English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Rivers

Rivers traduction Turc

561 traduction parallèle
Aquele ali é o Connie Rivers.
Yanındaki Connie Rivers.
Esta mensagem deve ser enviada para Três Rios...
Bu mesaj Three Rivers'dan gönderiliyor
Digo-Ihe que, há alguns anos, estava noivo de Margaret WeIIs, de Three Rivers, no Quebeque.
Bir zamanlar nişanlanmışsınız. Margaret Wells ile Three Rivers, Quebec'te.
Agente, por onde é que se vai para Tree Rivers? Continue por 3 Km até ao primeiro cruzamento e vire à esquerda.
Memur Bey, Three Rivers'a giden yolu bana tarif edebilir misiniz?
É possível ir pela montanha ou descer até a auto-estrada e passar por Tree Rivers.
Dağların üzerinden, ya da ana yola inebilir,
Poderia indicar-me como é que se vá para Tree Rivers?
Jud nasıl?
Rainha Elizabeth ( Isabel ), esposa de Eduardo IV. Lorde Rivers. Os irmãos dela.
Armasında Kırmızı Gül olan Lancaster Hanedanlığı mensupları :
Por acaso não foi ela e esse honrado... Anthony Rivers, seu irmão... quem enviou o lorde Hastings à Torre, onde até hoje permanece encarcerado?
Kralı etkileyip Lord Hastings'i de Kale'ye gönderten yine o ve sevgili kardeşi Anthony Rivers değil miydi?
Ela pode, senhor de Rivers?
- Tabii edebilir, Lord Rivers.
Durante esse longo tempo, vós e o vosso esposo Grey junto com seu filho Dorset, éreis partidários da Casa de Lancaster.
Ben bütün bunları yaparken, siz ve rahmetli kocanız Gray, oğlunuz Dorset'le birlikte Lancaster yanlısıydınız. Evet, siz de öyle, Rivers.
Rivers, Hastings, apertai a mão, não dissimuleis o vosso ódio, jurai a vossa amizade.
Rivers, Hastings hadi el sıkışın. Nefretinizi gizlemek yetmez, sevgi yemini edin.
E a vós, senhor de Rivers, e senhor de Grey, E a vós, meu nobre Marquês de Dorset, que, sem razão, me olhou com semblante azedo.
Sizinle de Lord Rivers, Lord Grey ve sizinle Dorset Lordu yüce Marki hiç nedeni yokken bana soğuk davrandığınız hâlde, sizinle de barışmaya hazırım.
Avó, uma noite, como estávamos sentados a cear, meu tio Rivers disse que eu tinha crescido... mais que meu irmão.
Ama büyükanne, bir akşam yemek yiyorduk ; dayım Rivers, kardeşimden hızlı büyüdüğümü söyledi.
Senhora, vossos irmãos, o senhor de Rivers e o senhor de Grey foram mandados para Pomfret, prisioneiros.
Efendim, Lord Rivers ile Lord Grey Pomfret'e * gönderilmiş, orada hapsedilmişler.
Diz-lhe, Catesby, que do antigo bando de seus adversários perigosos, lorde Rivers e lorde Grey, correrá amanhã sangue no Castelo de Pomfret.
Onun eski düşmanlarından oluşan habis ur, Lord Rivers ve Lord Grey, yarın Pomfret Şatosu'nda hacamat ediliyor.
Procurado por roubo de cavalos em Seven Rivers, certo?
Seven Rivers'ta at hırsızlığından aranıyorsun değil mi?
Vim de Seven Rivers para ver o teu enforcamento.
Asıldığını görmek için Seven Rivers'tan geldim.
- Tens sim. A Betty Rivers vai à Universidade.
Betty Rivers üniversitenin kliğine gidiyor.
O seu nome é Nick Rivers.
Adı... Nick Rivers.
Sr. Nick Rivers.
Bay Nick Rivers.
Não deixe que a sua curiosidade Americana o meta em problemas, Sr. Rivers.
Amerikanvari merakınız basınızı derde sokmasın.
A sua atitude está sendo observada, Sr. Rivers.
Tavrınız kayda geçildi Bay Rivers.
No nome de Rivers.
Rivers adına.
Ah, sim, Sr. Rivers.
Ah, evet. Bay Rivers.
Ah, Sr. Rivers. Mil perdões, madame.
Bay Rivers, binlerce pardon bayan.
Queremos mostrar-lhe, Sr. Rivers... que temos métodos para lidar com aqueles que não cooperam.
Şunu bilmenizi isteriz ki Bay Rivers, işbirliği yapmayanlarla ilgilenmek için özel yöntemlerimiz var.
Devo recordá-lo, senhor Rivers... que a pena por homicídio é a morte por fuzilamento.
Hatırlatmak isterim Bay Rivers, cinayetin cezası idam mangası.
Não esteja tão seguro, senhor Rivers.
O kadar emin olmayın Bay Rivers.
Me chamo Nick Rivers.
Adım Nick Rivers.
Devemos permitir ao senhor Rivers que realize o seu concerto esta noite.
Bay Rivers bu akşam konsere cıkmak zorunda.
Perdoe-nos, Sr. Rivers, se não fomos muito hospitaleiros... mas ultimamente temos razões para crer que há um traidor... na nossa Resistência.
Pek konuksever olamadıysak bizi bağışlayın Bay Rivers. Direniş içinde bir hainin olduğundan kuşkulanıyoruz.
Sr. Rivers, qual é a noticia que nos traz?
Evet, Bay Rivers, bize ne haberler getirdiniz?
Sr. Rivers, lhe arranjaremos um transporte seguro... para passar a fronteira.
Bu gece sınırdan güvenli bir şekilde geçmen için plan yaptık.
Bem, Monsieur Rivers... parece que se tornou... como se diz, indispensável?
Pekala Mösyö Rivers, görünüşe göre artık şeysiniz, nasıl diyorsunuz, vazgeçilmez mi?
Desculpe, mas não é o Nick Rivers,... a estrela Americana de rock-and-roll?
Afedersiniz, siz ünlü Amerikalı rock yıldızı Nick Rivers değil misiniz?
- Aquele miúdo?
- Eddie Rivers.
- Eddie Rivers.
- Nereye gidiyordu?
Esse miúdo, o Rivers, já deve ir todo mijado a caminho de Nova Iorque.
Şu Rivers veledi, eminim şu anda donuna ederek New York'a kaçıyordur.
Temos a certeza do envolvimento dos Moya?
Moya'ların işin içinde olduğundan kesin olarak emin miyiz? Ancak Rivers'ın çantasındaki heykeller... havaya uçan laboratuarda bulduklarımızla aynı. Hayır.
Que é isso de dizer ao Eddie Rivers que não cumpro os acordos?
Ne halt etmeye Eddie Rivers'a anlaşmalarımdan geri adım attığımı söyledin?
A única outra pessoa que trata delas é o Rivers, que entrega o correio no colégio.
Onlara ulaşacak teke kişi Rivers'tır, günlük mektupları merkeze götüren kişi.
- Rivers.
- Rivers.
Rivers, Rodriguez, digam qualquer coisa.
Rivers, Rodriguez, rapor verin.
Aguenta-te, Rivers.
Orada kalın, Rivers. Bu bir emirdir.
Falávamos de muitas coisas... Muitas coisas que não faziam sentido... Quero dizer, sobre, uh, imagens religiosas... e sobre este... este pintor, cujo nome era Larry Rivers.
Bir çok şey konuşuyorduk havadan sudan şeylerden yani dini imajlardan ve şu şu ressamdan, Larry Rivers.
Não tenho, trouxeram-me de Three Rivers.
Benny?
E Rivers, vós o haveis sido também.
Neydiniz, ne oldunuz.
E assim é com Rivers,
Rivers, Grey hepsinin başına gelecek olan bu.
Nick Rivers.
Bu Nick.
É um amigo.
Nick Rivers, bir arkadaş.
Não, mas as estatuetas no saco do Rivers são semelhantes às que encontrámos no laboratório que explodiu. E o Martinez levou-nos mesmo até ele quando saiu do ginásio do Moya.
Ve Martinez bizi Moya'ların spor salonundan Direkt olarak ona götürdü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]