Poland traduction Turc

Elaine, preciso que reveja este meu relatório para a minha reunião com os homens da água engarrafada da Poland Creek.

EIaine, şişelenmiş suyu olan Polonyalı köylülerle olan toplantı için bu rapora ön okuma yapman gerekiyor.

Faço parte do Conselho de Administração da Morgan Springs e estamos a tentar comprar Poland Creek.

Morgan Membaları için olan Birleşmiş Milletleri temsilen bir komitede yeralıyorum ve Polonya Köyünü ele geçirmeye çalışıyoruz.

- Da fusão com a Poland Creek.

Polonya Köyü ile birleşme.

Sim, fizemos uma combinação de Morgan com Poland.

- Evet. Morgan ve PoIonya'nın birleşimi.

- Entre a Poland e a Morgan?

- PoIonya ve Morgan arasındaki?

A Poland será nossa, na Primavera, custe o que custar!

Memba yanında ki Polonya'yı istila edeceğiz!

Foi mudado para a cave da Nossa Sra. da Polónia na Rua 34.

O seminer 34. caddedeki Lady of Poland'ın bodrum katına alındı.

O prémio "Albert Poland".

Albert Poland ödülü!

Ao longo de 40 anos, a Universidade de Miami tem concedido o prémio "Albert Poland" aos médicos que tenham feito contribuições significantes para suas profissões, nas suas especialidades. "

Miami üniversitesi son 40 senedir Albert Poland ödülünü, seçtikleri alanda kayda değer katkılarda bulunan hekimlere vermektedir. "

É o lugar perfeito para colocar o nosso prémio "Albert Poland".

Albert Poland ödülünü sergilemek için muhteşem bir yer olacak.

Eu fiquei meio chocado quando ouvi dizer que tinhas ganho o prémio "Poland".

Poland ödülünü alacağınızı duyduğumda çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

Não refira nada indigno como jogar strip poker com duas caloiras na noite anterior ao prémio "Poland".

Poland ödülünden bir gece önce iki tane birinci sınıf öğrencisiyle oynadığın strip pokerle ilgili onursuzca bir şey söylemeyecek misin?

Senhoras e Senhores, é um prazer entregar o prémio "Albert Poland 2010" aos doutores Sean McNamara e Christian Troy.

Bayanlar ve baylar, 2011 Albert Poland ödülünü doktorlarımız Sean McNamara ve Christian Troy'a vermekten onur duyuyorum.

Eu já devia ter percebido que ganhar o "Poland" em cirurgia plástica era uma farsa.

Bunların olacağını bilmeliydim. Plastik cerrahi için Poland ödülünü almanın saçmalık olduğunu bilmeliydim.

Fiquei chocado quando soube que tinhas ganho o prémio Poland.

Poland ödülünü alacağınızı duyduğumda çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

O Dr. e seu sócio também ganharam o prémio "Poland" este ano.

Siz ve ortağınız bu seneki Poland ödülünü alan diğer kişilermişsiniz.

Sim, posso falar com a detective Barbara Poland por favor?

Dedektif Barbara Poland ile konuşabilir miyim lütfen?

Eu vou estar num voo da Air Poland logo após da grande festa.

Partiden sonra hemen Polonya'ya uçağına gidiyorum.

Em Portland, uma mulher a cavalo e um homem sem-abrigo.

Poland'da bir kadın at sırtındayken, ve evsiz bir adam.

Em Portland, San Francisco, Reno.

Seni. Poland'da, San Francisco'da, Remo'da...