English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Piñata

Piñata traduction Turc

196 traduction parallèle
E segundo, algumas mulheres e crianças, levando uma piñata cheia de dinamite aproximam-se daquele portão.
İkinci olarak dinamitle dolu bir piñata taşıyan kadın ve çocuklar o kapıya yeterince yaklaşabilirler.
O que é uma piñata?
Piñata nedir?
Hogan, a piñata.
Hogan, piñata.
As mulheres que levam a piñata irão subindo a rua devagar.
Piñata'yı getiren kadınlar yavaşça sokaktan gelmeye başlayacak.
Estão agora a pôr a piñata ali à porta.
Piñata'yı tam olarak dışarıya koyacaklar.
- Sabe o que é uma piñata?
- Piñata ne biliyor musunuz?
- Acho que chamam de... "piñata".
- Buna...'Şeker Küpü'deniliyor.
Onde está aquela "piñata" horrível?
Nerde o şeker dolu korkunç yaratık?
bem, vamos partir a pinata.
Hadi gidip piñata kıralım.
Tem mesmo uma piñata no lugar da cabeça.
Oh Noxie, bu gerçekten kafasının yerine bir pinyata taşıyor.
Quem tem a piñata?
Eşek kimde?
Chegas lá e, quando dás por isso, estás a tentar acertar na piñata e de chapéu na cabeça.
Oraya gittiğinde ise, hatırladığın bir sonraki şey... pinata sallandırdığın ve bir şapka taktığın oluyor.
Todas as noites milhares desses parasitas atravessam a fronteira como que saídos de uma "piñata".
Her gece bu asalaklardan binlercesi... sel gibi sınırın üzerinden akarak mal bulmuş gibi geliyor.
Na minha opinião, tens 30 segundos antes de te transformarem numa piñata.
Anladığım kadarıyla seni kalbura çevirmelerine 30 saniye var.
Eu tenho um palhaço, bolo, um bicho do zoo, uma piñata de cu enorme, tenho tudo!
Palyaço, pasta, hayvanat bahçesi, kıçım kadar kocaman şeker. İşe yarar.
A única coisa que posso arranjar em tão pouco tempo é um bolo e uma piñata de rabo grande.
Şu ana kadar temin edebildiğim tek şey pasta ve kıçım kadar şeker.
Muito bem, Simpsons. Batam na piñata.
Pekala, Simpsonlar, pinata'yı dövün.
Pareço uma piñata.
Festival eşeğine benzedim.
Com uma piñata.
- Oyuncak ayı da vardı. Hatırladın mı?
Não sei o que é uma piñata.
Ne olduğunu bilmiyorum.
- Está na hora da piñata.
- Oyun zamanı geldi.
- 0 pai vai acertar na piñata!
- Babam şimdi sopayla vuracak!
É claro, o Diego adora, parece uma grande piñata mexicana com açúcar para todos.
Herkese yetecek kadar şekeri olan koca bir pinataya benziyor.
Parece uma "piñata"!
Aynen pinyata gibi!
- Oh, rapaz, tens uma piñata?
- Şeker Düşürmece'n * mi var?
É o que se faz.. após abrir uma piñata demoniaca cheia de Tabasco estragado. - O que queres, Eve?
Ekşimiş Tabasco sosu ile dolu bir iblisi patakladıktan sonra yaptığım şey.
- Pareço uma quê? Uma piñata?
- Hey neye benziyorum, şekerleme çuvalına mı?
Não sei quantas vezes terei que lhe dizer isso... até que finalmente lhe entre na piñata que tem por cérebro.
Beyin diye kafanda taşıdığın bezelyeye girene kadar sana daha kaç defa anlatmam gerekiyor bilmiyorum.
É como se fosse a maior piñata do mundo.
İşte dünyanın en güzel pinata'sı oldu bu. *
O que é uma "Piñata", afinal?
Pinyata da ne demek?
Temos um assassino à solta e estão a ter uma festa da piñata?
Etrafta katil varken siz parti yapıyorsunuz.
Bater na cara de uma piñata que parece a Summer Wheatly é uma vergonha para ti, para mim e para o estado inteiro.
Summer Wheatly'e benzeyen bir piñata'nın suratını dağıtmak senin, benim ve bütün İdaho için bir utanç.
Só me obrigaram a retirar os panfletos como castigo pelas piñatas.
Piñata'lar yüzünden ceza olarak broşürleri çekmemi istediler.
Ele diz que não se pode partir piñatas que pareçam pessoas reais, mas estamos sempre a fazê-lo, no México.
Gerçek insana benzeyen piñata'ların dövülemeyeceğini söyledi. Ama Meksika'da hep yapıyoruz.
Vai haver uma piñata?
Pinyata olacak mı?
Se vos vir com armas mais pesadas que estas, transformo os Byz Lats na minha piñata pessoal.
Sizde bundan daha ağır bir silah bulursam Byz Lats'ı piñata yaparım.
- Podem ter uma piñata. e divertido.
Oyuncak atın içine şeker koyup sarkıtsınlar. Her zaman eğlencelidir.
Nos últimos 40 minutos, estive a ouvir os vómitos do Logan, para comprares uma piñata?
Yamulmuş bir "pinata" almak için mi beni 40 dakika boyunca öğüren bir Logan ile baş başa bıraktın?
No banco de trás, estava uma piñata cheia de esteróides.
Arka koltukta steroidle dolu bir pinata vardı.
Isto é a oferta do México para ti, Donald :
Meksika'dan gelen hediyen. Bir "Pinata".
O que é a pinhata?
"Pinata" nedir?
A pinhata tem muitas surpresas.
"Pinata" sürprizlerle doludur.
Piñata?
Doldurulmuş oyuncak nedir?
Festa?
Kutlama pinata'sı.
Não acho que esta seja a melhor altura para a farra.
- Ben de. Bunun parti pinata'smı patlatmak için uygun zaman olmadığını düşünüyorum.
Deixe sua raiva ser como um macaco em uma pinata! se escondendo com o doce, esperando que as crianças não quebrem o cabo.
Öfkenin, seni bir maymunun ormanda şekerini saklayıp, çocukların onu ele geçirmemesini umması gibi davranma.
Pareço uma pinata.
Bir pinata gibiyim.
Sim, vamos tê-lo mesmo por baixo da piñata.
Sana yazıyor muydu?
O Hinkle despejou tudo.
Hinkle her şeyi bir pinata gibi anlattı.
Chavo, és como um saco humano.
Chavo, pinata kuklası gibisin.
Também mandei fazer uma pinhata exactamente igual a ti, mas não sei o que lhe aconteceu.
Sana çok benzer bir pinata yaptırmıştım, ama nereye kaybolduğunu bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]