Popping traduction Turc

No lugar dele, enchia-me de analgésicos.

Eğer bu adamın yerinde olsaydım, ağrı kesicilerle popping dansı yapıyor olurdum.

Depois da Lua de Popping Trees.

Patlayan Ağaçlar Ayı'ndan sonra.

Mac... "Popping"...

Mac... Popping.

Vamos ao "popping", vamos lá!

- Popping'le başlayalım!

Ele diz que não está nervoso, mas quando está nervoso, começa a dançar. Ele faz "popping" e tudo.

Uğraşması gereken bir sürü konu var zaten, kendisi hep gergin değilim der ama gerildiğinde, kendi kendine dans figürleri yapar hoplar zıplar.

Se decidisse sair com ela, a próxima coisa era dançar ao som de Lil Wayne até Oceana.

Eğer onunla dışarı çıkmaya karar versem, bir sonraki adım Oceana'da Lil Wayne ile body popping yapıyor olurum.

Sabes o que é o popping?

"Patlama" ve "kilitleme" ne demek biliyor musun?

Popping, já viste o popping?

Patlama. Daha önce patlama gördün mü?

É isto o popping!

Bu bir patlamadır.

Gosto, Siri, mas não é... não está saltitante.

Beğendim, Siri, ama bu- - popping değil.

Eles confrontam-se para a batalha de crunking, popping e locking.

Birbirlerine hızlandırmayave hizmet için crunking veya haşhaş ve kilitleyerek.