Passage traduction Turc

Pela forma daquelas ilhas, é Gavabutu, Levu Vana, Toka Rota e Pala Passage.

Evet, bu adaların şeklinden anlaşılıyor. Bu Gavabutu, Levu-Vana, Toko-Rota ve Pala Geçiti.

Vão em direcção a Pala Passage. E mais, parece que vão atravessá-Io durante a noite.

- Gece girişecekler.

O Yamato não foi para lá. Deu a volta e foi outra vez por Pala Passage.

Yamato döndü ve pasaja girdi.

A batalha de Pala Passage foi uma vitória decisiva.

Pala Geçişi'ndeki savaş bir zaferdi.

Parece um filme de adolescentes do John Hughes.

Sanki John Hughes'un filmi "rites de passage" dayım.

- Excelente. Isso deve ser mais do que suficiente para atravessarmos a fenda espacial.

That should allow safe passage to the wormhole.

Lembro-me de quase tudo em que entrou, desde o Serenade Sun Valley ao Bahama Passage.

Yaptığı neredeyse her şeyi hatırlayabiliyorum, Serenade Sun Valley'den Bahama Passage'e kadar.

6a. Parte AVES DE ARRIBAÇÃO

Birds of Passage

Chamamos de Passagem Noroeste

Buraya bir nickname verdik "The Northwest Passage." ( Kuzeybatı Geçiti )

Um caminho neste belo territorio.

Bu güzel ülkeden bir passage.

Por que não mostras à Helena a tua proposta sobre como lidar com a passagem do tempo?

Aa... Neden Passage of Time hakkındaki çalışmanı Helena'ya göstermiyorsun?

- Temporada 5, Episódio 2 "My Rite of Passage"

Episode 5x02 :

O último a chegar a Turner Passage hoje faz massa.

Turner geçidine son gelen bu gece makarnayı pişirir.

Vou reservar um quarto no Northwest Passage.

Northwest Passage'da bir oda tutacağım.

Disse que recebeu chamadas no Drake's Bay e no Northwest Passage, certo?

Drake's Bay ve Northwest Passage'da telefon geldiğini söyledin, değil mi?

Igual aos filmes. O número 73 é a doca de Josh Avery, este grandalhão aqui. "Passage West".

Filmlerdeki gibi. 73 numara Josh Avery'nin gemisi.

Passagem, Delta, Epsilon, Zeta,

Passage, Delta, Epsilon, Zeta,

A igreja dirige outro espaço denominado Serenity Passage.

Serenity Passage adındaki, kilisenin yönettiği bir merkezde kalmış.

Arriflex 35, a câmara que filmou Dark Passage com Bogie e Bacall.

Arriflex 35... Bogie ve Bacall'ın oynadığı Dark Passage filminde kullanılanla aynı.

É na Inside Passage, e pagam, potencialmente, muito dinheiro.

Kıyı boyunca seyir, yüklü miktarda para potansiyeli.

A passagem chama-se 2-11.

Passage'den 2-11 çağrısı aldım.

Chegou ao cruzamento de Lemon Tree Passage.

"Limon Ağacı Geçidi" ndeki kavşağa geliyor.

Dizem que o fantasma deste tipo espreita Lemon Tree Passage.

İşte bu adamın hayaletinin "Limon Ağacı Geçidi" ni mesken tuttuğu söylenir.

Estou parado aqui a meio do Lemon Tree Passage e está praticamente noite.

"Limon Ağacı Geçidi" nin tam ortasında duruyorum ve hava da, kapkaranlık.

Veja o tamanho dele.

Şuradaki koca adam, Passage West. Şu şeyin büyüklüğüne bakın.

Todos os fim-de-semana, adolescentes correm em Lemon Tree Passage, NSW, Australia.

Her hafta gençler Avustralya'daki "Limon Ağacı Geçidinde" hız yaparlar,