kovboy türkülerini seviyor.