English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Reno

Reno traduction Turc

770 traduction parallèle
A estrada para Reno está coberta de suspeitas.
Boşanmaya giden yol şüpheden geçer.
Quero 3 garrafas de Moselle, 1 de vinho do Reno, 2 de champanhe, meia de Martel, uma lata de ananás, três limões e açúcar, naturalmente.
2 şişe Rhine yarım şişe Martel bir kutu ananas üç limon tabii şeker de var.
Para chegar á Suíça, acima do lago Constança, é o único meio de evitar o Reno, teremos de andar 320 quilómetros.
Rhin'i geçmek zorunda kalmamanın yolu Constance gölünden geçmek. O zaman İsviçre'ye ulaşmak için 300 km yol gitmemiz gerekiyor. - Ufacık bir gezinti desene!
Por fim, no final do ano, os últimos destacamentos das forças americanas regressam do policiamento do Reno, quase esquecidos por todos, menos pelos seus familiares e amigos.
Nihayet, daha sonra Amerikan kuvvetlerinin son müfrezeleri Rhine'dan geri döndüler akrabaları ve dostları hariç herkes tarafından unutulmuşlardı.
Passei seis semanas em Reno, depois fui às Bermudas.
Bakalım. Reno'da 6 hafta kaldım, sonra Bermuda'da.
- Perdi-o em Reno.
- Onu Reno'da kaybettim.
Conheço-os todos, na estrada de Los Angeles a Reno.
Biliyorum ki her biri Los Angeles, Reno'dan geliyor.
E hoje vive, imortal e desafiadora, no espírito da força aérea francesa livre, enquanto leva a sua guerra, aos céus sobre o Reno.
Ve bugün, Rhineland semalarında savaşan Özgür Fransa Hava Kuvvetleri ruhuyla meydan okurcasına ebedi varlığını sürdürmektedir.
Reno, Viena e Munique.
Rhineland, Viyana ve Münih.
Eu vi-a morrer no Reno e em Munique.
Onun ölüşünü Rhineland'de ve Münih'te gördüm.
Não, chego de Reno e Carson City.
Reno ve Carson City'den geliyorum.
Whit Sterling no Clube "Blue Sky" em Reno.
Reno'da Blue Sky Kulübünden Whit Sterling. - Kapıyı kapa.
Não vás a Tahoe. Espera aí por mim.
Dikkatli ol ve beni Reno'da bekle.
Tenho de ir a Reno buscar o teu dinheiro.
Paran için Reno'ya gitmeliyim.
Em Reno, arranja um piloto discreto.
Reno'dayken ağzını kapalı tutabilecek bir pilot bul.
Uma vez, despejou sobre mim uma garrafa de Reno.
Bir şişe Ren şarabını başından aşağı dökmüştü bir gün.
De Forte Reno até Forte Apache, de Sheridan até Stockton, foram sempre os mesmos ;
Fort Reno'dan Fort Apache'a, Sheridan'dan Stock'a hepsi aynı.
Seis meses depois, estava indo para Reno.
Altı ay sonra Reno'ya doğru yola çıktı. - Teşekkürler.
E quando fui a Reno para impedir o divórcio.
Boşanmayı durdurmak için Reno'ya nasıl gitmiştim ama.
- Ela chegou agora de Reno.
- Daha Reno'dan yeni döndü.
Não faria nada que te prejudicasse, Reno.
Sana zarar verecek bir şey yapmam Reno.
Bem gostava de o ter visto lutar com o Reno Smith.
Reno Smith'le dövüşmenizi görmek isterdim.
Há 840 km entre o Salt Lake e Rena.
Salt Lake'den Reno'ya 836 km. vardı.
- Tenho estado em Reno.
Reno'daydım.
- Reno?
Reno?
Reno.
Reno.
Estou a tentar chegar ao Reno.
Reno'ya gitmeğe çalışıyordum.
Qualquer coisa com rodas, para chegar ao Reno.
Tekerlekli her şey beni buradan alır Reno'ya götürür.
Olhe, se eu puder ir até à cidade mais próxima, aí apanho o autocarro para o Reno.
Bakın, eğer buradan en yakın kasabaya gidebilirsem, Reno'ya giden bir otobüse binebilirim. Kasabaya nasıl gidebilirim?
A dez milhas do Reno.
Reno'dan 10 mil uzakta.
Tenho que chegar ao Reno rapidamente!
En kısa zamanda Reno'ya varmam gerek.
Vou fazer valer o seu tempo, se me fizer chegar a Reno, rapidamente.
Beni buradan Reno'ya sapasağlam götürme zahmetinizin karşılığını veririm.
Vamos todos para o Reno, esta noite.
Bu gece hepimiz Reno'ya gidiyoruz.
Se você nos matar, isso não o vai ajudar a chegar ao Reno.
Amacın bizi öldürmekse, bu Reno'ya gitmene yardımcı olmaz.
Mas eu não conheço o caminho para o Reno.
Fakat ben Reno'ya giden yolu bilmiyorum.
Ele vai precisar de muitos cuidados, para lhe poder mostrar o caminho para o Reno.
Size Reno'ya giden yolu gösterecekse, bir hayli tedavi edilmesi gerekecek.
Acho que isto vai ajudar-te, de modo a poderes ajudar este tipo a ir para o Reno.
Sanırım bu seni idare eder, artık bu adamı Reno'ya yola çıkarabilirsin.
Só disse que o carro tinha avariado e que precisava chegar ao Reno.
Sadece arabasının bozulduğunu ve Reno'ya gitmek zorunda olduğunu söyledi.
O caminho todo, daqui até ao Reno?
Buradan ta Reno'ya?
Bom. Vamos deixa quer os de Reno o procurem agora.
Oh, şey, artık Reno'nun onu aramasına izin vereceğiz..
O tipo disse que tinha de chegar ao Reno.
Adam Reno'ya gitmek zorunda olduğunu söyledi.
Eu tive todo o ar e sol que pude, em Reno.
Ben Reno'da o işi yaptım.
É dono ou controla dois grandes hotéis em Vegas, um no Reno.
Vegas'daki iki büyük otelin sahibisiniz veya kontrol ediyorsunuz. Bir tane de Reno'da var.
Sabes que o teu filho mais velho, o Victor, foi apanhado no Reno por um roubo pequeno do qual nem tens conhecimento?
Büyük oğlun Reno'da hırsızlıktan tutuklandı, haberin bile yok.
O Michael quer levá-lo para o Reno agora.
- Hayır! Michael onu Reno'ya götürecekmiş.
Pronto, miúdo. Tens de ir para o Reno com o teu pai.
Pekala, evlat, babanla Reno'ya gitmen gerekiyor.
que vos ajudou a atravessar o rio Reno... e outros lugares históricos. Pensem como ficariam orgulhosos...
Ren Nehrini geçmenizi ve diğer tarihi yerlere gitmenizi sağlayan yüreğinizi.
Um pequeno drama humano, encenado num deserto a 160 quilómetros de Reno, Nevada.
Küçük insan draması. Reno, Nevada'ya 160 km. mesafedeki çöl...
"Invadam os Sudetas, invadam o região do Reno, formem um novo exército".
"Sudetenland'i alın. Rhineland'ı alın. Askerlerinizi yığın."
Vocês homens do Reno!
Siz Reno erkekleri!
Um coisa engraçada nos homens do Reno é que se lembram do nome.
Reno erkekleri hakkında birşey ; isimleri hatırlarlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]