English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Pôdre

Pôdre traduction Turc

1,402 traduction parallèle
Não ponhas o nome da Anna na tua boca podre.
Anna'nın değerli adını ağzına alma.
O último é um ovo podre!
Sona kalan çürük yumurta!
Portanto, se nos sugere que esse pedaço de carne podre é arte, pior ainda, boa arte, então o que vamos aprender?
Bu çürümüş etin sanat olduğunu hatta iyi olduğunu söylüyorsanız biz ne öğreneceğiz ki?
Meu irmão trouxe-a de Jerusalém... e disse que era da cruz verdadeira... quando o mundo estava podre de mentiras.
Kardeşim, Kudüs'ten gerçek çarmıhtan bir kıymık aldığını söyledi. Ama dünya yalanlarla çürüdü.
Sou cara-podre, nunca tive de cana Não sabes, mas já comi a tua dama
# Hayır ben hapse girmedim. # Benim kadınlar için para ödememe, kefil göstermeme gerek yok.
Martinho, quando um membro está podre, temos de cortá-lo.
Koşun! Bir dal çürürse, onu kesmelisin.
E quando acabava de trabalhar ia para a borga com stripers e quando voltava, podre de bêbado batia na minha mãe... então uma noite, tinha eu 10 anos
Ve gece geç saatte çıktığında, şov kızlarıyla parti yapmaya giderdi. Ve eve sarhoş gelirdi. Ve annemi döverdi.
! O patife ficou podre de rico? !
O kötü adam çok mu zengin oldu?
Onde eu iria arranjar uma história podre como esta?
- Yalan söylüyorsun, pislik! - Neden öyle bir saçmalık yapayım?
Podre sujeito.
Zavallı herif.
É o tipo de coisas que usam para identificar um corpo podre.
Çürümüş cesetleri teşhis etmek için bunları kullanıyorlar.
A Cher é podre de boa!
Cher, çok ünlü!
Parece peixe podre.
Kokmuş balık gibi,
Fede a bacalhau podre.
Ölü balık kokuyor.
Kuchinawa é outro nome para "corda podre", que é outro nome para cobra.
Kuchinawa "Çürük ip" anlamına gelir. Bu bir yılan olabilir.
- Podre, sangue, com coisas vivas.
- Çürümüş, kanlı, canlı şeylerle dolu.
Carne podre?
Çürümüş et mi?
Todos os animais podem cheirar carne podre.
Bütün hayvanlar çürümüş etin kokusunu alır.
Estás podre de bêbado.
Körkütük sarhoşsun.
Mas ficava realmente mau quando ela estava podre de bêbada e louca, ela atacava o meu pai.
En kötü olduğu zamanlarsa, sarhoşken ve çıldırdığında olurdu. Babama saldırırdı.
Mas precisam de uma rápida fonte de peixe podre nauseabundo.
Ama kokmuş birkaç balık bulmalısınız.
Este peixe está muito podre, até mesmo para fazer "jambalaya".
Hey, bu balık jambalaya yapmak için bile bayat görünüyor.
Por isso, a substância cerosa podre - que me cobria era...
O üzerimi kaplayan, kokuşmuş yapışkan madde...
- Quem cheira a cachalote podre?
- Kim yunus kusmuğu gibi kokuyor?
A casa tinha a canalização podre e térmitas.
O evin su tesisatı kötüydü ve karıncalar vardı.
- Cheiras mal, pá. Estás podre.
- Leş gibi kokuyorsun be abi.
de repente as rosas cheiram a podre e o pão recém assado é mais parecido à amônia.
Birden güller çürük kokar, taze pişmiş ekmek, amonyak gibi olur.
Ela estava podre de bêbada.
Kör kütük sarhoştu.
Ele não liga para esta vadia, mas você liga... porque quer enterrar seu pau podre no rabo molhado dela!
Bu fahişe umurunda değil. Ama senin umurunda çünkü sen onu becermek istiyorsun.
Cheira a fruta podre. Desaparece, desculpa esfarrapada para rabo de macaco.
- Kaybol ortadan seni maymun.
O último a chegar é um coco podre!
Son giden kel olsun.
E então, eu pus um pedaço de bacon podre no cacifo da Hilary Faye.
Hilary Faye'in dolabına çürümüş domuz pastırması bantladım.
Tenho terminado com rebeliões neste quartel podre nos últimos 11 anos.
On bir yıl önce isyanları bastırmak için buraya gönderildim.
Acho que ele quer dizer que a festa está podre.
Sanırım kokuşmuş bir parti oluyor demek istedi.
Eu odeio-me, sou uma pêga, uma cabra, toda podre dos pés à cabeça.
Kendimden nefret ediyorum. Ben bir kaltağım. Ben kokuşmuş bir sürtüğüm.
Seu Cabelo Sujo podre!
Hey sen, Kirli Saç seni!
A meu destino é viver naquela casa podre. cheia de solteironas e sem netos.
Kaderim, bu çürük evde evde kalmış kızlarla, torunlarıma karışmadan yaşamakmış.
Meu Deus, estás podre!
Ah, Tanrım, leş gibi.
Ele... já estava a cair de podre.
Evet, şey zaten hurdaydı.
Estou podre de bêbedo!
Öyle sarhoşum ki!
O Khaled é podre de rico.
Khaled para basıyor.
O meu filho é podre de rico.
Oğlum para basar.
Cheira-me a podre.
Çürük kokusu alıyorum.
É podre de rico.
O, müthiş zengin.
Couve podre.
Marul.
Minha própria carne podre ficou grávida sem um marido.
Kendi etimden kızım kocası olmadan hamile kalmış.
- Algo podre.
- Çürümüş bir şey var.
- Não. Ontem o Maillard estava podre de bêbedo.
- Orada değil miydin?
Tipo a podre?
Çürümüş gibi mi?
Estão descompostos, a madeira está podre.
Çok eskimiş, tahta çürümüş.
Nasci neste bairro e ele já estava podre quando nasci.
Ben burada doğdum. O sıralar kötü şeyler oluyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]