Translate.vc / Portugais → Turc / Ol
Ol traduction Turc
103,450 traduction parallèle
Apenas certifica-te que eu ainda respiro quando a equipa chegar.
Ekibimiz geldiğinde hâlâ nefes alıyor olduğumdan emin ol tamam mı?
Ouve... acalma-te.
Bak, sakin ol, sakin ol.
Quando o apanhar, pergunto-lhe.
Onu yakaladığım zaman bunu ona soracağımdan emin ol.
Tenha cuidado, Kyle.
Dikkatli ol Kyle.
Cuidado.
Dikkatli ol.
Fica calada, querida.
Sessiz ol bir tanem.
Calada.
Sessiz ol.
Certifica-te de que estão frescos.
Taze olduklarýndan emin ol.
Vê se ela sabe que as arranjaste tu.
Alanýn sen olduđunu bildiđinden emin ol.
Tem cuidado.
Dikkatli ol.
Está tudo bem.
Sakin ol.
És uma ótima anfitriã, Eva, mas não.
Harika bir ev sahibesi oldun Eva ama almayayım, sağ ol.
Você vai ficar enrolado porque ainda não pensou sobre isso.
- Donna... - Harvey, dürüst ol. Dün konuştuklarımız hakkında bir dakika bile düşünmedin.
- Sei que gosta de tirar sarro de mim. E sei que posso não significar tanto para você quanto você para mim, mas você é meu amigo.
Fakat şundan emin ol ki bütün dünya kimden bahsettiğimizi anlayacaktır.
Calma, meu. Só estão a comprar erva.
Sakin ol dostum, sadece ot alıyorsun.
Calma!
Sakin ol!
Tinhas a porta de casa destrancada e não, obrigada.
Dış kapı açıktı. Ayrıca sağ ol, almayayım.
Por isso, sê quem quer que precises de ser.
Bu yüzden, nasıl biri olman gerekiyorsa öyle ol.
Disseste-me para ser quem preciso.
"Nasıl biri olman gerekiyorsa öyle ol." dedin.
- Não é preciso seres assim!
Yavaş ol biraz.
Obrigada por levares o Eric à tal convenção maluca.
Eric'i ucube fuarına götürdüğün için sağ ol.
Obrigado por me levar à convenção.
Beni fuara götürdüğün için tekrar sağ ol.
A razão por que ele ainda não falou nada tem que ver com o casamento dele.
Öne çıkamamasının nedeni emin ol evliliği ile ilgili değil.
- Sabes o que significa?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun. - Emin ol gayet iyi biliyorum.
Porque, depois de eu sair por aquela porta, garanto-lhe que não vou voltar.
Çünkü bu kapıdan çıktığımda emin ol bir daha geri gelmem.
- Calma, Benjamin, vai correr bem.
- Sakin ol Benjamin. Gayet güzel olacak.
Faz parte das nossas vidas.
Peki, o zaman yaşamımızda ol.
Despacha-te aí dentro.
Çabuk ol.
Depressa.
Çabuk ol.
Cuidado. Olha a pedra.
Dikkatli ol.
Espera.
Sakin ol.
Calma.
Sakin ol.
Devemos tratar essas raparigas respeitosamente, de forma piedosa, não obstante a mancha moral das suas vidas anteriores.
Bu kızlara saygıyla ve dine uygun yaklaşmalıyız. Geçmiş hayatlarındaki lekelere rağmen. Pryce sakin ol.
Não fiques embasbacada.
Sadece kendin ol.
Não faz mal, querida.
- Sakin ol tatlım.
Despacha-te.
Çabuk ol.
A paz esteja consigo.
Tanrıya emanet ol.
- Calma, Tom.
Sakin ol Tom.
Fique magoado... zangado com a Shayleen, mas mais zangado com o Boyd.
Ona acı çektir, tamam. Shayleen'e karşı kızgın ol. O zayıf biri ama Boyd'a daha da kızgın ol.
Tem calma!
Sakin ol!
Obrigada.
Sağ ol.
Tem calma.
Sakin ol.
Obrigado.
Sağ ol beş.
Obrigada!
Sağ ol!
Relaxa, Tony Stark.
Sakin ol Tony Stark.
- Obrigada, Veronica.
- Sağ ol Veronica.
- Obrigada.
- Sağ ol.
- Obrigado.
- Sağ ol.
Obrigado pelo teu tempo.
Zaman ayırdığın için sağ ol.
Obrigado por tentares.
- Denediğin için sağ ol.
Fiz uma coisa simpática por ti.
Sakin ol.