Peanuts traduction Turc

Vai melhorar com um aparelho e uma cintura pélvica. E o Peanuts?

Yeni destek ve pelvik band ona iyi gelecektir, ya Peanuts?

Manda isto para a radiologia e prepara o Peanuts para a operação.

Şunu Radyolojiye götür, sonra da Peanuts'ı ameliyata hazırla.

O espectáculo Peanuts no Gelo está na cidade!

Buz Üstünde Yerfıstığı Çetesi gösterisi var.

Amendoins ( Peanuts )?

Fıstık?

Parece uma personagem do "Peanuts".

Peanuts ( * ) karakterlerine benzemiş.

Podes-me dar licença por um minuto, Peanuts ( amendoim )?

Ona bir saniye izin verir misin Fıstık?

Ele não se chama Peanuts.

Adı Fıstık değil.

O que o teu marido teve que fazer para sobreviver com aqueles maricas.

Kocanın Peanuts striptiz barında o toplarla yaptıkları pislikti esas.

A personagem dos Peanuts.

Peanuts karakterlerinden biri.

Tens de reduzir essa lista. Arranja uma forma de pesquisar esses Peanuts.

Bu aramayı biraz sınırlandırman gerekiyor..... bu bütün Peanutlarla bir şekilde uğraşman gerekiyor.

Foi exactamente isto que aconteceu na reunião dos Peanuts.

Fıstık Toplantısı'nda da böyle olmuştu.

Dos amendoins ( peanuts ) da 2ª Grande Guerra.

II. Dünya Savaşı'ndaki yer fıstıkları.

Peanuts!

Fıstıklar!

Peanuts, pelo amor de Deus!

Fıstıklar, Tanrı aşkına!

- Já sei, nada de peanuts.

- Biliyorum, fıstık yok.

Já sei porque vos chamam Ronnie "O Caranguejo", "Amendoim" e Frankie B.

Niye birbirinize Yengeç Ronnie, Peanuts ve Frankie B diye seslendiğinizi biliyorum.

Barney sabes que mais, vou dar-te um conselho. É mesmo.

Barney, biliyor musun, işte sana bir tavsiye. ( "Peanuts" daki yetişkinlerin sesi yerine trompet çalması gibi. ) Elbette.

Peanuts?

Yer fıstıkları?

Não podes desenhar um puto negro de cabeça redonda e cabelo cheio de jeitos e dizer que é um boneco dos "Peanuts".

Yuvarlak kafalı, kıvırcık saçlı zenci bir çocuğun resmini çizip çizdiğin resme Peanuts çizgi romanı diyemezsin.

Vai com ele, Debonay, e diz ao Peanuts para chegar aqui e segurar o raio do cavalo.

Onunla git Debonay, Peanuts'a söyle buraya gelip şu lanet ata göz kulak olsun.

No carnaval, pedi um pacote de amendoins ( peanuts ) e essa passou a ser a minha alcunha para o resto do ano.

Bahar şenliğinde, bir paket fındık ( * ) istedim, ve bir sene boyunca lakabım oldu.

É uma doida que transporta uma caixa como a porra do Linus no "Peanuts". E ele dá-se com pretos mortos! E eu sou doido?

Şu, Peanuts'taki şapşal Lionel gibi kutu taşıyan çatlak bir karı ve o da ölülerle takılıyor, deli olan ben miyim?

SNOOPY E CHARLIE BROWN PEANUTS :

Snoopy ve Charlie Brown PEANUTS FİLMİ

São peanuts.

Önemi yok.

Parecia o Pig-Pen dos Peanuts.

Aynı Peanuts'taki Pig Pen'e benzerdi.

A Lucy e todo o "gang" do "Peanuts".

Lucy ve bütün kızgın tayfası.

Não. - O Schroeder é um personagem do Snoopy.

- Çünkü Schroeder, Peanuts'taki çocuk.

Quem se é que se preocupa com gatos ou pianos? Ou com O Snoopy.

Aman Tanrım, kedi, piyano ya da The Peanuts kimin umurunda?

É só Snoopy.

Sadece Peanuts.

Amendoins... o que é que vocês lhes chamam?

Peanuts, adına ne diyorsunuz?