English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Nobles

Nobles traduction Turc

52 traduction parallèle
Desde que dirige o Teatro da Nobreza, tem sido infatigável.
Nobles / Soylular Tiyatrosunu devraldığından beri çok mücadele verdi.
Toda a Londres esteve connosco no Teatro da Nobreza.
Bütün Londra bizimle Nobles'taydı.
O Teatro da Nobreza ficar-vos-à eternamente reconhecido... por haverdes salvado a sua honra... E com ela... a honra da nobreza deste país.
Nobles Tiyatrosu, tiyatronun ve aynı zamanda bu ülkenin soylular sınıfının onurunu kurtardığınız için ebediyen size müteşekkir kalacaktır.
Uma ópera de Haendel no Teatro da Nobreza!
Bir Handel operası Nobles Tiyatrosunda sergilenecek!
Quis apenas... esqueceste-te da prenda da Barnes Nobles.
İçimden geldi... Barnes Noble hediye çekini söylemeyi unuttun.
Se a lesse, poderia aprender umas coisinhas porque faz muito mais sentido do que o jargão incompreensível que está a passar nos oportunistas comuns da Barnes Noble.
Eğer okursan bir iki şey öğrenebilirsin. Çünkü her gün önünden geçtiğin Barnes Nobles'da satılan kendini zeki sanan sülükler tarafından yazılmış kitaplardan çok daha anlamlı bir kitaptır.
Também comprar livros por um preço maior na Barnes Noble.
Bir kitabı Barnes Nobles'dan almak da öyle... ama insanlar aptallık edebiliyor.
- De Nobles Hollow.
- Nobles Vadisi'nde, tamam mı?
- Sim, ouvi falar nele.
Nobles vadisinden.
Você não sabe nada sobre Nobles Holler, está bem?
Nobles vadisi hakkında hiçbir şey bilmediğini kabul etmen lazım, tamam mı?
Nobles Holler.
- Nobles vadisine.
Ela foi para Nobles Holler?
Nobles Vadisi'ne mi gitmişti?
O que tem isso a ver com o bom povo de Nobles Holler?
Nobles Vadisi'ndeki iyi insanlar bunu nasıl karşıladı peki?
Contudo, estive hoje à tarde em Nobles Holler.
Ama yine de, bu akşamüstü Nobles Vadisi'ndeydim.
Vamos até Nobles Holler a tiro?
Silahlarımızı ateşleyerek Nobles vadisine mi dalacağız?
Ao longo dos anos, tiveste de passar algum tempo em Nobles, a esconder-te de alguém ou metida em sarilhos.
Yıllar içinde birinden saklanmak ya da başımız belaya girince hepimiz Nobles vadisinde vakit geçirmek zorunda kaldık.
Se vais a Nobles para roubar Ellstin Limehouse, vão dar-te de comer aos porcos.
Ellstin Limehouse'u soymak için Nobles vadisine gidersen... -... domuzlara yem olmak riskini göze alırsın. - Domuzlara.
O Limehouse esconde o dinheiro sob o soalho, enterrado no chão debaixo da igreja de Nobles.
Limehouse parasını döşemenin altında, toprağa gömülü olarak Nobles kilisesinde saklıyor.
Não, na verdade, os dois têm de ficar connosco enquanto não chega o mandado para Nobles.
- Hayır. Nobles'ı araştırmamız için arama emri gelene kadar maalesef ikiniz de beklemek zorundasınız.
Uma igreja em Nobles Holler.
Nobles vadisindeki kilise için.
Não podemos usar ninguém de Nobles.
Nobles'dan kimseyi kullanamayız.
Entretanto, digo-te que não passa um dia sem que estas botas federais estejam em Nobles Holler, a revolver cada pedaço de terra outra vez, sem descanso, até conseguir o que quero.
Bu arada, ben istediğimi elde edene kadar hiç bitmeyen bir döngü gibi tekrar, tekrar federallerin Nobles vadisi topraklarını çiğnemedikleri her karışını eşelemedikleri bir gün bile geçmeyeceğini sana söylüyorum.
Entretanto, logo no dia seguinte, os agentes federais estarão em Nobles Holler, até eu ter o que quero.
Bu arada ben istediğimi elde edene kadar federallerin Nobles vadisi topraklarını çiğnemedikleri bir gün bile geçmeyecek.
- Pega nas tuas coisas, e sai de Nobles Holler até ao fim do dia.
- Eşyalarını toplayıp karanlık basmadan Nobles vadisinden gitmeni istiyorum.
Ainda bem que fala nisso, pois ando a pensar em transferir o meu dinheiro todo para o Ellstin Limehouse, em Nobles Holler.
Bunu söylediğine memnun oldum çünkü ben de bütün paramı Nobles vadisindeki Ellstin Limehouse'a teslim etmeyi düşünüyorum.
Ele bateu com a cabeça, ontem à noite, em Nobles Holler, quando andava à procura da tua mamã.
Dün gece Nobles vadisinde kafasına sıkı bir darbe almış, anneciğini çağırıyormuş.
Chamo-me Ellstin Limehouse, sou de Nobles Holler, em Harlan County.
Bayım, ben Ellstin Limehouse, Harlan'ın Nobles vadisindenim.
Quer mesmo ver Nobble's tornar-se um campo de batalha?
Nobles'ın savaş alanına dönmesini istiyor musun gerçekten?
Mas já vários reis tentaram reclamar Nobble's Holler e nenhum foi bem-sucedido.
Ama şimdiye kadar birçok kral Nobles vadisini ele geçirmeye çalıştı... -... hiçbiri başarılı olamadı.
Olha para ti, estás a ter o teu pequeno momento à Barnes Nobles ( livraria ).
Kendine bir baksana, Barnes Nobles'da gibisin.
A Ellen May está em Nobles.
Ellen May, Nobles'da...
Podemos chegar a Nobles esta noite, atacá-los forte e rápido.
-... vermeden haklamalıyız. - Nobles'a karanlık bastığında saldırırız. Şiddetli ve hızlı...
Não se esqueça do que aconteceu da última vez que Detroit visitou Nobles.
Son defa Detroit Nobles'a geldiğinde ne olduğunu hatırlıyor musun?
Há uma estrada de contrabandistas que passa por trás da quinta de Nobles.
Nobles Vadisine giden kaçakçıların kullandığı bir yol var.
Meti-me nesta confusão toda por achar que Nobles precisava disso.
Nobles'ın ihtiyacı olduğunu sandığım için bu pis durumla karşı karşıyayım.
Tive de vender parcelas de terreno só para manter Nobles viva... Terrenos que eram nossos desde a Emancipação.
Nobles'ı ayakta tutmak için parsellerce toprak satmak zorunda kalmak azat edildiğimizden beri sahip olduğumuz toprağı.
Então este dinheiro é um bom começo para restaurar a glória da Nobles.
Bu parayı Nobles'ın ihtişamlı haline dönmesi için iyi bir başlangıç olarak görüyorum.
Ela não está em Nobles, o Limehouse deixou-a ir.
Nobles'da değil. Limehouse serbest bırakmış.
Depois estive em Nobles, presa naquele quarto, outra vez à espera de morrer, a rezar, "Deus, ajuda-me a sair daqui".
Nobles'da, o odaya kapatılmış, yine ölmeyi beklerken "Tanrım, beni buradan kurtar" diye dua ettim.
Porque não foi Deus que te tirou do quarto em Nobles, ou te tirou do carro do Colt ou pôs esta arma na minha mão.
Çünkü Nobles'daki o odadan Tanrı seni dışarıya çıkartmadı ya da Colt'un arabasından almadı ya da bu tabancayı elime vermedi.
A polícia estadual de Marshall ou o Sheriff de Nobles.
Marshall'daki eyalet polisi ya da Nobles'ten şerif gelecek.
Os homens mais próximos estão em Nobles, a uma hora de distância.
En yakın adamlar Nobles'ın dışında, bir saatlik mesafe.
Os adjuntos do Sheriff estão a chegar de Nobles, demoram 45 minutos.
Şerif yardımcıları Nobles'tan yola çıktı. Belki 45 dakikaya buradalar efendim.
- Ela está em Nobles?
- Nobles'da mı?
- Não. Segui-os para fora de Nobles.
- Hayır, Nobles'dan çıktılar.
Não te ocorreu falar disso, em Nobles?
Nobles'dayken söylemek aklına gelmedi mi?
Depois, pusemos a hipótese de ter sido o Limehouse, mas soubemos que tinha saído de Nobles no dia anterior.
Limehouse'a baktık ama bir gün önce Nobles'den gittiğini öğrendik.
Lamento, sr. Nobles, mas não há nada que possa fazer por qualquer um de vocês.
Üzgünüm Bay Nobles ama yapabileceğim bir şey yok. - Hiçbiriniz için.
Deve dar para ganharmos tempo com o Nobles.
Nobles'ı biraz oyalar.
Sê gentil com o Nobles até conseguires o teu dinheiro.
Paran gelene kadar Nobles'la aranı düzelt.
Não vamos entrar ali.
- Nobles vadisine gidemeyeceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]