Translate.vc / Portugais → Turc / Pirelli
Pirelli traduction Turc
78 traduction parallèle
- Pirelli.
- Pirelli.
Pirelli cai em Milão! 100 pontos perdidos.
Pirelli Milan'da düşüyor, 100 puan geride.
- Quem é aquele?
- Bu kim? - Pirelli.
- Pirelli. Ele está mesmo convencido que têm a voz de um anjo
Gerçekten de bir meleğin sesine sahip olduğunu zannediyor.
Se necessário, matem primeiro o Pirelli, o Hansen e o Vornez.
Öncelikle Pirelli, Hansen ve Vornez'i öldür...
Indica-lhes o caminho!
Pirelli, yolu göster.
Pirelli, vem comigo.
Pirelli, benimle gel.
Pirelli.
Pirelli.
Dar-lhe-ei o Pirelli, o Geddes e algumas armas. E você ficará no comando até ao meu regresso.
Sana Pirelli ve Geddes ile biraz silah bırakacağım, ve ben dönene dek komuta sende olacak.
- Adeus, Pirelli.
- Hoşça kal Pirelli.
O Geddes e o Pirelli podiam ensinar-vos.
Geddes ve Pirelli onları eğitebilir.
Tenho quatro mil pneus Pirelli, que saem do Canadá amanhã.
Yarın Kanada'dan 4,000 tane Pirelli P225 geliyor.
Fred Pirelli...
Fred Pirelli...
Menina, está prestes a comer a especialidade da casa - ovos Pirelli.
Genç hanım, evin özel yemeğini yemek üzeresin ; sahanda yumurta.
Aqui Pirelli! Onde estão vocês?
Billy, Gene neredesiniz?
Mas é disso que se trata!
İşte bütün mesele de bu Pirelli.
Aqui Pirelli. Estamos a cerca de 1 5 minutos.
Ben Pirelli. 15 dakikalık mesafedeyiz.
O Saunders e o Pirelli estão quase tão perto como nós.
Saunders ile Pirelli neredeyse bizim kadar yakınlar.
Pirelli Baixo Perfil P-Zeros.
Pirelli düşük Profil P-Zeros.
Só que um dos diretores, o Frank Pirelli, parece estar a querer recuar.
Tabii görünüşe göre Frank Pirelli denen CEO'lardan biri anlaşmaya soğuk bakıyormuş.
O que significa que terão de obrigar o Pirelli a votar a favor.
Bu da Pirelli'yi oy vermek için zorlayacakları anlamına gelir.
O Frank Pirelli gere o Luxiron.
Luxiron'un başkanı Frank Pirelli.
Temos de salvaguardar o Pirelli até à votação para a fusão que é às 11 para que a Irmandade perca.
Saat 11'de birleşme oylanana kadar ve Kardeşlik kaybedene kadar Pirelli'yi korumalıyız.
- Não podemos deixar que matem o Pirelli.
- Pirelli'yi öldürmelerine izin veremeyiz.
Esperemos é que matar o Pirelli seja tudo o que eles querem.
Umalım da tek istedikleri Pirelli'yi öldürmek olsun.
Eu trato disto, Sr. Pirelli.
Ben hallederim Bay Pirelli.
Onde está o corpo do Pirelli?
Pirelli'nin cesedi nerede?
O Pirelli está na cave. Está ótimo.
Pirelli bodrumda, durumu iyi.
O Pirelli ainda está a dormir.
Pirelli bodrumda soğukta bekliyor.
Se o verdadeiro Pirelli aparecer e nos expor, somos demónios mortos.
Eğer gerçek Pirelli buraya gelip bizi açığa çıkarırsa öldük demektir.
Acho que posso recuperar o Pirelli.
Pirelli'yi geri getirebileceğimi düşünüyorum.
Uma bruxa com esse tipo de poder pode ter levado o Pirelli sem nós o termos sabido sequer.
Bu çeşit gücü olan bir cadı bizim haberimiz olmadan Pirelli'yi limuzindin almış olabilir.
Deixa-me ir falar com as bruxas, trazer o Pirelli, recuperá-lo.
Cadıların yanına gidip Pirelli'yi almama izin ver.
Onde está o Pirelli?
Pirelli nerede?
Oh, meu Deus, o Pirelli. O Pirelli.
Aman Tanrım, Pirelli.
OK, mas, neste momento, temos de ficar com o nosso, que é destruir o demónio impostor.
Tamam ama şu an Pirelli'nin yerine geçen iblisi öldürme planımıza sadık kalmalıyız.
Olha, o plano era apanhar o Pirelli, e foi isso que eu fiz.
Bak, plan Pirelli'yi geri almaktı, bunu yaptım.
Ele tem-no.
Pirelli onda.
Mas, depois da votação, é bom que entregues o Pirelli ou eu mato-te.
Ama oylamadan sonra Pirelli'yi getirsen iyi olur yoksa seni öldürürüm.
Agora que raptei o Pirelli, farão tudo para nos deter.
Ben Pirelli'yi kaçırdığım için bizi durdurmak için her şeyi yapacaklardır.
- Então, e o Pirelli?
- Ya Pirelli?
É melhor dizerem ao Leo para ir até ao mausoléu para trazer o Pirelli para aqui - antes da fusão. - Não podes ser tu a fazer isso?
Birleşme olmadan Leo ile birlikte Pirelli'yi buraya getirseniz iyi olur.
Por isso, fui matar o Pirelli, mas ele não estava lá.
Sonra Pirelli'yi almaya gittim ama yoktu.
Ajudou-nos a recuperar o Pirelli a tempo de cancelar a fusão.
Pirelli'yi birleşmeyi iptal etmesi için zamanında götürmemize yardım etti.
Foi quando o Deão Perelli me telefonou para substituir a Carolyn Pope.
Dekan Pirelli, Caroline Pope'un yerine derse girer misin diye aradı.
Goodyear ou Pirelli?
Goodyear mı, Pirelli mi?
Enquanto os seguia, eles levaram-me directamente para a base italiana Onde uma Simonetta Pirelli Besuntou-me com um copo médio de chocolate quente.
Penguenler izlerken, İtalyan üssünün yakınından geçtim burada Simonetta Pireli adlı birisi bana bir fincan sıcak çikolata yapmıştı.
Elixir Milagroso de Pirelli
"PIRELLI'NİN MUCİZE İKSİRİ"
Foi o Elixir Milagroso Pirelli
Pirelli'nin Mucize İksiri adı
Tu e o Pirelli.
Sen ve Pirelli.
- Sim, claro.
- Planımız Pirelli'nin yerini alan iblisi oylamadan önce yok etmek. - Evet, elbette.