Translate.vc / Portugais → Turc / Saki
Saki traduction Turc
107 traduction parallèle
- Tens sake?
Sende hiç saki var mı?
Dantes, ficava chateado, quando se acabava o sake.
Eskiden, evde saki bittiğinde, küplere binerdi.
- Bebe mais sake.
- Biraz daha saki al.
O sake faz bem à saúde.
Saki sağlık için iyidir.
Menina, mais sake!
Bayan, biraz daha saki lütfen!
Velhote, por favor, serve às senhoras algum sakê.
Yaşlı adam, lütfen bu hanımlara biraz saki getir.
Senhoras, sirvam-nos sake.
Hanımlar, bize saki ikram edin.
Nós pescamos aqui juntos e também bebemos sake juntos.
Burada beraber balık tutup saki içtik.
- O que vais fazer com Osaki?
Saki hakkında ne yapacaksın?
Sinto pena da Osaki por se ter envolvido contigo. Mas ela foi burra em confiar num yakuza.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
- Contaste sobre a Osaki?
- Ona Saki'den bahsettin mi? - Evet, ettim.
- A Osaki está morta.
- Saki ölmüş.
- Trouxeste sakê?
- Saki getirdin mi?
- Duas, três garrafas de sakê, por favor.
- 2-3 şişe saki lütfen.
Traz o sakê.
Saki getir.
Põe três garrafas de sakê na conta.
Hesaba 3 şişe saki yaz.
Por favor, traz o sakê.
Lütfen saki getirin.
Não tens nenhum sakê?
Hiç saki var mı?
- Sakê?
- Saki mi?
Dá-me sakê!
Bana saki ver!
E a Fortuna lá de cima, irá nos curar.
Ve yükseklerdeki şans Bizi adım adım iyileştirir. Saki, zaman kaybetmez.
Mr. Livingstone, obrigado, sake e tarte Bakewells.
Bay Livingstone, sağ olun, saki ve Bakewells tartı.
Como Toulouse na França.
Fransa'saki Toulouse gibi.
Sabes o que é saké? A bebida?
Saki var ya... hani şu şarap?
Começámos a falar de basebol e, depois, bebemos saquê.
Beyzbol konuşmaya başladık. Sonra saki içtik.
Sim, Oruku aki, sei quem tu és.
Evet Oruku Saki, kim olduğunu biliyorum.
A morte vem para todos, Oruku aki... mas algo pior vem para ti. Porque quando morreres, vai ser... Sem honra.
Ölüm hepimizi bulacak Oruku saki fakat seni daha kötü şeyler bekliyor onursuz bir şekilde öldüğün zaman.
Vaa ser o Hiroshima e Negro-saki.
Burası hiroşima ve zencisaki olacak.
Parece... que ainda ontem tinha cinco anos. Agarrado a mim, porque tinha arranhado o joelho e eu era o único no mundo que podia fazê-lo sentir-se melhor.
Sanki, saki daha dün beş yaşındaydı dizi acıdığından bana sarılıyordu ve Dünyada iyileştirebilecek tek kişi de bendim.
Neste caso você estava a beber sake, porque o joelho de Takashiego tocou na areia e o juiz deu a vitória a Kar-Pek.
O zaman çok fazla saki içmişindir,.. Çünkü Takashi dizini kuma koydu ve hakem Kar-peki galip ilan etti.
Você quer um pouco mais causa?
Biraz daha saki ister misin?
Agora precisamos esconder as coisas, ter cuidado... porque as pessoas estão sempre a bisbilhotar.
Şimdi her şeyi sakIıyoruz ve dikkat ediyoruz... ... çünkü herkes merakIa bakınıyor.
Uma garrafa de saquê quente, por favor.
Bir şişe sıcak saki lütfen.
Saquê quente?
Sıcak saki mi?
Um saquê quente!
Bir sıcak saki!
Saquê?
Saki mi?
"Saquê".
"Saki"
Compra-me sake.
Bana saki al.
Bem, não vejo nenhum conhaque, ou sakê... Tequila... Slivovitsa...
Şey, ben konyak veya saki tekila... slivovitsa göremiyorum.
Para Saki Mizuguchi no céu.
Cennetteki Mizuguchi Saki'ye.
A Saki vai voltar?
Saki geri gelecek mi?
Quando é que a Saki vem brincar outra vez?
Saki oynamaya gelecek mi?
Eu sou o irmão mais velho do Uzi saki.
Ben en büyük kardeş Uczi'saki.
Eu nunca deveria beber batidos.
Hiç saki içmemem gerekirdi.
- Com calma, Vai com calma!
- Saki ol, sakin ol! - Aynı şeyi daha önce de yaptı.
- Bombas de "sake".
Saki bombaları.
Voltas, Saki?
Gidiyor musun, Saki?
- Sake?
Saki mi?
Traga sake.
Saki getirin.
Está tudo bem.
Saki olun!
Podem todos aprender com a Sen.
Hepiniz Sen'den bir şeyler öğrenin. Bu gece herkese saki!