English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / René

René traduction Turc

792 traduction parallèle
És quase tão forte como o René.
En az Rene kadar güçlüsün.
René, querida... René é o novo chofer da Helen.
Rene, hayatım, Rene Helen'in yeni şoförü.
"Peço o favor de desculpar... " o meu filho... " René...
sizden ricam hasta olduğu... için okula... gelemeyen oğlum René'yi...
Meu filho René?
Oğlum René mi!
Chamava-se René Villareal e Hemingway o encontrou quando era uma criança brincando pelas ruas do Sâo Francisco de Paula.
Bir yerden başka bir yere sessizce hareket ederdim.
O René d'Arcy sabe que vais a Cuba?
Rene D'Arcy'nin Küba'ya gittiğinden haberi var mı?
René, entre.
Rene, içeri gel.
René D'Arcy.
- Rene D'Arcy.
Venha, René.
Gel Rene.
Como estão as finanças, René?
Mali durumumuz nasıl René?
Qual é o nome do chef? René, talvez?
Aşçının adı neymiş, René, belki?
Querida, René não está lá para cozinhar, mas para dormir, digo-te
Canım, René yemek yapmak için değil yatmak için orada. Dur da anlatayım.
Uma vez no carro, René pediu a O que tirasse a roupa interior.
René "O" dan çamaşırlarını çıkarmasını istedi.
René!
René!
René?
René?
René, querido.
René, sevgilim.
O René não mentiu.
René yalan söylememiş.
O René servirá o café.
Kahve servisini René yapacak.
O René é capaz de te ter falado da sua família.
René ailesi hakkinda sana bilgi vermiştir.
Por conseguinte, não temos qualquer relação de parentesco.
Böylece René ile benim bir bağım kalmadı.
Quero ouvir da tua boca que és tanto minha como és do René.
René'nin olduğu kadar benim de malım olacağını söyle, bunu duymak istiyorum.
Obrigado, René.
Teşekkürler, René.
O René sabe que tu desejas todos os homens que te querem?
René, seni isteyen her erkeği arzuladığını biliyor mu?
Não, eu amo o René!
Hayır, René'yi seviyorum.
Tenho a impressão que o René não foi suficientemente severo.
René yeterince haşin değildi.
Não diga ao René que lhe desobedeci.
René'ye itaatsizlik ettiğimi söyleme.
O René ligou-me a dizer que te irá buscar ao estúdio.
René, seni stüdyodan alacağını söyledi.
Temia do que ele tivesse contado a René.
Sözlerinin René'ye gitmesinden korkmuştu.
Temia que o René não viesse mais.
René neden gelmedi?
Se o Sir Stephen não a amasse, o René deixaria de a amar também.
Sir Stephen onu sevmeseydi, René sevmeye son verirdi.
Situação que agradou René, que a achava uma jovem atraente e a queria seduzir.
Bu, onu çekici bulan René'yi memnun etti, onu baştan çıkarmayı istedi.
O poder que Sir Stephen tinha sobre René.
Sir Stephen'in René üzerindeki etkisi.
És tu, René?
Sen misin, René?
O René deu-me uma chave.
René bana bir anahtar verdi.
Esta é a Jacqueline que o René me tem falado? Tu a desejas.
René'nin bana söz ettiği Jacqueline olmasın arzuladığın?
O René já está ao corrente do que vou dizer agora.
René şimdi söyleyeceğim şeyi biliyor.
Dei-me conta que ainda ninguém, nem mesmo o René, te possuiu à minha frente.
Hiç kimseyi hatta René'yi bile seninle sevişirken görmedim.
Sua e do René.
Senin ve René'nin.
O René e eu concordámos em tu seres só minha.
Yalnızca benim olabileceğin konusunda René ile anlaşmaya vardık.
Não quero ficar em dívida para com o René.
René'ye hiçbirşey borçlu olmayacağım.
Quando ela voltar, será dele.
Kız döndüğünde René'nin olacak.
Do René?
René'nin mi?
Ele ama-a?
René onu seviyor mu?
Ele quer que ela seja dele.
René onu istiyor.
O René não se vai importar?
René umursamıyor mu?
- É melhor não, Rene.
- Bunu yapmasan daha iyi, Rene.
Amoldou o às suas necessidades.
Onun adı Rene Villareal.
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
Querido, cancele meu encontro com Rene esta tarde.
Rene ile bu öğleden sonraki buluşmamı iptal et, hayatım.
Querido, eu sei que Rene vai ficar furiosa, mas... se ele soubesse o que eu tive que suportar nestes últimos dias. - Mãe.
Tatlım, Rene'nin küplere bineceğini biliyorum, ama... son birkaç gündür nelere maruz kaldığımı bilseydi böyle olmazdı.
Seria mais um dos desejos de René, como teria sido a sua espera solitária.
Yarım saat, bir ya da iki saat,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]