English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Osborne

Osborne traduction Turc

336 traduction parallèle
Osborne pode vê-la no espelho.
Osborn seni dikiz aynasından görebilir
Sr. Osborne, Sr. Marshall.
Bay Osborne, Bay Marshall.
Appel e os outros, sigam por ali e juntem-se ao Tenente Osborne.
Appel ve diğerleri bu yünden gidiyor, Teğmen Osborne'la birleşmek için.
Aquele é o Jack Osborne.
Jack Osborne.
Deves convencer o Sr. Osborne a dar-lhe um casaco-de-peles.
Öncelikle Bay Osborne'u sana bir kürk palto vermeye ikna etsen iyi olur, güzelim.
"Um membro da Brigada Komsomol, Valerya Davidova, " mostra uma pele de uma zibelina de Barguzinsky, " a um visitante americano...
"Kominist gençlik derneğinin bir üyesi Valerya Davidova Amerikan iş adamı Jack Osborne'a... bir Barguzinsky samurunun postunu gösteriyor."
Deve ter reparado nas diferenças que existem nós, Sr. Osborne.
Sizinle benim, ne kadar farklı olduğumuz gözünüzden kaçmamıştır.
OSBORNE
OSBORNE
E todos eles conheciam o Jack Osborne?
Ve hepsi de Jack Osborne'u tanıyordu.
O Sr. Jack Osborne?
Bay Jack Osborne'u mu?
Sabes, o Kostia sabia que o Sr. Jack Osborne queria algo...
Kostia, Bay Osborne'un bir şeyler istediğini anlamıştı.
O que queria o Osborne?
- Bu... - Osborne ne istiyordu?
Mas o Sr. Jack Osborne topou-me, e em vez disso, arranjou uma através daqueles três.
- Fakat Bay Jack Osborne vazgeçti. Diğer üçünden başka bir tane aldı. Bahse girerim ki daha ucuza.
Um conhecido seu... Osborne.
Sizin de tanıdığınız biri Osborne.
Osborne?
Osborne?
Jack Osborne?
Jack Osborne'mu?
A menos que eles tivessem todos envolvidos em algo tão grande, que o Osborne teve que se certificar que os seus parceiros jamais falariam.
Eğer çok önemli bir şey keşfettiler ve Jack Osborne, ortaklarının bundan kimseye sözetmemelerinden emin olmak istediyse, durum değişir.
- Jack Osborne.
- Jack Osborne.
- O que é o Osborne para ti?
- Osborne neyin oluyor?
- Não sei! Talvez para proteger o assassino e o Osborne.
Bilmiyorum, muhtemelen katili korumak için.
À semelhança do Osborne?
Osborne gibi, diyorsun.
O teu amigo Osborne.
Arkadaşın olan Osborne.
Vamos falar sobre o Osborne.
Osborne hakkında konuşalım.
Conta-me coisas sobre o Osborne.
Bana Osborne'dan bahset.
O Osborne parte dentro de três dias.
Osborne üç gün içinde gidiyor.
O Osborne usou-o para enganar os outros.
Osborne onu, diğerlerini kandırmak için kullandı.
Ele foi trazido de volta para a Rússia como prova de que o Osborne trazia e levava pessoas para o exterior, certo?
Jimmy'nin Rusya'ya dönmesi Osborne'nun Rusya'ya insan sokup oradan çıkarabileceğinin bir kanıtıydı.
Não conta nada... porque o Osborne, disse-lhe que ela era a próxima a ir para o exterior. e esta fantasia... é a coisa mais importante da sua vida. É tudo o que lhe dá vontade de viver
Sana söylemedi, çünkü Osborne, bir sonraki gidecek kişinin kendisi olduğunu söylemişti ve bunun hayali hayatındaki en önemli şeydi.
- Uma arca para o Osborne.
- Osborne için bir sandık.
Um peleiro americano chamado Jack Osborne?
Amerikalı kürkçü, Jack Osborne mu?
Sim, Jack Osborne.
Evet, Jack Osborne.
Viste... o que eles trouxeram para aqui da Sibéria, para o Osborne?
Sibirya'dan Osborne için getirdikleri şeyi gördün.
Achas que ela foi-se embora com o Osborne?
Osborne'la gideceğini sanıyor, ha?
E o Jack Osborne. Eles estiveram a trabalhar juntos este tempo todo.
Ve Jack Osborne.En başından beri beraberlermiş.
O Osborne vai para Estocolmo.
Osborne Stockholm'e gidiyor.
Você manteve-me no caso para pressionar o Osborne.
Osborne'a baskı yapmak için beni davada tuttunuz.
Elas valem dezenas de milhões para o Osborne.
Bu Osborne'a on milyonlarca dolara malolmuştur.
O Osborne foi ganancioso.
Osborne cimrinin tekiydi.
O Osborne vai negociar. Ele vai devolver as seis zibelinas, mas só falará consigo.
Osborne takas önerdi.Samurları geri verecek ama yalnızca seninle konuşurmuş.
Em vez disso, fui ter com o Osborne.
Onun yerine Osborne'a gittim.
Porque haveria o Osborne de trocar as zibelinas por mim?
Osborne neden samurlarla beni değişsin ki?
Você é nojento, Osborne. Nojento. Não quero nada de si.
Sen hastasın Osborne.Senden şapka veya başka bir şey istemiyorum.
O Osborne aldrabou a KGB para uma troca.
Osborne KGB'ye bir takas öneriyor.
Dois. Tenho ordens de Moscovo para matar o Osborne e as zibelinas.
İki.Moskova'dan Osborne'u ve samurları öldürmek için emir aldım.
Três. A KGB mata-te a ti e ao Osborne, a rapariga e as zibelinas.
- Üç.KGB Osborne'u seni, kızı ve samurları öldürür.
Agora, Sr. Osborne... não nos vamos preocupar com o intruso.
Bay Osborne. Davetsiz misafiri bırakıp işimize bakalım.
Senhor Osborne. Agora está tudo correcto.
Bay Osborne.Artık sorun kalmadı.
Não somos rufiões, senhor Osborne.
Bizler haydut değiliz, Bay Osborne.
- Rurik, o Osborne vai matá-lo.
- Rurik, Osborne sizi öldürecek.
- O Pribluda é um homem do Osborne.
- Pribluda Osborne'un adamı.
Senhor Osborne.
Bay Osborne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]