English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Porthos

Porthos traduction Turc

281 traduction parallèle
Porque nele... o Porthos...
Çünkü, orada bir Porthos vardır.
Porthos é aquele grande, forte, um pouco aparvalhado...
Porthos, uzun boylu, güçlü, biraz da aptal biridir.
Porthos.
Porthos.
O idiota do mês vem desafiar o poderoso Porthos.
Ayın aptalı, güçlü Porthos ile dövüşmeye gelmiş.
- Parabéns, Porthos.
- Tebrikler, Porthos.
- Athos, Porthos e Aramis.
- Athos, Porthos and Aramis.
- Estamos a meio de um perseguição, Porthos.
- Kovalamacanın içindeyiz, Porthos.
- Porthos, o brandy.
- Porthos, brandy.
As palavras certas podem fazer melhor impressão do que 1000 beijos do Porthos.
Doğru sözcükler, Porthos'un bin öpücüğünden daha fazla etki yaratabilir..
Porthos o pirata!
Korsan Porthos!
O Porthos está...
Porthos...
Porthos!
Porthos!
O Porthos e o Aramis também.
Porthos ve Aramis de ortada yok.
Porthos, essa atitude cansa-me.
Porthos, bu tavrından sıkılmaya başladım.
Despede-te do Porthos.
Porthos'a veda et.
Porthos, que se passa?
Porthos, ne var?
Que está o Porthos a fazer?
Porthos ne yapıyor böyle?
Se o Porthos está disposto a pôr termo à vida, há-de arranjar uma maneira.
Porthos hayatını sona erdirmeye kararlıysa, bunu yapacak fırsatı bulmalı, öyle değil mi?
Adeus ao inútil do Porthos.
Elveda, işe yaramayan Porthos.
O Porthos contou-me do teu filho.
Porthos bana oğlunu anlattı..
O Porthos, o seu amor à vida.
Porthos'un hayata olan açlığı.
Porthos, terminei isto para ti.
Porthos, bunu senin için bitirdik.
De manhã, manda-nos chamar ao palácio para te aconselharmos.
Ve sabah olunca, Athos, Porthos ve Aramis'i danışmanların olarak saraya çağırt. Sonra her şey yoluna girer.
Sou o Porthos!
Ben Porthos'um!
Quero que caceis o Porthos, o Athos e o Aramis e que me tragais as suas cabeças.
Porthos, Athos ve Aramis'i bulacaksın. Bana kellelerini getireceksin.
Atos, Aramis... e você deve ser Portos.
Athos, aramıs... Ve sen de porthos olmalısın.
- Eu sou Porthos.
Ben Porthos.
- Estás com a língua solta Porthos.
Ağzından çıkanlara dikkat et.
quem é este precioso jovem?
Porthos, kim bu tatlı genç?
Ficaria mais à vontade com o Porthos na Ponte.
Bilemiyorum... Köprüde Porthos varken daha rahat olabilirdim.
Espero que o Porthos não seja demasiado ofensivo.
Umarım Porthos senin için fazla rahatsız edici değildir.
Ficaria mais à vontade com o Porthos na Ponte.
Köprüde Porthos varken daha rahat olabilirdim.
Porthos esta é a última vez.
Bu son seferdi, Porthos. ( verdiği peynirden bahsediyor )
3 de vocês estão liberados, mas terei que manter Porthos mais um pouco.
Üçünüz girebilirsiniz ama Porthos'u bisüre daha içerde tutmam gerek.
Melhoras, Porthos.
- Hoşçakal Porthos.
Fui à câmara de descompressão.
İçeriye baktım. Porthos'un yanınız da olduğunu
Achei que estivesse com Porthos. Está... Pode acariciá-lo.
Onu okşayabilirsiniz.
Mas se sua negligência feriu Porthos, ou Deus impede que isto termine matando-o,
Ama ihmalleri yüzünden Porthos'un canı yanar yada Tanrı korusun ölürse...
Porthos não tem a intenção de desistir e nem eu também.
Ne Porthos'un pes etmeye niyeti var, nede benim.
Os Kreetassianos consideram aquelas árvores como um tesouro cultural, e parece que Porthos urinou numa delas.
Kreetassanlar o ağaçlara kültürel hazine olarak bakıyorlar... anlaşılan Porthos birinin üzerine çişini yapmış.
Assim ele não teria a chance de mijar em uma de suas preciosas árvores
Porthos da o değerli ağaçlarının üzerine işemek zorunda kalmazdı.
Apenas pensei que poderia encorajar Porthos se dormisse aqui esta noite.
Bu gece burda uyursam Porthos'u neşelendirebilirim diye düşündüm.
Como Porthos está indo?
Porthos'un durumu nasıl?
Então, como ele está indo?
Peki Porthos nasıl.
Porthos?
- Porthos?
Porthos tem direito a um pouco de ar fresco.
Porthos'un da temiz hava almaya hakkı var.
O fato de Porthos estar à beira da morte parece não preocupá-los.
Porthos'un ölümün eşiğinde olması umurlarında bile değil.
Porthos está com uma pata no céu porque estes idiotas não se importaram em olhar seu perfil genético.
Porthos'un bi patisi köpek cennetinde çünkü bu aptallar onun genetik bilgilerine bakmaya zahmet etmediler.
Paziamoris.
Porthos
Digo-lhe uma coisa, subcomandante.
Sana bişey söyliycem yardımcı Komutan, eğer Porthos'a bişey olursa...
Se acontecer algo a Porthos, eu mesmo vou irrigar suas árvores Alvera.
O Alvera ağaçlarını ben sulıycam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]