English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Revolver

Revolver traduction Turc

213 traduction parallèle
Supondo que o deixava sozinho... com este revolver.
Diyelim ki sizi bu tabancayla başbaşa bıraktım.
Uma certa nota no piano estava ligada a um revolver escondido no painel na parede.
Piyano üzerindeki belirli bir nota duvar panelinden geçen bir iple bir tabancaya bağlanmıştı.
Era um revolver.
Bir tabanca.
O proprietário que ameaçou a vida do Edwardes no 21 Club largou um revolver na neve depois de o atingir nas costas.
Edwardes'ın hayatını 21 Klübü'nde tehdit eden yer sahibi onu sırtından vurduktan sonra tabancayı kara düşürdü.
- Isso é um revolver, não é?
- O silah mı?
O Rupert pensou que o revolver...
Düşündü ki...
Eu fiz esse serviço com um revolver nas têmporas e ainda ameaçaram matar-te se eu contasse às autoridades.
O bir kaza olayı değildi. Bu işi şakağıma silah dayadıkları için yaptım. Yetkililere haber verirsem seni öldürmekle tehdit ettiler.
Ouvi dizer que... não há homem mais rápido com revolver do que o Tuck Ordway.
Uh, duyduğuma göre, 45 lik silahta Tuck Ordway'dan hızlısı yokmuş.
Ordway é um puma que destroça qualquer um com o seu revolver.
Ordway bir dağ arslanıdır, yaklaşanı pençeler
Estive só a revolver a terra, quero plantar umas rosas.
Toprağı biraz belledim. Floribunda ekeceğim.
Sabe, quando íamos saber quem era o mais rápido no gatilho.
Revolver'i denediğimiz gün. Hangimiz daha iyi atacak diye.
E o Henry Reeger anda com um revolver. É a primeira vez que vejo isso.
Henry Reeger de silahı beline takmış, onu ilk kez silahlı görüyorum.
Sr. Stringer, amanhã vou revolver...
Bay Stringer, yarın biraz kazı yapmalıyım.
- Revolver?
- Kazı mı?
Antes de ir, contou-me que tinha uma arma... que valia muito mais do que o seu revolver.
Gitmeden önce o bana silahından çok daha fazla değerli bir kanıta sahip olduğunu söyledi.
Jogue o revolver.
Silahını uzağa fırlat.
Dê-me o meu revolver.
- Tabancamı verin bana.
Agora que já não tem importância menhuma, doc, porque falta a bala no teu revolver?
Artık fark etmediğine göre silahında neden bir kurşun eksik?
É um coldre de um revolver, sheriff.
Bir tabanca kılıfı, Şerif. İyi geceler.
Foi com o seu revolver que o mataram.
Ama senin silahınla öldürüldü.
Não, não tenho o revolver.
Silahı yanıma almamıştım.
- O meu revolver... no fundo do saco de golf. - Isso o quê?
- Silahımı...
O revolver está vazio!
Ateş etmeyin!
Encontra-me um revolver.
Bana tabancayı bul.
Eu faço um bolo con um revolver lá dentro.
Sana içinde silah olan bir pasta yapacağım.
Agora, tire esse revolver do coldre e vnha para ca lentamente e com cuidado.
O silahı kılıfında bırak ve yavaşça aşağı gel.
E para o caso de... tenho a pistola apontada para a tua filha.
Unutma... Kızınız doğru senin SIN revolver gibi.
É o revolver do fim.
- Evet, sondaki tabancalar.
- Pois, o revolver do fim. - Qual?
Hangisi?
Há só o problema do revolver.
Silahı biran görmemiz lazım.
Preferes o revolver assim? Ou assim?
Silahı nasıl tutayım?
O revolver.
Tabanca.
Passámos tudo isto e o revolver nem sequer está carregado.
Elimden geleni yaptım ve silahı dolu bile değil.
É um algarítimo bem útil.
Bir revolver daha güvenilirdir.
Mischka tirou um revolver... e forçou-o para introduzir na minha boca.
Mischka bir tabancayı ağzıma soktu.
Tenente, o revolver, por favor.
Üsteğmen, tabanca lütfen.
À meia-noite e vinte e oito minutos, abro a segunda gaveta da minha secretária,
00 : 28'de, Masamın sağındaki ikinci çekmeceyi açıyorum, bir revolver ( tabanca ) çıkarıyorum, kurşun dolduruyorum,
A secretária, o relógio, o revólver...
Masa, saat, revolver...
Era o que guardava na secretária, novamente tal como lhe havia dito.
Masasının çekmecesinde duran revolver, yine, aynı sana söylediği şekilde.
" Tiro o revólver. Carrego-o.
"Revolver'ı çıkarıp, dolduruyorum."
Sabia que o seu pai guardava um revólver na secretária?
Babanızın masasında bir revolver olduğundan haberiniz var mıydı?
- É um bom e velho revolver de serviço.
- Güzel ve eski bir hizmet tabancası.
É um novíssimo revolver de serviço, que de forma suspeita me enviaram sem eu o pedir.
Yepyeni bir hizmet tabancası. Kaldı ki, her hangi bir talebim olmadan şüpheli bir şekilde bana gönderilmiş.
- Rocco "O contrabandista de rum"... raspou o Rico "O Rato" com o seu revolver, para roubar as suas receitas de rum contrabandeado!
- Rocco the Rum Runner... - Söyledin!
Não podem pôr o revólver entre os lábios, como as pessoas normais?
Ya da normal birisi gibi neden ağızlarına bir Revolver dayamıyorlar?
Em primeiro lugar, há que revolver o creme pelo borda, para concentrá-lo todo no centro. Depois se acaricia suavemente o sorvete com a colher...
İlk önce kaşığı kekin etrafında gezindirirsin sadece ortasında dondurmayı bırakarak sonra da nazikçe kaşığı dondurmanın etrafında gezindirirsin, heykel tıraşlık gibi.
E 18 para cada revolver.
Tabancalara da 18'er tane.
A arma do crime é um pistola nova tipo browning 7.65, encontrada ao lado do cadáver no cadeirão perto da chaminé
Browning 7.65 tipi revolver, şöminenin önündeki koltukta bulunan cesedin yanında, ilginç bir pozisyondaydı.
Sabe-se que foi o seu revolver.
Onun silahı olduğunu biliyoruz.
Aonde está o revolver?
Silah nerede?
Porque lhe deste o meu revolver, Isabelle?
Silahımı neden ona verdin, Isabelle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]