English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Qb

Qb traduction Turc

44 traduction parallèle
Reservas, sigam o vosso capitão para um treino.
Dummios, adam adama mücadele için QB'ni takip et.
Meu, não te vejo desde o acampamento QB em Pittsburgh.
Dostum, seni Pittsburgh'daki kamptan beri görmüyorum.
Vince, imagina esta música no final do QB.
Vince, bu şarkı QB'nin jeneriği için harika olurdu.
Todos os distribuidores vieram ver o "QB".
Şehirdeki her dağıtımcı QB'yi görecek.
A Hollywood Foreign Press quer reunir-se para acertar tudo sobre o "QB" e fazer uma conferência de imprensa esta tarde.
The Hollywood Foreign Press oturmak QB ile ilgili her şeyi görüşmek, bu akşamüstü bir basın toplantısı yapmak istiyor.
Phil! Esta tarde, põe o "Q.B." numa carrinha e leva-o ao centro.
Phil, öğleden sonra QB'yi kamyonete koy.
Olá, "Q.B."!
Selam, QB.
Tudo é relativo, "Q.B.".
Her şey göreceli, QB.
Uns jogadores do Tigers querem saber quem destruiu o carro do "quarterback".
Birkaç Tigers oyuncusu, QB'nin arabasını kimin hurdaya çevirdiğini bilmek istedi.
Sou tudo ouvidos, QB.
Kulağım sende, QB.
Primeiro QB, certo?
Bir numaralı oyun kurucu, değil mi?
Se segurem, * lineman * ( jogadores que formam um linha na frente do QB )!
Tam zamanını bekle. Tam zamanını bekle.
E, Vince, por mais espectacular que tenha sido fazer o QB, a dor de mo arrancarem das mãos e de o esquartejarem foi demasiado insuportável.
"Q. B." yı çekmek çok güzel olsa da elimden alınışının acısı ve lanet bir şekilde kesilmesi kaldırabileceğimden fazlaydı.
O QB, Matt Saracen. O altamente conotado, Running Back, Smash Williams. E o agressivo Full Back, Tim Riggins.
Oyun kurucu Matt Saracen, ligin en iyi koşucularından "Smash" Williams ve saldırgan büyük koşucu Tim Riggins.
Isto é um golpe, QB.
Bu dolandırıcılık, QB.
Há mais coisas na vida do que aliviares-te.
Hayatta girip çıkmaktan çok daha fazlası var QB.
- Não, mas estamos cá por uma razão.
Hayır değil ama bir neden için buradayız QB.
É o campeonato, QB...
Bu bir şampiyona, QB.
O defesa ia placar-me na linha de 45, mas senti o vento soprar e corri mais nove metros.
QB 45'te bana vurmayı denemişti, fakat ben rüzgarı hissettim bu nedenle 10 yard'a kadar koştum.
2 placagens de QB, 7 placagens, 2 perdas e 1 recuperação de bola?
İkisi oyun kurucuyu olmak üzere yedi kez yeri öptürdü, iki kez top kaybettirdi ve bir kez de elinizden kaçırdığınız topu aldı.
O quarterback do clube!
Kulüp QB!
Quarterback, meu! Quarterback!
QB, bebeğim!
Disse-te que tinha fãs, meu.
QB! Sana hayranlarım olduğunu söylemiştim, dostum.
Quarterback, meu!
Söylemiştim. QB, dostum!
Pode ser à prova de água. Olhem para isto.
QB, GIANTS YÖNETİMİNİ "CİDDİ ANLAMDA" HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI.
Felizmente, não será o fim para eles e comecem a jogar assim, regularmente, sem o quarterback.
İnşallah sonları hep böyle olmaz ve QB olmadan güzel oynamaya devam ederler.
A não ser que acusem o quarterback de alguma coisa, têm de o deixar jogar. Têm de o deixar jogar.
QB'yi belli bir suçla mahkûm etmedikleri sürece oynamasına izin vermeleri gerek.
O Procurador não sabe no que se está a meter.
Savcı QB için yolcu mu, hancı mı karar vermiş değil.
De acordo com um relações públicas dos Giants, o já cinco vezes pro-bowler continuará na lista de jogadores não convocáveis até informação em contrário.
Giants'ın sözcüsü, beş defa All-Star'a seçilen QB'nin.. ... süresiz olarak kadro dışı bırakıldığını bildirdi.
QUARTERBACK COMEÇA SEGUNDA
QB PAZAR GÜNÜ BAŞLIYOR
O QB nem toca na bola.
Oyun kurucu topa elini bile sürmez hani?
Alguém escreveu "QB" na etiqueta.
Biri etiketin üstüne "QB" yazmış.
E encontrámos um casaco de cabedal no local do crime, tinha "QB" escrito por dentro.
Ayrıca olay yerinde içinde "QB" yazan bir ceket bulduk.
O "QB" do casaco.
- Ceketteki "QB" yani. O kadarını ben de anlayabildim.
- Encontrámos um casaco no local com as iniciais "QB".
- Olay yerinde içinde "QB" yazan bir ceket bulduk. Tanrım.
Vê o cliente mais popular. QB?
Popüler müşteri olarak not etmiş.
Agora, repara no cacifo do QB.
Şimdi, Oyun kurucunun dolabına bak.
Acho que o QB estava a ser chantageado pelo Messner, e o Messner não tinha nada.
Bence oyun kurucu Messner için dişliydi ve Messner'da bu yoktu.
Talvez o QB soubesse algo sobre o assassinato do Messner.
Belki oyun kurucu Messner cinayeti hakkında bir şeyler biliyordu.
Os pulmões do QB estão muito inflados, cheios de fluídos.
Oyun kurucunun akciğerleri çok fazla su ile dolu.
Pois bem, como esperado, encontrei marcas de seringa na parte traseira dos braços do QB.
Beklendiği gibi kaba etinin üzerinde şırınga izleri buldum.
- Será do Derek?
- Derek'e mi ait? - QB.
- QB. Não, também o deve ter roubado.
Hayır, onu da çalmıştır.
Não foi muito subtil.
"QB"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]