Translate.vc / Portugais → Turc / Roller
Roller traduction Turc
312 traduction parallèle
Carnegie Hall. Bob Roller está conduzindo.
Carnegie'deki Bob Roller'ın şefliğini yaptığı konser.
Representar significa grandes papéis, diálogos, belas palavras.
Rol yapmak demek, büyük roller, harika dizeler, muhteşem sözcükler demektir.
Preciso de segurança e os papéis estão a escassear.
Biraz güvenliğe ihtiyacım var, ve roller giderek azalıyor.
E agora ainda me agrada menos, ao me oferecer papéis insignificantes...
Şimdi bana küçük roller teklif ederken de daha çok hazzediyor değilim ondan.
Claro que és um pouco jovem para aqueles papéis, mas talvez...
Tabii o roller için biraz gençsin, ama belki...
Todos querem coisas novas.
.. ve yeni roller için eskiler çok kötüler.
Se os papéis foram redistribuidos
Ya roller tekrar belirlenmişse?
Sei que quis fazer comédia mas seu esposo não permitiu.
Hayatım boyu komik roller oynamak istedim ama kocam karşı çıktı.
- Bem, desculpe, Sr. High Roller.
- Affedersin Bay Büyük Zarcı.
Mas, agora, as coisas mudaram.
Ama simdi roller degisti.
Papéis secundários na televisão...
# Televizyonda yardımcı roller...
Se os papéis se invertessem, teríamos agido de modo semelhante.
Roller değişmiş olsa, biz de aynı şeyi yapardık.
Sim, so que era ao contrário.
Evet, sadece roller degiºik.
Podia vir-te com conversa, representar um bocado mas a verdade é que te acho interessante e gostaria de fazer amor contigo. " Tão simples quanto isto.
Beraber daha ne roller oynarız ama gerçek şu ki, ilgimi çekiyorsun ve seninle sevişmek istiyorum. " desin. Sana repliklerle konuşabilirim. Bu kadar basit.
Sabe podia dizer muita coisa ou até representar, mas a verdade é que a considero muito interessante e gostaria de fazer amor consigo.
Ben sana repliklerle konuşabilirim. Beraber roller oynayabiliriz ama gerçek şu ki ilgimi çekiyorsun. Ve seninle sevişmek istiyorum.
Vossa Magestade... A última vez que você e eu nos reunimos... falámos sobre o que você pensava que era o papel dos Judeus... no esquema das coisas.
Haşmetmeapları son görüşmemizde bu tertipte Yahudilerin alacağı roller hakkındaki fikirlerinizi iletmiştiniz.
Eles têm a montanho russa mais assustadora do mundo.
A, evet, dünyadaki en korkutucu roller coaster'lar var.
Para além do trabalho no clube de ténis, tem representado pequenos papéis em vários filmes despercebidos.
İşi ve tenis kulübünü yanında, Bir çok önemsiz filmde kısa roller almış.
Arrancar, jogar, Jimmy Swaggert...
Güreşler, roller derbisi, Jimmy Swaggert...
Assim, é melhor juntar-se a nós... na pista de patinagem Sunset, na Área 60 da garagem subterrânea.
You'd better join us at the Sunset roller rink - Metro garajında, 16 nolu bölümde.
É como uma montanha russa.
Roller coaster gibi.
Um dia, tentei subornar um arrumador, no Roller Derby, e quase fui preso.
Bir keresinde paten yarışında yer göstericiye rüşvet teklif etmeye çalıştım. Neredeyse tutuklanıyordum.
Apenas pequenos papéis.
Sadece küçük roller.
High roller, ou quê?
Yüksek bahisçi.
É a maior e mais fria montanha russa que já experimentaram.
Bugüne dek bindiğiniz en soğuk roller coaster'dır.
É a seguir à última roller disco.
Bir diskonun üst katı.
Nós estávamos na roller disco.
Patenli diskolardan birindeydik.
O Thomas não caía.
Thomas düşmedi. Roller değişti.
Na montanha-russa.
Roller coaster'da.
Tenho a certeza que tens coisas melhores para fazer do que andar na montanha-russa.
Eminim ki, roller coaster'a binmekten daha önemli işlerin vardır.
Entrou em algum que eu tenha visto?
- Birkaç filmde ufak roller. - Benim izlediğim filmi var mı?
Representar é limitativo As falas não são minhas
Roller sınırlı ve sözleri ben belirlemiyorum
Demiti-me do FBI e tornei-me representante do Ab Roller.
Bu arada F.B.I.'dan ayrılıp Ab-Roller * için tanıtımcı oldum.
Escapei-me quando fazíamos fila para a montanha russa.
Roller coaster için sırada beklerken bende ayrıldım
Naquela com os patins. Esta.
Roller Disco resminde.
Nalguns círculos a Mint 400 é mais importante do que a final do basebol, o Kentucky Derby, e o Lower Oakland Derby em patins todos juntos.
Bazı mühitlerde Mint 400, Superbowl Kentucky Derbisi ve Lower Oakland Roller derbilerinin birleşiminden daha iyi sayılırdı.
É como se estivessem naquela primeira subida da montanha-russa... mas não queremos realmente andar na montanha-russa... vamos assim click-click, click-click...
Roller-coaster'ın ilk tepesindeki gibidir. ama devam etmek istemiyorsunuzdur... klik-klik, etmeye başlar...
Eu vendi um fatiador, Bob.
Bir hot roller sattım.
- Vamos aos outros. - Bem...
Şimdi, diğer roller.
Espero que tenhamos a peça resolvida.
Ahh. Umarım herkes uygun roller almıştır.
Tudo o que é natural saudável... e sagrado.
Bize verdiğin rollere sadık kalmamızı sağla, çünkü bu roller doğal sağlıklı ve kutsaldır.
"Diferente de todas as anteriores".
Roller Coaster'ınız, alıntı yapıyorum, "kendinden öncekilere benzemiyor".
Parece-me uma montanha russa comum.
Bana sıradan bir Roller Coaster gibi geldi.
Yeah Fez, é uma autêntica montanha-russa, não é?
Evet Fez, gerçek bir roller coaster, değil mi?
Já fechei o elenco.
Bütün roller dağıtıldı bile.
Estive a usar o novo "ab roller".
Şu yeni Ab Shaper ile çalışıyordum.
Ele tinha alguns papéis em filmes pequenos.
Küçük filmlerde bazı roller aldı.
Faço muitos papéis.
Birçok roller oynuyorum.
- Na no rollerdisco.
Roller Disco resminde.
Se eu acabar por ser de terceira categoria Eu serei indigno do seu apoio.
Küçük roller almaya devam edersem, sizin yönetiminizde değersiz olacağım.
Mas com os papéis trocados.
Sadece roller değişikti.