Oman traduction Turc

Oman, o líder da Palandria.

Oman, Palandria'nın lideri.

A colecção do Oman põe a paixão acima da moda.

Oman'ın koleksiyonu modadan önce tutku yaratır.

Eles queriam que ele fortificasse a base deles em Oman.

Umman'daki üssü bombalamak istediler.

Às terças-feiras, ele pensa que ela está a estudar, mas ela anda com o Shane Oman na sala de projecção.

Aaron onun her Perşembe SAT sınavına hazırlandığını sanıyor, ama projeksiyon odasında Shane Oman'la buluşuyor.

O Rei da Primavera...

Yeni Bahar Şenliği Kralı Shane Oman!

-... é Shane Oman.

- Evet!

O motivo pelos quais os presos, fazem greve de fome, e morrem de inanição, é nas palavras de, Omar Deghayes : "Já que estou a morrer, lentamente aqui em, Guantânamo, que ao menos possa, dispôr da minha própria vida".

Örneğin mahkumların açlık grevlerine gitmelerinin sebebi kendilerini açlıktan öldürmek içindir, diğer bir söyleyişle Oman Deghayes'in dediği gibi, "Guantanamo'da zaten ağır ağır ölüyorum en azından hayatımı kendi ellerimle alayım"

Telégrafo da Ilha Oman.

Telgraf adası, Omaha'dan.

Telegrafo da Ilha Oman?

Telgraf adası mı?

A onda em direcção à costa de Oman... está neutralizada.

Umman kıyılarına yaklaşan dalga var ya... Etkisini kaybetti.

Sone que um amigo de Oman me escreveu.

Allah'tan, Umman'dan bir arkadaşım bir şey göndermiş.

Ou no Omã.

Ya da Oman'da.

Maersk Alabama Partida : 01 / 04 / 09

Maersk Alabama Kalkış : 01.04.09-Salalah, Oman

PORTO SALALAH, OMÃ

SALALAH LİMANI, OMAN

Oman. Bosnia. Croácia.

Umman'da, Bosna'da, Hırvatistan'da her gün oluyor bunlar.

Só quero que sejas feliz.

Sadece senin mutlu omanı istedim.