English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Negros

Negros traduction Turc

4,118 traduction parallèle
Como eu disse... dias negros, Thomas.
Dediğim gibi karanlık günler, Thomas.
Foi emboscado por dois indivíduos negros, possivelmente a pé.
Yalnızca Baret iki erkek zenci tarafından pusuya düşürüldüğünü söylüyor. Muhtemelen yayalar.
Até a dormir deve insultar negros.
Sürekli zenci diyormuş gibi.
Quando os negros vivem na miséria, não há encanto.
Siyah insanlar sefalet içinde yaşadığı zaman kimse umursamaz.
Brancos manchados, negros manchados?
Siyah mı? Beyaz mı?
Provavelmente pensa que os negros...
Muhtemelen siyahların...
- Acham que os negros não dão gorjeta.
- Zenciler bahşiş vermez derler..
Bem, com os aquecimentos a parecerem negros, tivemos de nos virar para o membro da nossa equipa com quem sempre pudemos contar para marcar.
Pekala alıştırmalara geri dönersek, herzaman sayı yapacağına inandığımız takımımızın üyesine bir bakalım.
Talvez por os negros não acorrentarem negros.
Çünkü muhtemelen zenciler zencilere zincir vurmazlar
Os brancos é que acorrentam negros.
Beyazlar zencilere zincir vururlar.
A Grande Esperança dos Negros.
Zencilerin göz nuru.
Tivemos dias negros.
Zor günler geçirdik.
Dá-me os meus malditos dólares e os cabrões dos Negros!
Bana paralarımı ve zencilerimi verin!
Os rapazes acham que são negros à procura de caça grossa.
Bizim çocuklara göre, zenciler domuz paçası peşine düşmüş. Ama hayır.
Ele tem um grupo de negros do deserto.
Ayrıca bir grup çöl zencisiyle bağlantısı var.
Estou a usar uma camisa de seda cravejada de imitação de diamantes negros a atirar bolas para a escuridão.
Sahte siyah elmaslarla süslü ipek bir gömlekle karanlığa top atıyorum.
Três homens negros, uma mulher branca num vestido amarelo.
Şüpheliler ; 3 siyahi erkek, 1 kafkas asıllı, sarı elbiseli kadın.
São negros.
- Siyahlar
Vê bem, dois negros e nenhum deles sabe quem é o Sammy Davis Jr.
Şunlara bak, şu ikisine ikisi de Sammy Davis Junior'ı tanımıyor.
Dos momentos mais negros da história deste mundo.
Dünyanın karanlık çağlarından
Para os 7 anos negros, Ele levou-os para o Céu.
Karanlığın 7 senesinden korumak için.
Os negros não compram álbuns.
Zenciler albüm falan almaz.
Eu e os meus irmãos negros somos só isso para o diabo branco.
Beyaz şeytana göre, benim ve zenci kardeşlerimin tek anlamı bu.
Não viemos para Nova Orleães - nadar numa piscina cheia de negros!
- New Orleans'a zencilerle dolu bir havuzda yüzmek için gelmedik.
Nada de 10.000 negros furiosos juntos no meio da cidade com transmissão ao vivo para o mundo.
On bin tane kızgın siyahiyi şehrin ortasında toplayıp bunu bütün dünyaya canlı olarak yayınlama.
Somos negros!
Siyahiyiz biz!
Somos negros!
Bizler siyahiyiz!
Nós somos negros, não nos façam ficar mal.
Siyahiyiz, kendimizi aciz göstermeyelim.
O impacto da espuma esbranquiçada das ondas a consumir os desditosos escravos negros sempre acelera meu coração.
O talihsiz zenci köleleri yutan köpüklü pembemsi tuzlu suyun etkisi kalbimin atışlarını her daim hızlandırıyor.
Todos nós somos negros agora.
Artık hepimiz zenciyiz.
Homens? Negros ou covardes?
Zenci ya da korkaklar mı var?
Foi ele quem te pôs os olhos negros?
O mu gözlerini böyle morarttı?
Equipa de filmagem, camisa vermelha. O quê, eles têm medo de não poder encontrar-me entre o mar de negros que desembarcam de jactos privados? Não vou vestir a camisa.
- Kameralar, kırmızı gömlek ne yani özel jetinden inen zenciler denizinde beni bulamayacaklarından mı korkuyorlar?
Na verdade, se os negros desta empresa soubessem que eu usava a palavra "negro" aqui dentro, o meu coiro negro estaria na rua.
Aslında bu şirketteki zenciler,.. ... zenci kelimesini kullandığımı bilselerdi kara kıçım sokaklarda olurdu bu yüzden yanılıyorsun zenci.
É sobre o medo que o branco tem de um planeta dominado por negros. Os macacos mais escuros são maiores e mais fortes. Os macacos mais claros são mais inteligentes.
Hayır, hayır, hayır beyaz adamın kara gezegene dair korkuları üzerine koyu renk maymunlar daha güçlü ve daha iriler açık renkli olanlar daha zekiler ırkçı saçmalık.
O que estou a dizer é que não é uma coincidência que um filme sobre negros a invadirem o mundo estreie na véspera de o homem negro mais poderoso da Terra ser assassinado.
Demek istediğim siyahların dünyanın kontrolünü ele geçirdiği bir filmin çıkışından bir gün önce dünya üzerindeki en güçlü zencinin suikasta uğraması tesadüf değil.
Charles... Sabes que os franceses têm uma sobremesa chamada cabeça-de-negros?
Charles, Fransızlar hala çikolatalı marshmallow yapıyorlar mı?
Levava dois bebés negros num carrinho... e... como dizê-lo?
İçinde 2 siyah çocuk olan bir puseti itiyordum. Nasıl söylesem...
Nas profundezas da Floresta, há uma bela de cabelos negros. Como o céu da meia-noite. É linda.
Ormanın derinliklerinde, karanlık bir geceyarısı gibi simsiyah saçlı bir güzel görüyorum.
Vai acampar com os negros fora da cidade.
Şehrin dışında zencilerle birlikte çadırlarda kalın.
buracos negros e, temos razão para crer, outros objetos exóticos que ainda nos falta descobrir.
Burada henüz keşfetmediğimiz daha nice egzotik nesneler olduğuna inanmak için her türlü nedenimiz var.
E eles afastaram-se. - Negros?
- Hemen kaçtılar zaten.
Dos negros.
Siyahilerden.
Então ele tem um problema com os negros.
O zaman onun siyahilerle bir derdi var.
Mantém a puta da boca fechada, não me toques ou vou põr-te esses olhos negros.
Lanet olası çeneni kapat, bana dokunma... -... yoksa seni zencilere veririm.
Não se ponham demasiado confortáveis, meus negros.
Bütün zenciler rahat değil midir?
Mas quando os dias pareciam negros, há um minuto atrás, ela estava lá para me dar a força e coragem para lutar por aquilo em que acredito.
Ama karanlık çökmeden bir dakika önce o oradaydı ve inandığım şey için savaşmaya bana güç ve cesaret verdi.
Mas depois quando os dias parecem negros, ela estava lá ; ela deu-me a força e coragem para lutar por aquilo que eu acreditava.
Ama karanlık çökmeden önce, o ordaydı ve inandığım şey için savaşmaya bana güç ve cesaret verdi.
O que aconteceria se aplicássemos a teoria de Penrose sobre buracos negros a todo o universo?
Penrose'un kara delikler hakkındaki kuramı bütün evrene uygulandığında ne olur acaba?
Portanto, buracos negros não são, de facto, sequer negros, mas brilhantes com radiação térmica.
Yani kara delikler aslında hiç de kara değil, tersine ısı yayıyorlar.
Os negros, os brancos...
Siyahlar, beyazlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]