Translate.vc / Portugais → Turc / Pet
Pet traduction Turc
222 traduction parallèle
Lá vem a Pet Teron e aquele sujeito do leste.
Bu Pat Terrill ve doğulu erkeği.
O Pat e a Patty, os nossos cavalos, não eram muito fortes para puxar o arado e alisar a terra, e por muito que pedíssemos que não o fizesse o pai trocou-os por um par de bois com o Sr. Hanson.
bize bir ev inşa etmek için gerekli ahşabı almak için. Çiftlik atlarımız olan Pet ve Patty, babamın çayırdaki otları kırpmak için ihtiyacı olan sabanı çekecek kadar büyük değillerdi. Onlardan ayrılmak üzücü olsa da, babam onları Bay Hanson'a bir çift öküz için sattı.
Estava passando pela Pet Shop e decidi comprar!
Geçen gün birçok kez dükkanın önünden geçince, almaya karar verdim. Çok şirin bir bey.
- Hey, Tio Pat.
- Pet Dayı.
Duas latas de cerveja, uma garrafa de Coca-Cola, uma garrafa verde de plástico um relógio bastante queimado que parou as 12 : 45h, um molho de chaves.
İki bira kutusu, bir Coca-Cola şişesi, yeşil bir pet şişe hayli yanmış ve 12.45'te durmuş bir kol saati ve bir anahtarlık.
Chia Pet, a mascote que cresce..... são muito rápidos.
Chia Pet, büyüyen çömlek..... çok hızlı.
É um prazer conhecê-la, Pet.
- Seninle tanıştığıma sevindim Pet. - Ben de bayan.
Com a tua licença, Decker, e a tua. Pet.
Tabii izin verirsen Decker ve tabii sen de Pet.
Vai ter com a Pet.
Uzaklaş buradan. Pet'le git.
Não, é Arthur. E ele tinha um pet shop.
Hayır, adı Arthur ve bir evcil hayvan dükkanı işletiyordu.
Se está a fazer progressos, espero que isso se veja primeiro num PET-scan.
Eğer iyileşme varsa, PET taramasında çıkacağını umuyorum. Nefesinizi tutmuyorsun değil mi?
O PET-scan não mostrou melhoras.
PET taraması iyileşme göstermedi.
Quero que vá ali e compre água engarrafada e comida para guardar.
Şuraya gir ve bir pet şişe su al ve saklamak için biraz yiyecek.
- Que concentrações mede o TEP?
PET neyin yoğunluğunu ölçer?
- Podemos? Façam-me uma tomografia à medula espinal.
Merkezi sarmal PET taramasına girebilirsiniz.
De uma tomografia à medula espinal.
- Moleküler çekirdek PET taraması yapmaya. Güzel.
Queen, George Michael, Pet Shop Boys...
Queen'i bulacaksınız, George Michael, Pet Shop Boys.
O exame dela parece-se com o de alguém que teve um enfarte.
Albay, PET * taraması felç kurbanlarınınkine benziyor.
Hoje, no Pet Rescue, a inteligente doninha deixa toda a gente... a postos, em Somerset.
Bugün Hayvanları Kurtarmak'ta, akıllı gelincik... Somerset'te herkesin yüreğini ağzına getiriyor.
Scream Montresor all you like, pet.
"Bütün canavarlar birbirine benzer!" diye bağır tatlım.
Vocês alguma vez viram um PET'smart?
Şu hayvan dükkanını bileniniz var mı?
Foi uma grande exposição aqui no Pet Shack, e apenas hoje, a curiosidade pela moda não matou o gato.
Pet Shack'te hayret verici bir gösteri oldu. Yalnızca bugünlük moda merakı kediyi öldürmedi.
Experiências científicas mostram que se ligarmos o cérebro de uma pessoa a computadores e scanners e pedirmos para olharem para determinados objectos, podemos ver certas partes do cérebro a serem activadas.
Bilimsel deneyler gösterdi ki, eğer bir kişiyi alıp beynini belli PET taramalarıyla veya bilgisayar teknolojisiyle incelerken belli bir nesneye bakmalarını istersek beynin belli bölgeleri aydınlanıyor.
Analisando a ressonância, a tomografia, e todos os resultados provenientes dos exames... Bem, proteínas anormais, estão a obstruir os vasos sanguíneos do seu cérebro, afectando as células nervosas.
MR ve PET taraması analizleri ve tüm test sonuçlarına göre anormal proteinler, beyin damarlarını tıkayarak beyin hücrelerini etkilemiş.
Devíamos fazer uma PET.
PET taraması yapmalıyız.
Não enganavam Saatchi's pet gerbil.
Büyük koleksiyoncular kanmaz.
O Pete já tem planos.
Pet'in başka planları var.
- Pat Burke, não é?
- Pet Burke değil mi?
Lojas de animais de estimação e "fábricas de crias"
PET SHOPLAR VE KÖPEK FABRİKALARI
A maioria dos animais à venda em lojas, vêm de "fábricas de crias", mesmo que não o saibam.
Pet shoplardaki çoğu hayvan köpek fabrikalarından alınıyor, kendileri bilmese bile.
"Fábricas de crias" são empresas comerciais de baixo orçamento, que criam cães para vender a lojas e a outros compradores.
Köpek fabrikaları, hayvanları pet shoplara ve diğer alıcılara satmak için kurulmuş düşük bütçeli köpek yetiştirme yerleri.
Uma "pet shop".
Siz bir kedi istiyorsunuz.
Façam-lhe uma tomografia.
PET taraması yapın.
E nós fizemos... nós fizemos uma outra tomografia.
Ayrıca yeni bir PET taraması yaptık.
A ressonância e a tomografia deram negativo.
M.R.I. ve PET taramaları sonuçsuz.
Não é a idade certa, estava saudável antes do incidente, e deu negativo para tumores.
Yaşı tutmuyor, olaydan önce sağlığı mükemmel... -... MRI ve PET taramalarında tümöre rastlanmamış.
- Sem tomografias, sem ressonâncias...
- PET yok, MRI yok.
Ainda pode tê-lo. Uma tomografia mostrará qualquer mudança no metabolismo do córtex.
PET taraması serebral kortekste metabolik değişim olup olmadığını gösterir.
Isto é, se usarmos o teu tomógrafo como detetor de mentiras.
Tabii fiyakalı PET taramasını yalan makinesi olarak kullanabilirsek.
O que diz a tomografia?
PET taraması bize ne söylüyor peki?
Disse que foi a Paris e a tomografia confirma-o.
Paris'e gittiğini söyledi, PET taraması da bunu onayladı. Ne olmuş yani?
Também temos os Pet Shop Boys e o Seal.
Pet Shop Boys ve Seal de var.
Fala o Brad, da loja "Pet Love".
Merhaba, ben Petlove'dan Brad.
Utilizem o PET para procurar cancro e a doença de Wilson, enquanto introduzem o endoscópio nas vias biliares. Procurem no estômago esporos de cogumelos.
Safra kanalına endoskopi yapıp, midesinde de mantar sporu ararken, Wilson ve kanser için de PET'i kullan.
- Posso provar a doença em 5 minutos. - Precisa de uma tomografia.
PET görüntülemeyle otoimmün hastalığı beş dakikada kanıtlarım.
Deixa-me fazer-lhe uma TEP no lobo parietal para saber se ele sente dor.
Ağrı hissedip hissetmediğini anlamak için parietal talamik bölgesine PET taraması yapmama izin ver.
Tio Pat?
Pet dayı?
- Feliz Natal, Pet.
Mutlu Noeller.
Tereftalato de polietileno.
Polietiltereftalat. PET.
Fazemos uma PET.
Pozitron emisyon tomografisi isteyebiliriz.
É um "pet coral" que os faraós usavam ao pescoço.
- Öyle, değil mi? - Nedir bu?