Translate.vc / Portugais → Turc / Prometi
Prometi traduction Turc
4,395 traduction parallèle
Por isso prometi a mim mesmo que por mais atrasada que ela esteja que limito-me a respirar fundo e a acalmar-me.
O yüzden kendime söz verdim ; ne kadar geç kalırsa kalsın derin nefesler alıp sakin olacağım.
Eu prometi à Amy.
Amy söz verdim.
- Fiz exatamente como prometi.
- Tam olarak sözümü tuttum.
- Prometi à mãe do miúdo.
- Almak zorundayız. Annesine söz verdik.
Prometi ao Daniel um quadro.
Daniel'ın ofisine bu parçayı için söz verdim.
Eu sei o que prometi.
- Sana ne söz verdiğimi biliyorum.
Eu prometi ao Jan que não lhas dava.
- Jan'a söz verdim, sana değil.
Prometi matava a irmã dela,
Kardeşini öldüreceğime dair söz verdim.
Prometi a mim mesma que não falaria com o Auggie depois de ir para as sombras.
Kendime, gizlendiğim zaman Auggie ile iletişim kurmayacağımı söyledim.
Eu prometi-lhe que guardaria o teu segredo. Olha para nós.
Ona bunu sır olarak tutacağıma söz verdim.
Não está, mas prometi... ao pai dela que olharia por ela.
Girmiyor. Ancak babasına ona göz kulak olacağıma dair söz verdim.
Prometi-lhe que protegeria as Pessoas do Futuro.
Yarının İnsanları'nı koruyacağıma söz verdim ona.
Então, quero que tenhas a vida que te prometi há tantos anos atrás... comigo.
O zaman, yıllarca önce sana söz verdiğim hayatı yaşatacağım birlikte.
Eu prometi ao Vincent que iríamos apanhá-lo.
Vincent'e onu yakalayacağımıza dair söz vermiştim.
Prometi que iria desistir se não vencesse o próximo combate.
Önümdeki maçı alırsam kendi kendime söz verdim, boksu bırakacağım.
Por acaso, prometi-lhe fazer algumas coisas para ele.
Ona bir kaç ayak işinde yardım edeceğime söz vermiştim.
Prometi-lhe que ia a uma reunião, mas agora a investigação é a prioridade.
Toplantıya gitmek için söz vermiştim. Ama soruşturma önceliği aldı. Hala da öyle.
Prometi ao Hércules que encontraria uma, mas não tive coragem de lhe dizer que falhei.
Herkül'e bulacağım diye söz verdim ama onu tamamen yüzüstü bıraktığımı söyleyecek cesareti bulamadım.
Ele, a quem eu prometi terminar esta violência.
Bu vahşeti sonlandırmak için söz verdiğim kişi...
Sabes, quando despi o equipamento de Cleveland, há dois anos, prometi à minha mulher que não voltaria a vestir mais nenhum.
İki sene önce Cleveland formasını çıkardığımda bizim hatuna bir daha hiçbir formayı giymeyeceğime söz verdim.
Mas prometi à minha mulher, Branch.
Ama karıma söz verdim, Branch.
Prometi ao tio Scorch que o salvava.
Onu kurtaracağıma dair Scorch Amca'ya söz verdim.
Prometi a mim mesmo que não ia fazer isto.
Bunu yapmayacağıma dair kendime söz vermiştim.
Prometi a mim mesmo que ia fazer isto.
Ben bunu yapacağıma söz vermiştim.
E prometi à família dele que os ajudaria, se alguma vez fosse preciso.
Ailesine söz verdim. Bir gün elimden bir şey gelirse onlara yardım edeceğime söz verdim.
Senhor, prometi que cuidaria da família dele.
Efendim, ailesine göz kulak olacağımız konusunda ona söz verdim.
- Não prometi.
- Asla söz vermedim.
O que nós construímos, o que te prometi, Serena.
Biz ne kurguladık? Sana ne söz verdim Serena?
O que eu te prometi.
Sana ne söz verdim? !
Prometi-te um novo começo.
Sana yeni bir başlangıç yapacağımıza dair söz vermiştim.
Prometi-te um sítio para termos una família.
Bir aile olarak yeni bir başlangıç yapabileceğimiz ev için söz vermiştim.
E hoje é o dia que eu prometi que falaria.
Ve bugün, söylemeye söz verdiğim gün.
Prometi à tua mãe que zelaria por ti.
- Teyze lütfen. Sana düzgün şekilde göz kulak olacağıma dair annene söz verdim.
Quando subi ao trono... prometi ao povo, que um dia íamos ficar com os tesouros dos Moors.
Tahta çıktığımda bir gün Moors'u ve Moors'un hazinelerini alacağımı vaat ettim.
Como podes ver, venho mesmo a tempo com um novo lote de dragões... tal como prometi.
Gördüğün üzere tam zamanında yeni ejderhalarla geldim... tıpkı söz verdiğim gibi.
Sinto que lhes prometi um sonho... E depois o voltei a tirar.
Sanki onlara bu hayali verdim, ve şimdi onlardan geri alıyorum gibi hissediyorum.
Eu prometi à Celia.
Celia'ya söz verdim.
Prometi a mim mesmo que um dia te levaria para o Céu e te daria a vida que mereces.
Merak etme. Seni bir gün Cennete geri götüreceğim. Hak ettiğin gibi mutlu bir hayat yaşamanı istiyorum.
Mas prometi-te que iria olhar por ti e...
Ama sana göz kulak olacağıma söz vermiştim...
Certo, mas isso foi porque prometi à Shasta que falava contigo primeiro. Ver se alguém do Ministério Público podia ajudar.
Pekala, çünkü Shasta'ya savcılıktan birileri yardım edebilir mi diye bakmak için ilk olarak gelip seninle konuşacağıma söz verdim.
Prometi-lhe ficar longe de ti.
Senden uzak duracağıma dair ona söz verdim.
Prometi-te há muito tempo que te protegeria.
Çok uzun zaman önce seni koruyacağıma dair sana bir söz verdim.
Ele é cabeleireiro e dono deste salão... e prometi-lhe que tomaria conta dele até ele melhorar.
Kendisi kuafördür ve burası da onun salonu. Kendini daha iyi hissedene kadar burayı işletmesi için yardımcı olmaya söz verdim.
Prometi que isso ia acontecer amanhã.
Yarın öleceksin, sana söz.
Continua assim e dou-te o distintivo que te prometi.
Böyle devam et söz verdiğim rozeti alırsın yakında.
Não foi o que lhe prometi?
Sana anlattığım gibi değil mi?
Em troca, prometi-lhe várias concessões.
Bunu karşılığında ben de kendisine bazı şeylerin sözünü verdim.
Prometi ao Thanos que lhe recuperaria o Orbe.
Orb'u ona geri götüreceğime dair Thanos'a söz verdim.
Há seis anos, prometi-te um novo lar.
Altı yıl önce, sana yeni bir yuva sözü vermiştim.
E cumpri aquilo que prometi.
Yapmak için her türlü girişimde bulundum.
- Prometi o quê?
Ne için?