English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Mónaco

Mónaco traduction Turc

278 traduction parallèle
"Racing-Mónaco : 5-2."
"Racing. Monaco : 5-2."
Os pilotos estão todos na grelha de partida, e o Grand Prémio do Mónaco está prestes a começar
Tüm pilotlar artık gridde ve Monako Grand Prix'si başlamak üzere.
Adoro o desafio que é o Mónaco.
Monako'daki mücadeleyi seviyorum.
O francês que normalmente é imbatível no Mónaco mas hoje o inglês está mais rápido em algumas zonas do circuito.
Fransız pilot Monako'da yenilmez ama bugün İngiliz pilot pistin bazı bölümlerinde daha hızlı.
Claro, eu não gosto do que estás a fazer comigo do que fizeste com o Jordan, no Mónaco.
Ama Monako'da Jordan'a yaptıklarından dolayı seni takdir de etmiyorum elbette.
Ele dá-lhe, também, o seu pesar, quanto ao infeliz acidente em Mónaco.
Ayrıca Monako'daki kazanız nedeniyle ne kadar üzgün olduğunu bilmenizi istiyor.
- No Mónaco.
- Monako'da.
Mónaco.
Monaco.
Sim, o Mónaco é o vencedor.
Evet, birinci Monako.
O Mónaco ganhou em grande, meu.
Monako büyük ödülü kazandı adamım.
Assim, o inspector Zatapathique, do departamento forense da Brigada de Homicídios do Mónaco, canta a sua canção :
Müfettiş Zatapathique... Monak o Cinayet Masası adli uzmanı şarkısını söylüyor.
Vai partir para o Mónaco amanhã?
Yarın Monaco'ya gidiyorsun, hah?
A Princesa Stephanie do Mónaco.
Monako Prensesi Stephanie.
Estás armada em Grace Kelly princesa do Mónaco ou quê?
Kim ölüp seni Grace Kelly yaptı?
Eles não se encontraram na Suíça, mas em Mónaco, no Grand Prix.
İsviçrede tanışmadılar. Monaco'da grand prix'de tanıştılar.
A noite no Mónaco?
Monako'daki o geceyi.
Depois da visita à Escandinávia, os únicos países da Europa Ocidental que ainda não visitou são o Mónaco, Malta e Andorra.
İskandinavya turundan sonra sadece Monaco, Malta ve Andorra kalıyor gidilmemiş batı Avrupa ülkesi olarak.
Pai, isso é no Mónaco.
- Baba, o Monako prensesi. - D'oh!
- Iremos para o Mónaco.
- Monaco'ya gidiyoruz.
- Mónaco?
- Monaco mu?
Sim querida, vamos para o Mónaco para depois ir à Suíça, ok?
Evet bebegim, isviçre'ye gidebilelim diye Monaco'ya gidiyoruz, oldu mu?
- Capitão Ted, vamos para o Mónaco agora
Monaco'ya gidiyoruz, hemen.
- Mónaco, certo?
- Monaco, degil mi?
Navegar até ao Mónaco assim, não precisamos carimbar os passaportes.
Böylece pasaportumuza damga vurdurmayiz ve isimize bakariz.
- Vamos divertir-nos no Mónaco...
- Çok güzel vakit geçirecegiz. Haydi hemen Monaco'ya gidelim.
O próximo lote é um Jaguar de 195 1. Um Jaguar XK-140 Roadster. Feito especificamente para a Princesa Grace do Mónaco.
Sıradaki araç Monaco Prensesi Grace..... için üretilmiş olan..... 1951 model bir Jaguar XK-140.
É Mónaco ou Monaco?
Monako mu? Monoko mu?
Mónaco.
Monako.
- No Mónaco.
Hiç umurumda değil, tamam mı?
Ele agora divide o seu tempo entre Harrisburg e o seu estado no Mónaco.
Şimdi zamanını Harrisburg ve Monaco'daki mülkü arasında geçiriyor.
No Mónaco.
Monaco'da.
Eu arranjei esta cassete de vigilância do Mónaco.
Bu güvenlik kamerası kasetini Monaco'dan aldım.
Supervisionava as transferências do dinheiro para o Mónaco...
Paranın Monaco'daki bir hesaba geçmesini sağladı.
Um homicídio no hotel Mónaco. Uma mulher atada á cama.
Monaco Oteli'nde cinayet işlenmiş.
Atentado ao pudor, numa viela atrás do hotel Mónaco.
Teşhircilikten. Monaco'nın arkasında bir sokakta yakalanmış.
Estado / Cidade : mónaco
DevletŞehir : Monaco
Tentei ir ao Mónaco ontem e o Roger seguiu-me.
- Hayır da, öncelikle Roger'a dikkat etmeliyiz.
Casino Riviera, no Mónaco. Um cofre com 80 milhões.
Riviera kumarhanesi "Sieve" de diyorlar, 80 Milyon Frank...
Sê diplomático com os palermas do Mónaco.
Gözünüzü açın, Bob'un maymunlarını tanıyorsunuz.
Dentro de alguns minutos descolaremos a caminho do Mónaco.
Bir kaç dakika daha, efendim. Sonra Manoca yolunda olucağız.
Foi o próprio Dylan Corwin que o mandou levar-me até ao Mónaco.
Pilot ile konuşun. Dylan Corwin, pilotu bizzat kendisi aradı. Beni Monaco'ya götürmesi için.
- A Princesa Grace do Mónaco.
- Monaco Prensesi Grace.
Pensava que ainda estavas no Mónaco.
Hala Monaco'dasın sanıyordum.
Escolhia o Mónaco.
Ben Monaco'yu isterdim.
No mesmo dia em que Sloane entregou 100 milhões de dólares em acções ao portador, Kane abriu uma conta no Mónaco.
Sloane 100 milyon dolarlık tahvili teslim ettiğinde Kane Monaco'da bir hesap açtırmış.
Ariana Kane tinha, de facto, depositado as acções ao portador naquela conta no Mónaco. Mas apenas o tempo suficiente para as converter em dinheiro, que depois transferiu.
Ariana Kane gerçekten de tahvilleri o Monaco hesabına yatırmış ama sadece nakde çevirecek kadar süre hesapta tutup, havale etmiş.
Mas se são de Chicago, porquê Mónaco e África do Sul?
Ama Chicago'danlarsa, neden Monaco veya Güney Afrika.
Isto diz que o Hannigan opera como um residente do Mónaco.
Hannigan'ın Monaco'da kaldığı yazılı.
Isto não é o Mónaco, é Bagdad.
Yanlış yerdesin adamım. Burası Monaco değil. Burası Bağdat.
Fui ao Mónaco uma vez, quando a tua tia Flo estava doente... e o teu tio Vernon queria alguém para serrar ao meio.
Bir kere Monaco'ya gitmiştim. Hani Flo teyze hastayken. Vernon dayın birini ikiye kesmeye kalkmıştı.
- Para o Mónaco.
- Monaco'ya gidiyoruz ki isviçre'ye arabayla gidebilelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]