Translate.vc / Portugais → Turc / Render
Render traduction Turc
1,411 traduction parallèle
Ela vai pôr este local a render dinheiro num ápice.
Kısa sürede burayı para basan bir yer yapacak.
Por outro lado, o Aku é bastante brilhante e, conhecendo a nossa posição, não só enviaria a sua tropa terrestre para nos destruir mas bloquearia também a nossa rota de fuga, obrigando-nos a render-nos.
Diğer yandan, Aku oldukça iyi ve yerimizi biliyor, sadece kara birliklerini göndermez aynı zamanda kurtulmamamız için kaçış rotamızı da bloke eder.
Vamos render-nos.
Bırak kaçalım.
Quanto é que isto me vai render?
Peki ne kazanacağım?
Essa aproximação parece ser baseada em me render sem te matar.
Bu yaklaşım sadece seni öldürmeden teslim olursam gerçekleşir.
- Estou a render-me!
- Teslim oluyorum!
Parece que uma divisão acabou de se render.
Bütün tümen teslim olmuş gibi görünüyor.
- Parece estar a render-se. - Assim é que é, John
Sanırım teslim oluyor.
- E estou. Não chegou a hora de se render?
Teslim olma zamanı gelmedi mi sence?
Está prestes a render-se!
Teslim olmak üzere!
Teve a sua graça ver o papá lá, a render-se.
İlginç bir eğlenceydi, babamı orada kuşatma altında görmek.
o par de Parmigianinos vai render-lhe 650 mil e contando com o material todo, ganha fácilmente 3 milhões, não?
Parmigianinos'ların çiftini de 650 bine. Diğerleriyle birlikte 3 milyon kazanacaksınız.
Vai render-nos dinheiro para o resto de nossas vidas.
Hayatımızın sonuna kadara kullanabileceğimiz parayı verecek bize.
Como se ela fosse se render a ti.
Senin için gidermiş gibi.
O Guam está a render 1000-1.
Guam 1000'e 1 ödüyor.
Decidimos por unanimidade não nos render.
Kendi aramızda yaptığımız oylamada teslim olmayacağımıza karar verdik.
Nós vamo-nos render só para lhe enchermos a barriga?
Göbeğini doldurmak için... teslim mi olacağız?
Quem falou em render?
Teslim olmaktan kim bahsetti?
Não vim aqui para me render
Ben buraya teslim olmaya gelmedim.
por que render-se ante a má rajada?
Neden vazgeçelim?
Pode render 2 ou 3 milhões de dólares em leilão, em Nova Iorque.
New York'ta bir müzayedede 2-3 Milyon dolara satılır.
Não interessa a maneira como matam a inimiga, não podem sair, não podem render-se.
Rakibinizi ölüdrmek için hangi metodu kullanırsanız kullanın dışarı çıkamazsınız, teslim olamazsınız
- É que vais render te?
- Yani pes etmelisin. Hayır.
Seis caixas de Pescaline D. Isso vai render no mercado negro.
6 sandık Peskalin-D. Evet. Karaborsada büyük servet eder.
Transportar passageiros não vai render que chegue.
Yolcuları almak pek yardımcı olmayacak bize.
Temos de nos render.
Teslim olduk.
Simon Tam, está obrigado a render-se.
Simon Tam, kanun namına teslim ol.
Nas Ilhas Caimão, ou debaixo do colchão, ou onde quer que o pões sem render nada.
Cayman Adaları'nda veya yatağın altında. Her neredeyse orada sıfır getiriyle duruyor.
- O quê, não tá a render é?
- Ne, işi beğenmiyor musun?
Ela poderia ter dissimulado a sua vulnerabilidade mas decidiu-se render-se a ele incondicionalmente
Kız çaresiz durumda olduğunu saklamıştı. Ama kendisini bu erkeğe teslim etmesi için seçilmişti.
Após alguns morangueiros terem começado a render-se ao cuidado das ainda inexperientes mãos de alabastro de Grace as coisas começaram a melhorar com os morangueiros e a aldeia.
Grace'in iş görmeye alışık olmayan kaymak gibi elleri sayesinde. yabani bektaşi üzümleri temizlenince ot ayıklama işi ve genel olarak kasabadaki işler yoluna girdi.
Sargento, é melhor render-se.
Çavuş, teslim olsaınız iyi olur.
É o meu dinheiro a render aqui mesmo.
param doğru yerde çalışıyor.
Deverá render um dia muito divertido.
Bayağı eğlenceli bir gün geçirebilirim.
Para tua informação, essa "merda" de hip-hop vai render-me dinheiro.
Bilgin olsun diye söylüyorum, bu hiphop denen şeyden para kazanacağım.
Vai render-nos imenso dinheiro.
Çok parayapacağız.
Sim. Mas demora um pouco para o nosso esquema começar a render. De 10 a 20 mil por jogo.
Biraz zaman aldı ama artık oyun başına 10 - 20 bin dolar kazanıyoruz.
Ou podes render-te.
Teslim olabilirsin.
Quem imaginaria que aqueles sacolés iam render um dia?
Tüm o "Buzemme" lerin bir gün faydalı olacağını kim bilebilirdi.
Vamos render-nos, Maho!
Teslim olalım Maho! Ölümü çiğnemen lazım.
Kurosawa, vamos render-nos!
Kurosawa, Teslim olalım.
E porém, nunca deve se render um revolucionário deve continuar lutando. O tempo todo.
kavgamızdan hiç vazgeçmedik bir an bile.
Pode-nos render dinheiro.
Bu bize para kazandırabilir.
Mas nunca o vi render-se, mas o mais importante, nunca o vi perder.
Pes ettiğini hiç görmedim. Daha önemlisi, kaybettiğini hiç görmedim.
Penso que se estavam a render.
oh, evet. Teslim olduğunuzu sanıyorum..
Mas entretanto, acho que vou só render-me.
Ama şu an için, sanırım ben ben çekileceğim.
Devido aos meios que temos, eles têm que se render.
Burda büyük bir güç var, Teslim olmaları gerek.
Como se poderá enfrentar a ele, ao se render agora?
Affedilirseniz onunla yüzleşecek misiniz?
Diz ao gajo indiano para se render ou mais pessoas morrerão!
Hintli'ye teslim olmasını söyle yoksa insanlar ölecek!
Não acha que está a fazer render o peixe, velhote?
Biraz abarttığını düşünmüyor musun ahbap?
Encontrámo-lo a bordo, Como se recusou a render-se, abrimos fogo.
Onu bulduk. Teslim olmayı reddedince ateş açtık.