English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Root

Root traduction Turc

204 traduction parallèle
Root, Smith-Wesson,
Root, Smith-Wesson,
És o filho do Raiz?
Sen "Root" un oğlu musun?
O Johnson mandou entregar mil milhões aos amigos Brown e Root para que drenassem a Baía de Cam Ranh.
Johnson, dostları Brown ve Root Vietnam'da Cam Ranh Koyu'nda... askeri üs açsın diye hazineden 1 milyar çıkardı.
- * well, aII raiz, então
- # Well, all root, then
Isso é root beer?
Ooh, kök birası mı?
Sabemos tudo sobre vocês, basebol, root beer, dardos, bombas atómicas.
Hakkınızda her şeyi biliyoruz beysbol, kök birası, dart okları, atom bombaları.
Desde que consegui treinar este Braço da Besta de Fogo, ele tem rejeitado o meu corpo, como se não me pertencesse.
Muse, Root ve ChiIi'ye kolları değiştirmeye yardım etmelerini söyle.
Sim, com batatas fritas e uma root beer média.
Evet. Patates ve bir kök birası.
O beneficiário número um dos contratos... foi a Halliburton, antiga empresa do vice-presidente Cheney... e sua subsidiária Kellogg Brown Root. K
En çok ihaleyi kazanan şirket Başkan Yardımcısı Chaney'nin eski şirketi Halliburton ve onun alt şirketi olan Kellogg Brown and Root.
E notamos que em 1992... houve um contrato de US $ 9 milhões... dado a uma empresa, a Kellogg Brown Root... para estudar a idéia...
Ve 1992'de 9 milyon dolarlık bir ihaleyi fark ettik, ihaleyi Kellogg Brown and Root kazanmıştı.
- Vês? Isso é história. E um Ding Dong, e uma root beer diet.
- Birde Ding Dong ve bitki özlü diyet gazoz.
Sr. Cutter, Sr. Angier, quero que conheçam Gerald Root.
Bay Cutter, Bay Angier.
Hmm-hmm.
Sizi Gerald Root'la tanıştırayım.
Então, se desceres por ali... -... o Root sobe por ali?
- Yani sen buraya iniyorsun, Root da şu taraftan yukarı çıkıyor?
Agora, actua para nós, Sr. Root?
Bizim için bir oyun sergiler misiniz Bay Root?
Pode voltar a ser você mesmo agora Root, de graça.
Artık eski haline dönebilirsin Root.
O Root tem que se manter discreto.
Root etrafta gözükmemeli.
Eu sou o prestígio, E o Root debaixo do palco.
Ben prestijdeyken, Root saklanır.
Assim que o Root abrir a boca, acabou-se.
Ağzını açtığı anda her şey biter.
Root, seu grande idiota, sai desse armário e maquilha-te.
Seni sersem! Kostümünü çıkar, makyajını temizle hemen!
Root, estás atrasado e mais bêbado do que é costume.
Root, geç kaldın ve her zamankinden daha sarhoşsun.
O Root.
Root.
O Cutter surpreendia-se sempre / i com a facilidade com que o Root piorava.
Root'un bu kadar kısa sürede çark etmesi Cutter'i hep şaşırtmıştı.
Estou convencido desde que ela me levou até ao Root.
Root'a ulaşmamı sağladığında zaten ikna olmuştum.
Também proibiu os refrigerantes. Quero um root beer gigante.
O evde tüm sodaları yasakladı, yani en büyük boy bira.
Feiticeiro Root!
Büyücü Kök!
Porquê que estes infortúnios nós têm acontecido, Root?
Neden bu talihsizlikler bizi buluyor, Kök?
Root, também o quero lá.
Kök, sen de gel.
Batatas fritas e um copo grande de root beer.
Kızarmış patates ve büyük boy alkolsüz bira.
Eu queria um "Alamo Burger" e uma "Root Beer"?
Alamo burger ve kök birası alabilir miyim?
Bem, querias uma "Root Beer", portanto gostas de "Root Beer".
Kök birası istedin, demektir ki kök birasını seviyorsun.
Vou-te fazer um "Root Beer Float"
Sana yaramaz bir kök birası hazırlayacağım.
Mas acho que vou continuar com o "Alamo Burger" e a "Root Beer".
Ama ben Alamo burger ve sade kök birası alsam daha iyi.
- Tem alguma cerveja Root?
Root biran var mı?
Alguém aqui bebeu uma "root beer float"?
Dondurmalı kök birası mı içtin? Hayır.
O tribunal está em sessăo, preside o juiz Lawrence Root.
Mahkeme sırasında ; saygıdeğer Lawrence Root başkan.
Os Nova Iorquinos estão reunidos aqui esta noite, no auditório cívico, para presenciar o debate entre os candidatos Danielle Root e o Secretário Patrick Darling.
New Yorklular bu gece belediye konferans salonunda Danielle Root ve başsavcı Patrick Darling arasındaki münazaraya tanıklık etmek için toplandılar.
A fórmula para Root Beer.
Kök birasının formülü.
Root Beer.
Kök birası.
Root Beer Float. Deliciosa.
Kök birası, lezzetli.
Enquanto estiveres fora, se puderes trazer-me uma Root Beer Float, seria maravilhoso.
Hazır çıkmışken bana bir kök birası alabilirsen sevinirim.
Não bebia uma Root Beer Float há 17 anos.
17 yıldır kök birası içmemiştim.
Isso é como dizer, como é que uma formiga pode carregar 20 vezes o peso do seu corpo, mas o gelado de root beer ainda é delicioso?
Dediğin şey gibi geldi, " Bir karınca nasıl oluyor da ağırlığının 20 katını taşıyabiliyorken, kremalı kök birası hâlâ bu kadar lezzetli kalıyor?
Com a votação a começar dentro de 24 horas, a actual senadora Danielle Root ainda tem 3 pontos de vantagem na sondagem, tecnicamente está empatada, com Patrick Darling.
Oylamaya 48 saatten az bir süre kala kafa kafaya giden yarışta Danielle Root anketlerde Patrick Darling'in 3 puan önünde görünüyor.
Com cerca de 18 % mais que a senadora Danielle Root.
Burada da % 18'lik farkla Danielle Root'un üstünde.
Que me dizes a irmos buscar um daqueles grandes, gigantes gelados que tu tanto adoras? - Claro. Boa.
Şu senin çok sevdiğin büyük, kocaman, dev gibi Root Beer'lardan bir tane almaya ne dersin?
Estive num iate com os Root's ( raízes ) na semana passada. Meu!
Daha geçen hafta Köken'lerle bir yat gezisindeydim ahbap!
- Têm root beer?
- Meyve aromalı soda var mı?
Mas os Rusted Root são do caraças, não?
- Ama Rusted Root çok radikal, değil mi?
A Kellogg Brown Root vem e diz :
Dick Chaney ile birlikte ihale de çıktı.
Quero um root beerfloat.
Ben alkolsüz biralı dondurma istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]