Parking traduction Turc

E Calamari acaba de subir à liderança, mas o Ample Parking está a fazer uma grande corrida, e agora em quarto, em terceiro, e está perto do segundo lugar, enquanto o Blue Calamari continua em velocidade constante

Kalamar liderliği ele geçirdi, fakat Rahatına Düşkün atağa kalktı ve şimdi dördüncüyü, üçüncüyü ve ikinciyi geçti Mavi Kalamar hızını korumaya devam ediyor.

E a distância diminui, e ele aproxima-se! O Ample Parking aparece, por detrás.

Rahatına düşkün, ikincilikteki yerini koruyor ve gittikçe Mavi Kalamar'a yaklaşıyor.

Foi o Ample Parking, por um nariz!

Rahatına düşkün, burun farkıyla kazandı!

Valet-parking.

Vale

- Valet-parking.

- Park yerinde vale.

Acreditaram naquilo de "A Princesa e o valet-parking".

Hepsi de "Prenses ve Vale" masalına inandılar.

É um valet-parking!

Otomobil park eden biri!

- Ali. No Valley Parking no casino.

surada. ilerideki kumarhanenin park yerinde.

É uma companhia chamada Chariot Parking.

Chariot Park Hizmetleri adında bir şirkete ait.

# His Pinto sitting there # # In the parking lot #

* Pinto model arabası otoparkta duruyordu *

Tem havido movimento nos satélites ou nas câmaras do estacionamento?

There been movement on the satellite or traffic cams in the parking garage?

Weymouth Parking.

Weymouth Otoparkı.

No parking, às 15h.

"Otoparkta, saat üçte."

- Parking karma.

- Park yeri karışık.

Sabe dizer-me onde é que posso validar o meu bilhete de parking?

Park bileti nereden onaylatılır biliyor musunuz?

"Estacionamento do Vencedor"!

"Kazanan Parking"!

Porquê aquele valet parking?

Vale parkı da neyin nesi?

Leva-o para o estacionamento.

Take him out in the parking lot.