Translate.vc / Portugais → Turc / Odd
Odd traduction Turc
81 traduction parallèle
a veia odd, ou, tal como hoje, estamos a usar um vaso femural linfático para ocupar a função de transportar o óvulo. desde o ovário até ao útero.
... bir iki damar ya da bugünkü gibi kasık lenf damarı kullanıyoruz yumurtalık rahmine, yumurtayı taşıma işini üstlenmesi için.
Sabes, parecemos o "Odd Couple" original.
Biliyormusun biz eski garip çiftler gibiyiz.
Olá, Odd Bod!
Hey, Gariban!
Odd Bod, gostas de arriscar?
Gariban Çocuk, bahse girmeyi sever misin?
- Ouve, Odd Bod, tenho de ir.
- Bak Gariban, hemen gitmeliyim.
Odd Bod, tem calma.
Gariban, sakin ol.
Odd Bod, vem.
Gariban, gel hadi.
- Tem calma, Odd Bod.
- Yavaş ol Gariban.
- Vá, caro Odd Bod.
- Hadi dostum Gariban.
Não posso fazer o serviço de balé com um número ímpar ( = odd ) de homens.
- Hiç bir yere gidemezsin. Tek sayıyla bale servisini yapamam.
Então faz com um número de homens estranhos ( = odd ).
O zaman çift sayıyla tek tek yap.
Odd.
Tuhaf.
É curioso, dir-se-ia que os invejas.
Odd, onlardan öfkeyle söz ediyorsun.
E nos bares... pergunta a quem quiseres.
Ve barlara gittim... İstediğine sor. Odd pint bar.
- Odd Ball, estás a receber?
Beni duyuyor musun Oddball?
OCD, ODD, ADHP... "
OCD, ODD, ADHP... "
The Odd Couple.
The Odd Couple'da. - Ne?
Ei, o que...
- Hey... Gaz, Odd...
Mas só porque você é o cara.
Ama yalnızca, bu sen olduğun için Odd.
É, mas ele vai receber mais do que eu.
- Evet ama Odd benden fazla alacak. Flea!
Se o Odd leva 40.000 e o Flea leva 30.000, não posso oferecer mais 40.000.
- Mesele şu : Odd 4000 ve Flea 3000 alırsa sana nasıl 4000 verebilirim dostum? Anlıyorsun değil mi?
Parece decidido. Então terei que dividir o resto da grana com o Odd e o Flea.
Tamam o zaman eğer kararın kesinse, bu işi Odd ve Flea ile halletmem gerekecek.
Não recebemos tanto quanto o Odd.
- O zaman ben de Odd kadar para isterim.
Flea e Odd vão cuidar da comida.
Tamam Flea ve Odd! Yemlerle siz ilgileniyorsunuz.
Odd?
Odd?
Que merda, Odd!
Hassiktir, Odd!
Por que não fica com o saco de dormir?
Hey! Niye Odd ve sen uyku tulumlarını alıyorsunuz?
Odd, escute!
Dinle! Odd!
Cala a boca, Flea.
- Odd, dinle! - Kes sesini Flea! Sus biraz, olur mu?
Odd...
Odd! Haydi dostum.
Diz "iPod".
"Ipp-odd" yazıyor.
- Maçons, Odd Fellows?
Masonlar, Odd Fellows- -
Vê lá se te acalmas.
Telaşlanma, Odd Ball.
Não faz mal, desajeitado.
Önemli değil, Odd Ball.
Custa, arrancar uma risada a um Ood.
İnanmıyorum, bir Odd'u güldürmeye çalışıyorum.
O Jacob Odd?
- Jacob Odd?
E então, és um Felix ou um Oscar?
Peki Felix * misin yoksa Oscar * mı? ( * "Odd Couple" oyunu karakterleri. )
Corajoso e velho Odd ball, sempre no alvo.
iyi iş ihtiyar Odd Ball. Hep tam isabet.
Felix Ungar, Oscar Madison.
Felix Unger, Oscar Madison... "The Odd Couple".
"The Odd Couple".
Tamam.
O meu nome é Odd Thomas.
Benim adım Odd Thomas.
O meu nome, Odd ( "estranho" ), é, realmente, estranho.
Benim ismim sahiden odd. ( Tuhaf )
Ela disse-me que era suposto chamar-me Todd, herdado de um tio lituano
Odd değil Todd olmalıymış. Hatayı amcam yapmış.
O meu pai insistia sempre que o meu nome era Odd e que os meus tios eram búlgaros
Babama göre ismim zaten Odd. Kimse bilmez ama amcamlar Bulgarmış.
Odd Thomas...
Odd Thomas.
- Que se passa, Odd.
Ne oldu?
Espero que não velhas aqui para perturbar o meu jantar.
- Odd, Umarım bu gecemi mahfetmeye gelmedin.
Odd, este é um dos nossos novos agentes : Bearn Eckles.
Odd, bu yeni memurumuz Bern Eckles.
Sabes, Odd... - és um sujeito estranho...
- Biliyor musun Odd, tuhafsın.
Odd?
Odd!
Digas-me a verdade, Odd.
Bana gerçeği anlat.