Translate.vc / Portugais → Turc / Phones
Phones traduction Turc
26 traduction parallèle
Num avião, mete-se uns phones nos ouvidos e ficasse perdido no seu próprio mundo.
Uçakta kulaklıklarını takar ve kendi dünyanda kaybolursun.
Caguei-lhe nos phones.
Kulaklığına sıçtım.
Phones.
Kulaklıklar.
É por causa da tua atitude irreverente... que o Bart pensa que se pode escapar com phones na catequese.
Senin saygısız tavırların yüzünden... Bart Pazar okuluna sinsice kulaklıklarını sokabileceğini düşünüyor
Não são gente do bem?
I'd like them on phones.
A Menina Peters está a considerar-me para porta-voz da Stone Moutain Phones.
Bayan Peters, beni yeni kampanyaları için görmek istedi.
São usadas em phones sem fios que têm controlo automático de frequência.
Kablosuz kulaklıklarda otomatik frekans kontrolü için kullanılırlar.
Tu não sabias pois estavas com os phones no ouvido.
Tabi sen bilemezdin, çünkü kulaklarını takmıştın.
Ei, se importa se eu ouvir meus phones?
Hey, radyo dinlesem olur mu?
Já conheces a minha irmã Steph. O meu irmão Jesse, a Soledad e os pais dela, Mr. e Mrs. Morales.
Stephi biliyorsun.Jesse Soladate bay ve bayan Phones
- Vou pôr os phones.
- Kulaklıkları taktım.
Boys blowing up our phones, phones
* Erkekler telefon ediyor devamlı bize *
Às vezes, na NSA, instalamos uma escuta nos smart phones para controlar o microfone.
NSA'da, akıllı telefonların mikrofonlarına bağlanmak için virüs yükleriz.
Dorota, lembraste-te dos meus "phones" antirruído? E da minha máscara?
Dorota, gürültüyü kesen kulaklıklarımı ve göz maskemi hatırlıyor musun?
Graças às câmaras de segurança e à revolução dos smart-phones temos muitas imagens do que se passou.
Trafik kameralarıyla akıllı telefon devrimi sağolsun olay gerçekleşirken oldukça fazla görüntü var elimizde.
Um bilião de smart-phones no Mundo. Toda a gente com ligação com a Internet e uma câmara.
Dünyada milyarlarca akıllı telefon var ve hepsinde de internet bağlantısı ve kamera bulunuyor.
Enterrado naqueles "phones" metade do dia, obcecado por quebra-cabeças, paranóico...
Günün yarısında kulaklıkla dolaşan, puzzle manyağı, paranoyak yalnız.
Criaram um grande alarido ao porem os Smart-phones em trituradoras.
Blenderlara akıllı telefonlar koyarak çok iyi iş başardılar.
Os Smart Phones podem ficar sem bateria ou vocês podem estar numa área...
Doğrusu akıllı telefonlar pilleri bitebilir ve bazı bölgelerde...
Sabemos há algum tempo que os Latin Priests usam jovens brancos, roubam "smart phones" por toda a Av. Michigan, do Mag Mile ao Parque Millennium, certo?
Akıllı telefonları çalıyorlar ve Michigan Meydanı'ndan aşağı doğru inip Mag Mile üzerinden Yüzyıl Parkı'na götürüyorlar değil mi?
Porra dos phones no carro, meu.
Telefonlar arabada, dostum.
Bem-vinda à Smart Phones Is Us.
Akıllı Telefonlar Biziz'e hoş geldiniz.
Desenvolvemos estes phones de ouvido que nos protegerão do pulso.
Bizi titreşimden koruması için bu kulaklıkları tasarladık.
Os phones.
- Yani, kulaklıklar.