Translate.vc / Portugais → Turc / Neptune
Neptune traduction Turc
309 traduction parallèle
O austero e azul Netuno.
Tüm sadeliğiyle, mavi Neptune.
Fez várias pesquisas no Neptune.
Neptune'de çeşitli incelemeler yaptı.
- O que é o Neptune?
- Neptune nedir?
Procura um barco, "Neptune's Folly".
Neptün'ün Aptallığı'na bakıyorum.
Parabéns por ter derrotado outra vez o Gangue da Mamã Aiuto.
Bay Porco Rosso? Ben "The Neptune" muhabiriyim. İyi iş başardınız!
Trinta vezes o carro de Febo circulara... o sal de Netuno os litorais lavara... e trinta dúzias de luas iluminadas... fizeram doze vezes trinta suas jornadas... desde que nosso coração e Himeneu... em sagrado elo uniram meu destino ao teu.
30 kez dolandı Phoebus'un atları Tellus'un yuvarlağını Neptune'un sularını ödünç aldıkları ışıklarıyla 30 kez, 12 ay 12 ay, 30 kez aydınlattı gecelerimizi aşk tanrısı bağlayalı yüreklerimizi, ellerimiz birleşeli o kutsal törende.
Quero reforços e unidades de emergência nas esquinas de Ocean e Neptune.
Ocean ve Neptune'ün köşesine takviye istiyorum. Teğmen Katt?
Sabia que o modelo desta cadeira é o mesmo das naves de reconhecimento de classe Neptuno?
Bu koltuğun aynı modelinin... Neptune-sınıfı araştırma gemisinde kullanıldığını biliyor muydunuz?
E perguntei ao teu amorzinho onde é que ele ia... e o teu amorzinho disse, "Neptune" e que volta amanhã.
Ona nereye gittiğini sorduğumda sevgilin dedi ki, "Neptün'e" ve yarın dönecek.
E aqui está. Já sei quem é que assustou a minha mãe.
Annemi korkutup Neptune'dan kaçıranın kim olduğunu biliyorum artık.
Isso não quer dizer que os detalhes íntimos da tua relação escaldante e bizarra sejam tornados públicos no Liceu Neptune.
Garip, tutkulu ilişkimizin özel detaylarının Neptune lisesinde yayıldığı anlamına gelmez bu.
O Natal em Neptune iria sempre ser sobre esquemas e armadilhas.
Neptune'de Noel her zaman olduğu gibi tuzaklarla doludur.
És a pessoa mais chata no Liceu Neptune.
Neptune Lisesi'nin en sıkıcı insanısın.
O Neptune Grand.
Bir saniye. Neptune Grand.
Logan esteve no site deste hotel.
Logan, Neptune Grand Otel sitesine girmiş.
Os habitantes do Neptune caluniaram e ofenderam, invadiram a esquadra e correram com o meu pai.
Neptune'deki güzel insanlar meşalelerini ve sopalarını alıp bölge yöneticisinin ofisini bastılar ve babamın işine son verdirdiler.
Podemos ir ao Neptune Grand?
Neptune Grand'e uğrayabilir miyiz?
Tiraste o cartão à tua mãe, mas no Neptune Grand, a Caitlin assinou a conta!
- Neyi? Annenin kredi kartlarını çaldın ama Neptune Grand Oteli'ne gittiğinde bir hata yaptın ve oda servisi faturasını Caitlin'e imzalattın.
Para além do tema de hippies dos anos 60, aquela comunidade é muito mais saudável e funcional que... por exemplo, Neptune.
Bir defa şu 60'lar olayını geçersek bu adamlar bir çok yerden daha sıkı bağlılar birbirlerine mesela Neptune'den.
Tenho uma trivialidade do Liceu de Neptune para te contar.
- Senin için küçük bir Neptune Lisesi bir bilgim var.
Foi informada que a partir de hoje, foste expulso do Liceu de Neptune.
Bugün olanlardan dolayı Neptun Lisesinden kovulduğunuz bildirildi
O mais tipo mal comportado de Neptune.
Neptundeki en etkiliyici züppe.
Conheceu-o numa aula de arte e seguiu-o até Neptune.
Onunla sanat sınıfında tanıştı ve Neptun'e kadar peşinden gitti.
Tivemos a oportunidade de começar tudo de novo em Neptune.
Neptune'de güzel bir başlangıç elde edebiliriz.
- A escola tem um técnico informático?
- Neptune lisesinde böyle biri var mı?
É a única da escola que o faz.
Neptune Lisesi'nde bu işi ancak o yapar.
O que for mais pessoal, guardo no meu pessoal, não no Neptune.
Diğer bilgilerimi özel adresimde tutuyorum. Neptunedeki e-postamda değil. Tanrım.
Só existe um sapo que sabe todas as passwords dos alunos de Neptune e eu segui-o para a versão barata do beco do amor :
Neptune Lisesinde herkesin şifresini bilen yalnızca bir kurbağa var ve ben de onu aşıkların gizli mekanına kadar takip ettim :
Neptune, Califórnia, uma cidade sem classe média.
Neptune, Kaliforniya. Orta sınıfı olmayan bir şehir.
Bem-vindo ao liceu de Neptune.
Neptune Lisesi'ne hoş geldin.
A mãe queria sair de Neptune.
Annem Neptune'den taşınmak istiyordu.
O Gabinete do xerife de Neptune...
Neptune Şerif Departmanından...
O Gabinete do xerife de Neptune prendeu Abel Koontz.
Neptune polisi Abel Koontz'u tutukladı.
Se queres ter o privilégio de te entregarem o almoço, tens que te envolver mais aqui no Neptune.
Kendine özel yemek getirtmek istiyorsan, Neptune Lisesinde daha fazla faaliyette bulunman lazım.
Detesto desapontar-te, querida, mas ninguém em Neptune se interessa, pelo que eu penso.
Seni durdurmak istemem tatlım ama Neptune'de bana inanan bir Allahın kulu yok.
Editor do jornal "Neptune Navigator." Média de 3.924.
Neptune Navigator'ın editörü, 3.924 mezuniyet puanı ortalaması,
Confessou logo na altura, mas o meu pai está convencido que o mistério aponta para a mais respeitada família de Neptune.
Ama babam Neptune'ün en saygı değer ailesinden şüpheleniyordu.
- Hank, sou aluna do Liceu de Neptune, estou a fazer uma reportagem sobre o Abel Koontz.
- Hank Ben Neptune Lisesinden bir öğrenciyim. ... Ve Abel Koontz ile ilgili bir yazı hazırlıyorum.
O Xerife descobriu-lhe os cartazes de "Bem-vindos a Neptune" no quarto.
Şerif bütün "Neptune'e Hoşgeldiniz" tabelalarını odasında asılı buldu.
O meu pai disse-me que vai dar meio milhão de dólares, ao Banco Alimentar de Neptune.
Babam Neptune yiyecek bankasına 500 bin dolar bağışlıyor.
A família Kane gostaria de vos convidar, alunos e professores, para comparecerem na homenagem a uma das mais queridas alunas do Liceu de Neptune. Outras notícias...
Kane ailesi, Neptune Lisesi'nin en sevilen öğrencilerinden biri olan Lilly'nin anma törenine tüm öğrencileri ve eğitmenleri bekliyor.
Muito obrigada, Orquestra do Colégio Neptune.
Neptune Lisesi Orkestrası'na teşekkür ederim.
Olá, Ligou para o Gabinete de Rebecca James, no Liceu de Neptune.
Merhaba, ben Neptune Lisesi'nin rehberlik ofisinden Rebecca James.
Júpiter, Saturno, Neptuno.
Jupiter, Saturn, Neptune.
Como uma barra Neptuno todas as noites antes de ir para a cama senão não durmo.
Her gece yatağa gitmeden yada uyumadan önce bir Neptune çubuğu yemek zorundayım.
- Havia aqui alguma barra Neptuno?
Bunun içinde bir Neptune çubuğu var mı?
E ela disse que comia uma barra Neptuno todas as noites antes de ir dormir.
Kadın her gece yatmadan önce Neptune çubuğu yediğini söyledi.
Isso é outra barra Neptuno?
Bu diğer Neptune çubuğu mu bar?
Esconderijo dos Fitzpatricks, a família de criminosos de Neptune.
Kavgacı Fitzpatrick'lerin mekanı. Neptune'ün tamamı suçlulardan oluşan ilk ailesi.
Dada a tua situação, devias sair de Neptune.
Durumunu düşününce, Neptune'den taşınman gerekiyor.
Isto foi pago pela administração escolar regional de Neptune.
Cihazın ödemesini Neptune Lisesi yapmış.