Translate.vc / Portugais → Turc / Nottingham
Nottingham traduction Turc
385 traduction parallèle
Graças a vós e aos normandos do castelo de Nottingham.
Nottingham Şatosu'ndaki sen ve senin gibi Norman caniler yüzünden.
Dar-lhe-ei a mensagem, no encontro com o Barão, logo, em Nottingham.
Bu gece Nottingham'daki asiller toplantısında ona iletirim.
Não há saxão pobre em Nottingham que não conheça Sir Robin de Locksley.
Nottingham'da Sör Robin'i tanımayan ve ona dua etmeyen tek Sakson yok.
O grande e frio salão do Castelo de Nottingham, reduto de Sir Guy conhecia um calor ao qual não estava acostumado pois o Príncipe João e os amigos festejavam um futuro promissor.
Gisbourne'lu Sör Guy'ın kalesi Nottingham Şatosu'nun soğuk salonu bu gece alışılmamış bir sıcaklık tattı. Prens John ve arkadasları umutlu bir geleceği kutlamak için toplanmıştı.
Valeu a pena virdes de Londres para verdes nossos amigos?
Nottingham'lı dostlarımızın yiğitliğini görmek için Londra'dan kalkıp gelmeye değdi mi?
E o meu bravo Xerife de Nottingham receia-o!
Ve cesur Nottingham Baş Şerifim ondan korkuyor.
Levai nosso leal anfitrião e o amigo nervoso até à estrada de Nottingham.
Altı adam al ve sadık dostumuzla sinirli arkadaşını Nottingham Yoluna götür.
Regressareis como estais, a pé.
Nottingham'a olduğunuz gibi yaya döneceksiniz.
"Decreta-se que amanhã ao meio-dia sereis levado para a praça de Nottingham e pendurado até morrerdes."
"Bu mahkemenin kararı, yarın tam öğle vakti Nottingham meydanına götürülüp ölene dek boynundan asılmandır."
Regressai à abadia e preparai-vos para me proclamar rei aqui em Nottingham, depois de amanhã.
Manastırınıza dönün ve beni kral ilan etme hazırlıklarını yapın. Burada, Nottingham'da. Yarından sonraki gün.
João pediu ao Bispo de Black Canons que o proclame rei amanhã.
Kralım, Prens John, Kara Rahipler Piskoposu'nu çağırdı. Yarın Nottingham'da onu kral ilan edecek.
Atacando o castelo?
Nottingham şatosuna saldırarak mı?
Viestes cá pela última vez!
Nottingham'a çok sık geldin!
Erguei-vos, Robin, Barão de Locksley, Conde de Sherwood e Nottingham e senhor das terras e mansões aí incluídas.
Kalk Robin, Locksley baronu, Sherwood ve Nottingham kontu ve oralara bağlı tüm arazi ve malikanelerin sahibi.
Que vamos fazer quando voltarmos a Nottingham?
Nottingham'a dönünce ne yapacağız?
Sinto o cheiro de Nottingham.
Nottinghamlı birini kokusundan tanırım sanırdım.
Eu vivo com a minha mãe em Nottingham.
Nottingham'da annemle birlikte yaşıyorum ben.
Estava no hotel com uns amigos. Encontramo-nos para jogar mahjong.
Salı günü arkadaşlarımdan bazılarıyla Nottingham Oteli'nde domino oynamak için toplanmıştık.
- O das 7 : 55 para Nottingham.
- 7 : 55, Nottingham.
'O Expresso das 7 : 55 está a partir da linha 13''fará paragens em Rugby, Leicester, Nottingham e Sheffield.'
'7 : 55 treni peron 13'den kalkıyor. 'Rugby, Leicester, Nottingham ve Sheffield'da duracaktır.'
'... está a partir da linha 13''fará paragens em Rugby, Leicester, Nottingham e Sheffield.'
'... peron 13'den kalkıyor. 'Rugby, Leicester, Nottingham ve Sheffield'da duracaktır.'
A próxima paragem é em Nottingham.
Evet. Sıradaki durak Nottingham, efendim.
Mais um ciciar que seja, e vais a pé para Nottingham.
Bir daha tıslarsan... Hiss Nottingham'a kadar yürürsün.
E acreditem que fez bem. Com os impostos, os desgraçados de Nottingham morriam à fome.
İnanın, bunu yapması iyi bir şeydi, çünkü vergilerle birlikte Nottingham'ın fakir halkı açlıktan ölüyordu.
Aí vêm as más notícias em pessoa. O "estimado" Xerife de Nottingham.
İşte kara haberin kendisi geliyor muhterem Nottingham Şerifi.
Um dia, a felicidade regressará a Nottingham.
Günün birinde Nottingham'da yeniden mutluluk olacak.
Vai haver um grande acontecimento em Nottingham.
Ama Nottingham'da büyük bir koşuşturma olacak.
Pois, o velho "barbicha de bode". O Xerife de Nottingham.
Evet, şu kendine güvenen Nottingham'ın muhterem şerifi.
Os finalistas são o estimado Xerife de Nottingham e a cegonha pernalta de Devonshire.
Finale kalan yarışmacılar muhterem Nottingham şerifi ve Devonshire'dan gelen sivri bacaklı leylek.
Ele ficou com todos os haveres do povo de Nottingham.
Nottingham'daki zavallı insanların canla başla vergilerini aldı.
Nottingham estava mal.
Nottingham'ın başı büyük beladaydı.
Não é assim em Nottingham
Ama Nottingham'da bu böyle değil
Não em Nottingham
Nottingham'da olmaz
Conheci-o em Nottingham, pela primeira vez.
İlk kez Nottingham'da görmüştüm onu.
Sim, da última vez que fomos a Nottingham.
Nottingham'dan son geçtiğimizde yaşıyordu.
- Não vamos a Nottingham?
- Nottingham'a gitmiyor muyuz?
Amanhã, levo-te em segurança a Nottingham.
Seni yarın sağ salim Nottingham'a götüreceğim.
- Então, vamos para Nottingham.
- Öyleyse Nottingham'a.
- Leva-me a Nottingham.
- Beni Nottingham'a götür.
Nottingham.
Nottingham.
Nottingham e Sheffield.
Nottingham ve Shefield'da duracak.
Quatro cavalos levei hoje à exaustão desde Nottingham.
Bugün Nottingham'dan buraya dört atı yorgun düşürdüm.
Vice-Rei de Gales, Xerife de Nottingham,
Galler Genel Valisi, Nottingham Polis Amiri,
Já vi que não sucumbiste a esta moda de se mascararem como se pertencessem a um lote da Floresta de Nottingham.
'Altı kaval üstü şişhane'giyinme hevesine yenik düşmemişsin bakıyorum. - Buyrun Lordum.
Matou uma corça do xerife de Nottingham.
Bu çocuk Nottingham Valisinin geyiklerinden birini ödürdü.
Conta ao Nottingham o que acontece quando malandros dele atacam crianças.
Rezil adamları çocuklara bulaştığı zaman ne oluyormuş Nottingham'a anlat.
CASTELO DE NOTTlNGHAM
NOTTINGHAM ŞATOSU
Nottingham tomou todas as terras.
Nottingham, bütün Locksey topraklarını elimizden aldı.
Enquanto tu e o meu irmão se armavam em heróis, Nottingham pilhava o condado.
Sen ve ağabeyim kahramanlığa soyunurken, Nottingham bütün bölgeyi yağmaladı.
- Soldados de Nottingham.
- Nottingham'ın askerleri.
Era uma vez um ricaço de Nottingham Que quis cruzar o rio
"Nottinghamlı bir zengin adam varmış Nehri geçmek istemiş"