English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Organize

Organize traduction Turc

2,107 traduction parallèle
É uma façanha logística, que exige milhares de centrífugas trabalhando durante meses ou anos.
Aylar, yıllar boyunca binlerce santrifüjün çalışmasıyla gerçekleşen organize bir iştir.
Tem de haver um processo de reduções cuidadosamente orquestrado.
Özenle organize edilmiş bir azaltma süreci uygulanmalıdır.
Somos numerosos, mas não estamos organizados.
Sayıca fazlayız ama, organize değiliz.
E seus métodos parecem não ser reconhecível ou organizado. Mas, repito.
Ve tarzları itibarıyla hiçbir tanınabilir şekilde organize oldukları söylenemez.
Vou falar com os familiares.
Ben akrabaları organize edeyim.
Como é que consegue?
Nasıl organize ediyorsunuz?
Algumas pessoas podem pensar, que sou como um coelho, que corro para todo lado e que não sou organizado.
Bazı insanlar tavşan gibi olduğumu düşünebilir. Sürekli oradan oraya koşarım. Hiç organize değilimdir.
Isto nos tem abrandado.
Şu organize yağma olayını.
Estive em algumas festas onde serviu, comprei o seu livro, li todas as entrevistas que já deu, e penso que é bastante espantosa.
Organize ettiğiniz bazı partilere katıldım yemek kitabınızı da aldım bütün röportajlarınızı okudum bence muhteşemsiniz.
Criar um acontecimento que não resista de vir ver.
Karşı koyamayacağı bir şey organize etmeliyiz.
Um caso R.I.C.O. Assassinatos da Máfia.
Bir organize suç davası var.
Significa que foi organizado, meticulosamente planeado, e provavelmente mais do que uma pessoa.
Özenle planlanıp organize edilmiş ve muhtemelen ortada birden çok kişi var.
Eu organizei uma coisita.
Küçük bir şeyler organize ettim.
É um dos mais perigosos e organizados bandos em L.A.
Los Angeles'ın en tehlikeli ve organize çetelerinden.
Ele organiza combates na cave.
Bodrumda dövüşler organize ediyor.
Há um grupo na universidade que está a recrutar alunos para irem ajudar no Haiti durante um ano.
Okulda bir grup bazı tıp öğrencilerini Haiti'ye gitmek için organize ediyor. Bir sene boyunca depremzedelere yardım etmek üzere.
Ele disse-me que a policia de OCTB estava a cargo e seguiu o dono do carro por um mês.
Organize Suçlar'ın araba sahibini bir ay takip ettiğini söyledi.
Depois do Dr. Van der Woodsen ter organizado uma resposta ao surto de poliomielite na Índia, mudou-se para a Somália, onde serviu como coordenador de campo em Huddur.
Dr. Van Der Woodsen, Hindistan'daki çocuk felci salgınına yapılacakları organize ettikten sonra Huddur'da saha görevini icra etmek için Somali'ye taşındı.
Há uma hora, e ela ficou tão espantada quanto o Andrew, mas quando disse que ia fazer um pequeno jantar para o Sam, ficou decidida em estar cá.
Bir saat önce. O da aynı Andrew gibi sarsıldı, ama Sam için küçük bir yemek organize edeceğimi anlatınca, burada olacağını söyledi.
É um seguro organizado pós-reclamações. Sim.
Organize talep sonrası yüklenim.
Vamos informar a Guarda Nacional, os hospitais e os serviços de Busca e Salvamento.
O zaman, Ulusal Hava korumalarını,... hastaneleri, arama ve kurtarmaları organize edelim.
Deixou o crime organizado para se tornar um empresário legal.
Kimsenin haberi olmadan organize suçlardan yasal iş adamlığına sıçrayıverdi.
Fazíamos parte da Brigada Anti-Crime Organizado.
Organize Suçlar'daydık.
- O Frost é um planeador genial.
Frost bir dâhi. Organize biri.
Então ele teve de estudar o terreno antecipadamente.
Organize biri.
Quero que organizeis as celebrações pelo nascimento do meu filho.
Oğlumun doğumu için kutlamalar organize etmeni istiyorum.
É típico num criminoso organizado como este.
Böyle organize bir suçlu için tipik bir davranış.
É organizado e compulsivo.
Organize ve takıntılı.
Parece que isto foi planeado pela equipa de reeleição do presidente.
Görünen, tüm bu olanları başkanın seçim ekibi organize etmiş.
Tenente Flynn, pode organizar uma busca para encontrar as partes do corpo que faltam naquele saco?
Teğmen Flynn, Eksik ceset parçalarını bulmak İçin bir arama organize eder misin?
No caso do Joe, raramente tinha de organizar alguma coisa.
Joe'un olayında, organize edecek bir şey yoktu.
A festa que tive que reagendar três vezes, e mudar de restaurante duas de modo a que a família pudesse estar toda junta?
Ben bu partiyi üç kere organize ettim! Restoranı iki kere değiştirdim! Hepsi de aile bir arada olabilsin diyeydi!
Foi por isso que preparei esta sessão de aconselhamento.
Bu nedenle çiftler terapisini organize ettim.
Consegui que tivéssemos uma hora aqui com aquele bonitinho, qual é... Um homem bonito, qual é o nome dele?
Burada bir saat geçirmeyi organize ettim o şeker adamla neydi yakışlıklı adamın adı- -
Verifiquei com o meu colega da força de assalto da polícia. Ele deu-me isto.
Organize Suçları Araştırma Birliği'ndeki polis arkadaşlardan biraz yardım aldım
Chefes do crime organizado, como administradores seniores em qualquer negócio, têm muita gente a querer conversar com eles.
Organize suç patronları, kapılarında görüşmek için bir sürü insanın beklediği herhangi bir işkolundaki üst düzey yöneticiler gibidirler
É muito desorganizada para trabalhar aqui.
Belli ki bu şirkete uyum sağlayabilecek kadar organize değilsin.
Eu faço promoção aos clubes diurnos do Boozel.
Boozell'in gündüz kulüplerini organize ederdim.
Costumava promover os seus clubes diurnos.
Eskiden onun gündüz kulüplerini organize ederdim.
Crime organizado.
Organize suç.
Formaram-se como "trabalhadores" para o crime organizado.
Sonra da organize suç örgütüne katılmışlar.
Da mesma maneira como as testemunhas que desapareceram recentemente nos casos RICO.
Şu anki organize suç davalarındaki kayıp tanıklar gibi.
Para a mãe? Quer o contacto dos Pujari com o crime organizado, certo?
Pujari'lerin organize suç ilişkilerini istiyorsunuz, değil mi?
Tudo até esse ponto apontava para um criminoso organizado, e experiente.
Bunun dışında her şey organize ve deneyimli birini gösteriyor.
Paciente e organizado como perfil.
Kesinlikle sabırlı ve organize.
Quem organizará tudo?
İşleri kim organize edecek?
Camile, preciso que organize os civis.
Camille, sivilleri organize etmeni istiyorum.
Dizei-lhe para preparar uma missa especial na Capela Real, para dar graças a Deus pelo meu filho e a minha esposa.
Ona, Kraliyet Şapeli'nde özel bir yemek organize etmesini söyleyin. Tanrı'ya oğlum ve karım için şükranlarımı sunacağım.
Digo, tenho um negócio e estou a organizar o casamento.
Yani hem burayı yönet, hem düğünü organize et.
Mesmo organizado.
Gerçekten organize.
Ele planeou toda a operação.
Olayı planlayıp organize eden o.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]